- 508 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
İMAM OLMAK KOLAY DEĞİL
Severek görev yaptığı köyde imam, cemaate teravih namazı kıldırırken bir an boşluğuna gelir secdede iken yüksek sesle “zart” diye ossurur. Sen misin bunu yapan. Kadın erkek, büyük küçük köyün diline düşer. İmamı her gören kahkaha ile gülmekten kendini alamaz. Bakar ki imam olacak gibi değil karısına da danışarak içinde bulunduğu müşkül durumu anlatarak il müftüsünden başka bir ilçenin köyüne naklen tayin için ricada bulunur. Elde olmayan nedenlerden husule gelen bu gülünç mesele için anlayış göstererek imamın ricasını kırmayarak vali oldukça uzak bir köye imamın atamasını yapar.
Her ne kadar imam köyü terk etse de gittiği köye bir türlü ısınamaz. Aklı fikri geldiği köydedir. Aradan 25 yıl geçer karısına:
- Bu böyle olmayacak hanım. Eski köyü ziyarete gidelim eğer bizim mazarrat unutuldu ise tekrar köye dönüş yapalım olur mu? der.
Kadın:
- Olur efendi. Ben de o köyün tadını unutamadım. Orda komşuluk arkadaşlık başka idi der.
Yola koyulurlar. Köye yaklaşırlar. Tarlada iş gören bir gencin yanına varırlar. Maksatları mazarratın unutulup unutulmadığını anlamak… Genç ile biraz hasb-i hâl ettikten sonra imam gence siyaseten bir soru tevcih eder:
- Evlâd maşallah güçlü kuvvetlisin elin ayağın da işe yakışıyor kaç yaşındasın.
Genç:
- Valla emice gaç yaşında olduğumu bilmiyom. Ayı yılı belli deaal. Büyüklerim sık sık imamın secdede ossurduğu sene doğduğumu söylerler, yalınız onu biliyom. Bizim köyde herkes her olayı imamın ossurduğu sene diye ölçer, biçer der.
İmam mevzuyu uzatmaz karısına göz işareti yaparak gençle vedalaşır. Köye bile uğramadan o mevkiden ayrılır. Karısına:
- Hanım görüyosun bizim ossuruk hâlâ koku yayıyo. Hadi gidelim bize burda ekmek yoh der.
YORUMLAR
Çok güldüm yahu:)Bi çoklarının mazisinde çocukluktan kalma böyle gazdan tuhaf anılar vardır.Niye o kadar güdürür utandırır insanı bilinmez.Bir de hep hatırlanır, seneler sonra bile olayın muhataplarıyla yüz yüze gelindiğinde o tuhaf durum gelir akla.Niye çıkmaz zihinlerden bilinmez.Herhalde bir hafıza silme makinesi falan olsa Türk insanın ilk sildireceği anılardan birisi de bu olurdu.Avrupada da osurmak ayıp değil de,geğirmek ayıpmış,bazı toplumlarda da tam tersi geğirmek yemeği ne kadar beğendiğinizin bir göstergesiymiş.Fazla takılmamak lazım osuruktan meselelere.Ne demiş atalarımız;
"Osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur"