- 524 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
bitti!!!!!
Ne desem boşa çıkar kelimelerim, tıpkı sevgim gibi ,yaşanılan aşklar gibi, koca evrende boşlukta öyle kendi kendine savruluyor rüzgarlar inat:
gün gelir biter derler dide konduramadım kendime, hiçbir dalga sesi o hatırlatmaz kim bilir kaç yaz geçti üstünden, anılmadan anmadan,Ne acı değil mi bir ömrü uğruna harcadığın bir sevdanın artık bir hiç olduğunu görmek!
ve koskoca bir offffffff cekip bizlere değil de, şu sevgiye yazık oldu dersin içinden .Başka birine harcansa belki çok değer kazanacaktı, elde sayılacaktı, kıymete binecekti ama olmadı on beş güne sığan bir yaz aşkıydı . Hayat işte eğer birini severek bile adam edemiyorsan, uğraşmayacaksın arkadaş. Cezadan büyüktür sevmenin etkisi. Bir kalpte kapanıp kalmak daha etkilidir, hapiste geçen yıllardan. bir düşünün bakalım, öyle değil mi?
Hayat acılarıyla dolu bir sınav yeri olsa da, sevgiyle her türlü kötülüğün, kötü izin ve nitelendirilen her ne var ise kötüye dair silinebildiği, insanın sadece kendi menfaatlerine hizmet etmeyen ve insan olduğumuzu anlayabilmemiz için başkalarıyla paylaşımın şart olduğunun idrakına ne zaman varabiliyoruz, milyonlarca farklı fıtratla yaratılan insanların birbirlerini sınav ettiği basit bir okuldur yaşam aslında. Sınavı ise sadece Allah rızası için, sorgusuzca sevenler kazanıyor. Hayat aşktır aşk bana göre, sevmektir her şeyi. yaratandan ötürü..
düşünü yorumda onca yaşanılanları ,yaşadığım olaylara bakarsanız hiç bitmeyecekmiş gibi gelirdi o geceler. Kumsalda yakılan ateş, gitar çalıp söylenen romantik geceler. Her yaz bitiminde bir yıldız kayar gökyüzünden çünkü bir yerlerde bir yaz aşkı ölür. Şarkılar susar, gençler evine döner, sahildeki ateşin üstünü kumlarla rüzgar örter
…Yaz biterken aşklar da biter. Herkes kendine döner, kendi hayatına devam eder. Telefonlar alınır, sözler verilir, gözyaşları dökülür. Önce sık sık yazılan mesajlar ve saatler süren teflon konuşmaları, ardından her şey yavaş yavaş azalarak seyreder.Herkesin şehri kendine, yaz aşklarının şanı sahilde sürer. Başka aşklar gelir aynı kumsala, başka gözler aşk dolu bakar birbirine ve başka dillerde aynı şarkılar söylenir yaz gecelerinde…
Yolu uzun ömrü kısa yaz aşkları ..
Oysa hiç bitmeyecekmiş gibi gelirdi o geceler.Hiçbir anı o kadar derin izler bırakmayacak sanırsın, ama yanılırsın. Denizin kıyıdan çekilmesi gibi, çekilir yürekten vakti gelince yaz aşkı.
Güneşin, sıcağın, ıslak gecelerin hatırası asılı kalır anılarda ve birkaç resim konur defter aralarına. Yıllar sonra, hani evlenirken eşya toplayınca, bir fotoğraf düşer yaprakların arasından, adı neydi diye düşünürsün, gülümsersin haline ama yaz aşklarının kaderidir çoğu zaman eskimek bir kitap sayfasında.
Yaz biterken aşklar da biter. Gözyaşları sel olur akar günlerce, o yüzden sonbahar hüzünlüdür bizce. Dökülen her yaprakla birlikte eskiyecek tir yaz aşkının kederi de…gün gelir, hiçbir dalga sesi o yaz aşkını hatırlatmaz insana ve kim bilir kaç yaz daha geçmiştir üstünden, anılmadan o büyük yaz aşklarının tadı kalır damakta ve biraz anı hafızalarda ama yaz kadar yakıcı olsa da, senenin sadece elli iki haftasından sadece iki haftasıdır Ya da koca bir ömrün sadece on beş günüdür yaşanılıp yaşatılan,reklam arası gibi Ya da yaşamda verdiğin kahve molası gibi...biterken her şey orada yaşanılıp orada biter.
önce mehtaplı geceler silinir akıldan, sonra şarkılar, ardından acemi öpüşler ve kimse görmeden sevilen kalplerin heyecanı bir otel odasında yaşanan günahların zevk sancısı, yaşanılan ve paylaşılan hazlar ve kimse görmeden işlenen günahlar geceye sığınmadan yer mahal aramadan,sevilen kalplerin heyecanı…
…Bir gün gelir, hiçbir dalga sesi o yaz aşkını hatırlatmaz insana ve kim bilir kaç yaz daha geçmiştir üstünden, anılmadan bitmez sanılan o büyük yaz aşkları bitivermiş daha anmadan ...
unutursun ya!!! ve dersinki gayem , mal ve mülkün sahibi bizleri bu dünyada vesile kılmış, kimine zenginlik kimine fakirlik vermiş, kimine kelam, kimine kalem kimine söz ustalığı bahşetmiş.kimine yaz aşkları kimine evlik ilikler dedim ya kısmetten öte yol gitmiyormuş
O nedenle bir dostumun beni arayıp halimi sorması yahut bir ablamın, abimin arkadaşımın ,dostumun , üstadımın yanına gidip bir bardak çay eşliğinde hayatı acıları, sevinçleriyle paylaşmayı tercih ediyorum. Belki bir cay bahçesinde belki bir liman kafeteryasında Ya da bir parktaki bankta.umutla geçmişi yad etmek varya dünya malına değiyor işte ve dünya bitti diyorsun
YORUMLAR
Yaz anıları kolay kolay unutulmaz. aşkın da mevsimi olmaz ama yaz tatiline giden bekârların hayallerinde de hep orada birileriyle tanışmak, yaz aşkı yaşamak vardır. Yaz aşklarını ise unutulmaz kılan birlikte geçirilen zamanın ve aşkın yaşanıldığı romantik ortamlardır. Deniz, müzik, sahil, güneş gibi...
İster mevsimsel faktörlere bağlı olsun isterse Feronom hormonuna, aşkın yaz aylarında daha yoğun yaşandığı bir gerçek. Yaz aşklarının hormonlar ve mevsimsel faktörler kadar psikolojik nedenlere de dayandığını biliyoruz “Tatiller genellikle yazın yapılıyor. Yıllık izinler yazın kullanılıyor, okullar tatile giriyor. Azalan stres, romantik ortamlar ve yükselen hormonlar aşkı daha çok akla getiriyor” diyor.
Aşkın kadın ve erkeklerde farklı yaşandığını anlatan Doğu, “Aşık olan erkekler ve kadınlar aynı fizyolojik belirtilerle ortaya çıkan heyecanlar yaşar. Ancak kadınlar duygularını paylaşırken erkekler bu konuda sessiz ve umursamaz görünmeyi tercih ederler. gözlemlediğimiz kadarıyla biliyoruz ki erkekler aşıkken adeta akıl tutulması yaşıyor. Sağlıklı kararlar alamıyor ve aşk, sosyal statülerinin önüne geçiyor. Ancak bu duyguyu kadın mı yoksa erkek mi daha yoğun hisseder sorusuna net bir cevap veremeyiz. Bu durum aşk acısı için de geçerli” diyor.
Yaz aşkları yanıltıcı olabilir…
Yaz aşklarının bazı durumlarda yanıltıcı olabileceğine de dikkat çeken Doğu, “Güneşin, kumun, denizin etkisi ile psikolojik bir rahatlama yaşayan insanların aşık olduklarını sanma yüzdeleri epeyce fazladır. Fiziksel çekimin ön planda olduğu hoşlanmalar, aşk duygusu ile karışabilir. Eğer ki tatil bitimine doğru, ‘Seneye yaz tatilinde yine burada buluşsak ne güzel olur’ gibi bir cümle ile karşılaşırsanız bilin ki bu sadece bir yaz aşkı olarak kalacaktır” dedi.
Yaz aylarında yaşanılan flörte sadece flört olarak bakarak, aşırı duygu yüklemesi yapmayanların sonrasında hayal kırıklığı yaşama olasılığının minimuma indiğini anlatan Doğu, “Unutulmamalıdır ki, zihinsel olarak iki kişi arasında kurulan duygusal bağ, sevgi ve kontrollü bir birlikteliği getirir. Etkileşim karşılıklı olduğu için duygu, düşünce, fikir, akıl ve mantık mekanizmaları sağlıklı çalışır. Görsel ve işitsel algı duygusal olarak kişiyi uyarırken, dokunsal algıda fiziksel olarak kişiyi uyarır. Tensel temas sevginin ortaya çıkardığı mutluluğu tamamlayan içgüdüsel bir etkendir”
Kadın ve erkek aşkı farklı yaşar?
Erkek beyninin nörolojik aşk devrelerinin kadınlarınkinden farklı olduğunu, bu durumun ‘ilk görüşte aşk’ ve ‘tek gecelik ilişki’nin nedeni olarak gösterildebilşir “Aşık olan kişilerde beyin taramalarıyla yapılan çalışmalarda, aşık kadınların beyninde birçok alanın hareketlendiği saptanmıştır. Özellikle içgüdülerle ilgili alanlar, dikkat ve hafıza devreleri hareketlenir. Erkeklerdeyse görselliğin işlendiği alanlarda hareketlenme yaşanır. Görsel verilerin işlendiği bölgelerdeki hareketlilikteki bu artış, aynı zamanda erkeklerin neden kadınlardan daha hızlı; ‘ilk görüşte aşık’ olduklarını açıklar. Kadın, deneyimlere daha çok önem verir. Bu nedenle tek gecelik ilişkiyi ya da yaz aşkını en çok erkekler yaşar” diyor.
ONUR*71 tarafından 8/8/2014 4:43:03 PM zamanında düzenlenmiştir.