insan hak ve hukuku
T.C.
ÇANKIRI VALİLİĞİ
İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığına
Çankırı Merkezde elli ikinci senenin içerisindeyim.Yapılan Zulmün ve İnsanlık dışı uygulamanın sa yasal ve kayıtlı olarak 9. senesi içerisinde olsam da Zulmün ve insana yapılan ayrımcılığın 10.yılındayım.Ekte bulunan 27.07.2006 tarihli iki dilekçeyi ayrımcılığın ikinci senesinde Belediye ve Valiliğe vermiştim.Bu başvuru ömrümde sanırım bir ilkti.O günden bu güne çok şey değişti,değişmeyen tek şey uygulanan insanlık dışı ayrımcılık ve zulüm,çaresiz geçen yaşanacak hayat.
05.06.2014 tarihinde yaklaşık on beş gündür bir şey yememiş arada bulduğum ekmek ve suyla bir şehrin ortasında yaşamaya çalışıyordum.Bu ulusun BİMERİ vardı kısaca Başbakanlık İletişim Merkezi.Başvuru yaptım insanca yaşamak hayatta kalmak için.Bana DEVLET olan bir yer gösterin bu milletin fertleriyle eşit şartlarda yaşam süreyim dedim.Ayrımcılık yüzünden açlık ve çaresizlik zordur ve her insan dilenemez dilencilik yapamaz.Sanırım İl İnsan Hakları Kuruluna hepiniz özenle seçildiniz nihayetinde insansınız.İçinizden belki hiç biriniz aç kalmadınız yaşamak için gıdaya ihtiyaç duymadınız.Bende sizler gibiydim 27.07.2006 tarihinden önce.Şayet Çankırı’da kanun ve yasalar uygulansa bu gün aç ve çaresiz olmazdım.
Bu tarihten sonra sonuç çıkmayacağını bildiğim için başka başvurularda yaptım.Cemaat işin içinde olunca akan suların durduğu günlerde yaşıyoruz.Korkmayın Ağustosun birindeyiz hala ölmedim.Sanırım sizler Ramazan ayında ibadetle bayramı bulurken görkemli sofralarda insanlığınızdan ödün vermezken benim arada da olsa bir sıcak çorba nasıl olurdu dediğim çok oldu hayat geçerken.Bayramda belki bir çoğunuz size ikram edilen baklavayı yemeden geri çevirirken ben en son baklavayı 2010 yılında yemiştim o yüzden pek tatlı satan yerlerin önünden de geçmiyorum.Gerçi BİMER e olan her başvurum Valiliğe,Valilik Hukuk İşlerine yollarken 47 günde Hukuk İşleri Sosyal Yardımlaşma Vakfına yollayarak 250 liralık çekle istekleri anlamadık kavramıyla başvuruları sonlandırsa da bu defa Türk Milleti adına cemaat memurunun ücretini,bu milletin parasıyla peşin ödedim.Korkmayın bu defa ayrımcılık olaylarını peş peşe sizlere sıralamıyorum.
Şimdi sizlere en son yaşadığım; Çankırı E Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü C-13. Koğuşa attıklarında ranza yoktu 13 gün yerde betona serdiğim eski bir yatakta yattım desem sanırım sizleri eğlendirmiş olurum.Bu şehrin insan haklarından sorumlu insanları olarak düşünün inanın düşünmek bedava düşündüğümde ben açlığımı unuturum nedense.Elinizde eski bir yatak 24 kişilik koğuşa atıyorlar içeride 27 kişisiniz.Yatağı sereceğiniz tek yer koğuşun ortası yer beton zemin.İnsanlar yatmadan tuvalete giriyor ve onların yürüdüğü yerde yatarken ilk terlik kokularını hissederken birkaç saat sonra uyandığınızda buz gibi olmuşsunuz yatak eski olduğundan betona yapışmış.Birde cebinizde müebbet name var ona göre cezanız 55 gün beşte birini yatıp on bir günü tamamlayınca denetimli serbestlik hakkınız var.Yasal olan bu hakkı hiç düşünmemiştim işlenmemiş bir suçun cezası infaz olmalıydı.Bir haftada beton daha baskın çıktı dilekçe verdim denetimli için ve 23 günde zor bıraktılar sanırım sevmişlerdi beni,öyle ki çıkarken hesaptaki 26 liranın 18.5 lirasına kadar el koymuşlardı.Sanırım biraz eğlendirebildiysem sizleri ne mutlu bana.Şimdi düşünün ben bunları neden yaşıyorum?Bunları size neden anlatıyorum biliyor musunuz?Arada insan hak ve hukuku üzerine seminerler veriyorsunuz genç nesillere,anlatın bu ülkede insana biz böyle değer veriyoruz diye.Ben ömrümde hiç bronşit olmamıştım 13 günde oldum sonunda Devletin şefkatli ellerinde.
Zaman görecelidir hayatı görerek yaşarsınız.Sanırım kurulun çoğunluğu erkek.Siz hiç saçınızı makasla kendiniz kestiniz mi malum bir saç traşı 10 lira benim için hayli lüks.Ömrümde hiç düşünmemiştim bir gün saçımı kendim keseceğimi.Arada ışıklarınızı kapatın karanlıkta yaşamaya çalışın.Gece ihtiyaç dahilinde uyanırsam yataktan kalkıp iki adım doğuya sonra üç adım güneye sonra altı adımda kapı sonra beş adım eşik dört adım tuvalet,hatalarda canım yandığından alışıyor insan.Eksik yada fazla da ya çarpar ya düşersiniz oldukça zevkli değil mi.Pazar günleri Pazar pazarına çıkın ben her hafta çıkıyorum dört senedir o sabah destan yazan zabıtaları hala gün ağarırken göremedim.Düzen diye rapor hazırlayanların sözünü ettiği Pazar düzeni ilçelerde dahi var hala gelmedi bizim buralara.
Hayat görerek yaşanmalıdır makam dahi olsa.Kurul üyeleri ve başkanı olarak toplum içerisinden seçilen insanlarsınız.Buyurun gelin bahçeye şerefsizlerin kuruttuğu meyveyi dalında ölen ağaçları toprakta sulanabilir tarım arazilerini sosyal kavramda yerinde görün.İbadethanelerde boy göstermekle başı kapatıp dindar görünmekle toplumu amirleri belki kandırabilir düşük cümle sade yazılarla bakanlıklar başbakanlık avutulabilir ama birde var olan gerçek mahşer var.Kanmaz orada Tanrı baş bağına aldatmaca yazılarına sorar hesabını nasılsa.Birde ölüm var unuttuysanız yeryüzünde.Bu gün var olan yarın olmuyor aramızda.Kimsem yok bildiğiniz gibi içinizde sivil toplum örgüt temsilcileri var ölürsem üzerimdeki elbiselerimle Tüney’de bulunan Gavur deresine gömülmek isterim.Ölümün bile bir anlamı olmalı yeryüzünde.
Sanırım biraz rahatladınız ve gülümsediniz.Çankırı İl İnsan Hakları Kurulunun kaç üyesi var bilmiyorum.İnsanoğlu yeryüzünde iki kavramdan kardeştir.Bir tanesi din kardeşliği sanırım kurul üyelerinden hiç birinizle din kardeşi değiliz ve bu yüzden mutluyum.Bu kurulun üyeliğine seçildiğiniz için insansınız ve insani anlamda bende sizin gibi bir annenin rahminden geldim dünyaya.Uzun yıllarını Türkiye Cumhuriyeti Devletine vermiş bir anne ve babanın çocuğu olarak Çankırı Doğum evinde gelmiştim 11.06.1962 yılında dünyaya belki bu yüzden insan olarak kardeş olabiliriz.En çok doğum günleri koyar insana hele birde ekmek kırıntısı dahi yoksa ya lanet yada küfür edersiniz bu hayatı yaşatanlara.
Geçtiğimiz senede başvuru yapmıştım kurulunuza.Sizlerse adalet makamlarını tavsiye ettiniz,bense başvurmadım.Benim inancımda ve felsefemde insanlar eşit insani haklara sahip olmalıdır.İnsanlar toplumu,toplumlar Devleti oluşturur.Sanırım sizlerde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Çankırı İl İnsan Hakları Kurulusunuz.Bu şartlarda ve amacınız sanırım İNSAN;
Çankırı Kastamonu çıkışında yoldan görünen Bahçeler Bölgesine Çankırı Belediyesi üç kanaldan ücretli olarak sulama suyu hizmeti vermektedir.Kayıt altında 740 bahçe vardır.Bu bahçelere verilen hizmet şahsıma Orhan YILMAZ’A 2005 yılından bu güne kadar verilmemiştir.
Çankırı Belediyesi ve Başkanının yapmış olduğu bu uygulama Dünya İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve ülkemiz insan hakları uygulamalarına göre AYRIMCILIK mıdır yoksa sıradan basit adli bir vakamıdır.Bu konuda kurulunuzdan sadece bilgi edinmek istiyorum gereğini arz ederim.
01.08.2014
Orhan YILMAZ
YORUMLAR
Garip bir yazı.
Yazarın eli iyi kalem tutuyor.
Konu,
çok dağınık işlenmiş ama.
Hapishanelerin durumundan, sulama suyu alamayan bir bahçeye geldik.
Nasıl geldik anlamadım sözün doğrusu.
Olay,
çok kapalı.
Yazarın açıklamadığı konular var zannediyorum.
Neden hapse girmiş?
Neden diğer mahkumların yararlandığı haklardan yararlanamamış?
Bu su meselesi nedir?
Neden belediye vermemektedir?
Bu su meselesinin, insan hakları ile ne ilişkisi vardır.
Bahçesini sulayamayan bir insanlar,
Çankırı ilimizin orta yerinde açlıktan ölüme mi terkediliyor?
Gerçekten çok tuhaf bir çalışma.
Dedik ya başta,
iyi söz derliyor yazarı.