Bollywood Sineması
Hint sineması hakkında önyargılarımız mı var? Müzikal olmayan filmlerinin bile müzikal gruba girdiğini, sürekli şarkı söyleyip rengârenk elbiseler içinde dans ettiklerini mi düşünüyoruz? Tenlerini beğenmiyor musunuz? Hollywood ve Yeşilçam sinemasının birer kopyası olduğunu mu düşüyoruz? Oyunculukları çok mu yapay?
Evet, hepimiz bu tür önyargılara sahibimiz. Haksız da sayılmayız. İşte tam bu noktada yönetmenliğini Rajkumar Hirani‘n yaptığı ‘’3 İdiots’’ (2009) filmi devreye giriyor… Bu filmde şarkı söyleyip dans etme yok! Yok değil mi? Aslında tam dikkat etmedim, hatırlamıyorum. Varsa da çok azdır herhalde. Danssız ve şarkısız bir Hint filmini aklım almıyor hala.
İkinci şarkısız, danssız Hint filmi ‘’Pi’nin Yaşamı’’. Küçük bir sandalda bir sırtlan, bacağı kırık bir zebra, bir orangutan, bir Bengal kaplanı. Filmin konusu gayet iyi ama film iyi değildi bana göre. Ortam çok yapay. PC efekt ekledikleri, görüntüler üzerinde oynama yaptıkları o kadar belli oluyor ki insanı rahatsız ediyor. Görüntü yönetmenine sevmek lazım. Hepimiz biliyoruz birçok sinema filminde orijinal görüntü yok, ama bu kadar sırıtmaz be abi!
Diğer bir şarkısız, danssız film: ‘’Swades’’, 2004 yapımı. Yönetmenliğini Ashutosh Gowariker’in yaptığı filmin konusu şöyle: Mohan Nasa’da çalışmaktadır. Yani ABD’ye gidip adam olmuştur. Üzerinde annesi kadar hakkı olan dadısını yanına almak için işinden izin alarak Hindistan’a gider. Köye doğru yola çıkar. Hindistan halkının fakirlikle mücadelesi anlatan ‘’Swades’’ Bollywood sinemasının en iyi örneklerinden bir tanesi.
Bir kesim tarafından iyi kabul edilen Hollywood filmlerinin çakmasını yapan Hint yönetmenlerinin ‘’iyi’’ filmlerinden bahsetmeye gerek yok sanırım. Sadece şunu diyeceğim: Bu filmlerde de müzikal izler az.
Önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan zordur demeyeceğim. Molekülleri parçalamaktan zordur diyeceğim. Eğer önyargılarımızı yıkabilirsek Bollywood sinemasından başka başka kaliteli filmler bulabiliriz.
Ama şu an benim aklıma gelmiyor başka film. Biraz düşünmem lazım.
Evet, ‘’Gandhi’’. Biyografi-Dram-Tarihi türünde bu mükemmel filmi izlemenizi tavsiye ederim. 20. yüzyılın ilk yarısında İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan’da geçen film, bağımsızlık mücadelesi için İngiliz yönetimine karşı "Pasif Direniş"i örgütleyen Mahatma Gandhi’nin hayatından bir kesit anlatıyor.
Film 1982 yapımıdır. En iyi biyografik çalışmalardan biri olarak kabul edilen Gandhi, 11 dalda aday olduğu Oscar ödüllerinden "en iyi film" ve "en iyi yönetmen" dâhil tam 8 ödül aldı.
Gandi’ye bu dünyadan selamlar! Senin gibi biri bir daha yeryüzüne gelmeyecektir. Pasif direnişi keşfeden ve o ünlü 400 km ‘’Tuz Yürüyüşü’’nü yapan Gandhi’dir. Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah sen de büyük adamsın! (O değil de Muhammed Ali Cinnah’ı 1993 yılında vefat eden amcama çok benzetiyorum yüz olarak.) Bana göre 20.yüzyıldan sonra bizim tarihimizde böyle liderler çıkmamıştır. Aslında Osmanlı tarihinde de çıkmamıştır. Aklınıza Atatürk geldiyse unutun gitsin! Atatürk elbette önemli bir devrimcidir. Ama bahsettiğimiz kategoriye girmiyor. Kendi çapında ülke özgürlüğü için mücadele vermiş yüce bir insandır, yine de tabandan yükselmiş bir devrimci değildir.
Bu sinemanın klasik özellikleri:
İlk görüşte aşk kaçınılmazdır.
ABD’den ülkesine geri dönen okumuş çocuklar, hemen aşık olurlar.
Filmin müzikleri filmden üç beş ay önce piyasaya çıkar.
Sinirlerimizi geren filmlerdir.
Süreleri oldukça uzundur (iki buçuk saate kadar uzar çoğu zaman).
Yer gök yeşil, kırmızı, pembe, sarı renktedir (İskandinavlar gibi karanlık filmleri yoktur.)
Filmin başını izlemenin yeterli olduğu yapımlar.
Hollywood sinemasından kat kat fazla film ortaya çıkarmışlardır.