ÇİRKİNLİĞİME DOKUNMA SEVGİLİ !
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! İyileştirmeye de çalışma beni. Ardına güzelliğimi saklarım ben çirkinliğimin, hak edip görebilenler alsın diye. Bakman gerekir çirkinliğime sonra aşman gerekir yoksa paramparça ederlerdi beni büyükler –ama büyüyememişler- ancak çiçeklere, çocuklara, yağmura, güneşe ya da hayvan deyip geçtiklerine açıktır içim. Perdesiz, sırsız, sınırsız…
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Rabbin hediyesidir o bana. Önce alışılmıyor biliyorum. İtiliyor –ne çok yok sayıldım bu yüzden bir bilsen- inkar ediliyor ama bir kere öğrendin mi nimet oluşunu, bir kez anladın mı anne şefkati gibi koruduğunu, tebessümle bakabiliyorsun aynada kendine. Biliyor musun en güzel çirkinler konuşur aynada kendisiyle. Herkese görmek istediğini veren aynalar çirkinlere gerçekleri söylüyor. Ne hikmetse…
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Yakışmıyorsam yanına, beni değiştirmeye uğraşacağına, kendini götür yanımdan uzağa. Yorulma boşuna. Makyaj ya da maskeler ebedi saklayamaz çirkinliği. Gün olur göğünün ve göğsünün kirlendiğini düşünürsün. Ellerimi layık görmezsin saçlarına.
O zaman dinle/n/me git ! Hayat “çirkinler hariç” seçenekler sunar insanlara.
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Kanatlarımı kesmiş olursun, yaprağımı dökmüş olursun. Aşka inanan tek yanımı silmiş olursun. Uçamam, açılamam… Tüm limanlar kucağını kapatır yüzüme o zaman sığınamam da yüreklere korku salan gölgeler yağmalar beni zevkle.
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Hüzzam şarkılar bilirim çokça “özellikle artık kimsenin sesine sürmediklerini” ve şehirlerin saklanılacak yerlerini. Bilirsin herkesin birkaç saklanacak yere ihtiyacı olur ara sıra. Dua ederken ağlayabilirim kolayca ama garip gelebilir en kabule mazhar olmayacak cümleler seçer koyarım avucuma. En güzel buruşturulup atılmış kağıt betimleyebilir halimi ve geceler ele verir rengimi. Zaten kimse uzun cümlelerle konuşmaz benimle ve siluetini koymaz gözlerime. En fazla boynumda diş izleri, dudaklarıma buse yerine. Zaman bile çizgiler koyma telaşındaysa yüzümün her yerine daha ne söyleyebilirim ki sana ?
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Tutulmamış sözler biriktiririm ben ve gerçekmiş gibi inandırıldığım cümleler –tabi bolca hayal kırıklığı yüklenmiş olur sırtıma-
Tüm yağmurlar tanır beni saçak altlarından ve çıplak ağaçlar. Haklarını yemeyeyim bir de sağır duvarlar. Duvarların insanlardan daha kalabalık olduğunu biliyor muydun ? Kaldırım taşlarının ya da koparılıp soldurulan çiçek sayısının ?
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Yalnızken kaybolmadığım caddelerde yolumu bulamam yanımda sen varsın diye. O vakit kağıt ve kalemimi kim besler kadersiz harflerle ! Sahi kadersiz olanların hepsi aynı zamanda kederli mi olur ? Neyse boş ver düşünme !
Gidenim çoktur benim kimi gerçek kimi hayali bir sürü giden - kitaplardaki karakterleri unutma- ve gidenler hep unutur isimlerini dilimden almayı. -Sigara gibidir isimler hep dudaklarımda gezer- İnsan bir süre sonra anlıyor ama hep gidecek olanların geldiğini. Bir durak, bir mola yeri gibi yani. Sahi insan kolayca unutabilseydi aşk bu kadar istenir olur muydu ? Neyse boş ver bunu da düşünme !
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Ellerin yanar. Dayanamaz gitmek istersin. Canımı acıtırsın, çok acıtırsın da ben gözyaşlarımı ekecek bir tenha ararım.
Sabredemezsin yanımda kalmaya da ben bahane bulmana yardım etmek zorunda kalırım ki ben bu konuda oldukça mahirim…
Sanırım anladın ! Zaman zaman ben, kendisini temize çıkarmak isteyenlerin de bahane, suç, delil aradığı “yani üzerinde tepindiği” tırnak içlerindeki toprak parçasıyım…
Çirkinliğime dokunma Sevgili ! Aşk, dilimin ucunda kırık bir beste değildir benim. Korkaklık yüzünden geçmişimdeki bir isme dönüp dönüp sürdüğüm renk değildir. Vedûd olanın vebalini umursamadığım lisanı değildir. İster kendim ister karanlık insanlarla beraber yağmaladığım bir mevsim değildir. Ucuza aldığım bir hayal değildir. Beceriksizliğim yüzünden sorgu odasına alıp suçlayıp durduğum zanlı değildir. Günahlarımı, kusurlarımı, ayıplarımı, hatalarımı affedilir göstermek için boynuma geçirdiğim ip değildir…
Aşk benim yaratılma nedenimdir Sevgili. Yaşama sebebimdir…
Çirkinliğime dokunma Sevgili !
Git !
Geçmişindeki aşk adını verdiğin piyeslerle
ve isimlerle oyalan !
Herkes gibi…
"Metruk Adamın İnziva Notları 3"
YORUMLAR
Hüzünle çizili silüetim, acı ile doldu bu yazıyı okuyunca. Çirkinlik sevmeyen gözün gördüğü yansımadır.
Güzellikse sevmekle alakalı.
Seven birisi için görünümünüz onun gönlünün Kabe'sidir şair.
Aşk sadece sizin yaşama sebebiniz değil ki, güzelliği yüzde arasın herkes.