Güvercin sevgisi…
Çocuklar koşar, oynar… Çocukluğu yaşar,
Engel olursan gözlerden yaş akar şar şar.
Her insan çocukluğunu farklı şekilde aşar.
Büyüse de içinde çocukluk duygusu yaşar.
Çocuklar hayvanlara karşı farklı ilgi duyar,
Kendini sevdiği hayvancığın yerine koyar.
Sevimli hayvanların sesini her yerde duyar.
Çocuklar koşar, hayvanlarla sevinçle oynar.
Bir bakarsın odasına renkli kanaryadan alır.
Kanaryanın o güzel sesi kulağına küpe kalır.
Kafes yüzünden kanaryanın dünyası daralır.
Çocuklar hayvanlarla oynamaktan zevk alır.
Akvaryumdaki balığı,çevreye bakarak yüzer.
Çevresine dikkatli bakar neler var diye süzer.
Akvaryumun dibi dolu,sanki okyanusta gezer.
Çocuklar hayvanlarla oynasın,sizleri kim üzer.
Köydeki çocukların akvaryumu bulunmasa da.
Kafesteki kanaryası da olmaz odadaki masada.
Eliyle yakaladığı güvercin vardır,yaptığı kasada.
Çocukların hayvanlarla oynaması olsun yasada.
Sevimli hayvancığı ile çok güzel geçer günleri.
Karnı acıksa bile aklına gelmez çoğu öğünleri.
Unutulmayacak güzel hatıralar bırakır dünleri.
Çocuklar hayvanlarla oynarsa tez geçer günleri.
Geçen gün aynı mahallede oturan annemi ve babamı ziyarete gittim.Hoş beşten sonra babam bahçeye geçti.Bağırmaya, çağırmaya başladı:
-Bu ağaçları keseceğim.
-Bu ağaçlar susuz olur mu?
-Bu ağaçlara bu çivileri kim çaktı?
Ben de telaşla,korkuyla…bahçeye yanına gittim.
Zaten kendisinde diyabet rahatsızlığı var.Yemesine, içmesine dikkat etmez; sinirlerine hakim olmazsa şekeri birden yükseliyor, olan kendisine oluyor.
-Sinirlenme! Sinirlenme! Zaten şekerin var. Biliyorsun şeker rahatsızlığı; strese, sıkıntıya,bağırmaya, çağırmaya… hiç gelmez.Sakin olacaksın,sinirlenmeyeceksin, canın bunlardan çok mu önemli?
-Ne oldu baba?
-Çocuklar nar ağaçlarını yaralamışlar,çivi çakmışlar.
-Niçin ağaçlara çivi çakmışlar?
-Görmüyor musun?Telle çevirmişler,üzerini sağını solunu kartonlarla kapatmışlar.Herhalde kuş beslemek,güvercin beslemek için çivi çakıp, yuva yapmışlar.
-Olsun!Onlar daha çocuk,ilkokul üçüncü sınıfa gidiyorlar.Çocuklar oynar…Evcilik,kuş yuvası yaparlar.Sakin ol,ben o çivileri söker,ağaçların dibini de açar, sularım.Sen yeter ki sakin ol.
O anda kardeşimin çocukları yani torunları eline geçse öldürecek haldeydi.Sen hiç merak etme ben o çocuklara,torunlarına,yeğenlerime niçin yaptıklarını sorar, bir daha da yapmamaları gerektiğini belirtirim,dediğim anda;
Benim de ilkokula gittiğim yıllardaki, 1985 yılında köyde otururken güzel kuşuma, güvercinime yaptığım o yuva aklıma geldi.
Çocuk olur da oynamaz mı?Hayvan sevgisi olmaz mı?Kuş sevgisi olmaz mı?Şimdiki evlerde; dar kafesler içinde o kanaryalar,akvaryumdaki balıklar niçin besleniyor?
-Eti için mi?
-Kesip yemek için mi? Bir sorun bakalım bu hayvanları besleyenlere…
-Evet…evet…Bu hayvanları sevdikleri için…Hayvan sevgisi için…Bu sevgiyi kimse alamaz, bu sevgiyi de veremez…
Çocukluk yıllarımın en güzel günlerinden biriydi.
Dedim ya …İlkokula gidiyordum.Duvara tırmanıp yuvasından uçacak hale gelmiş,yem yiyen iki tane güvercin yavrusu aldım. Sanki bu güzel kuşlar ile yatmak istiyordum.Ama annem müsaade etmezdi.Evimiz köyün dışında,tepenin başında bir yerdeydi.Akşam olduğunda her yeri karanlık basar, göz gözü görmezdi.
Oturduğumuz ev; 1984 yılında betondan yapılmış, dama çıkacak merdiveni olmayan iki odası ve giriş bölümü olan tipik bir köy eviydi.Dama çıkamadığım için;Evimizin bahçesine,yere, bu güzel kuşlar,güvercinler için güzel bir yuva yaptım.Taş ile etrafını çevirip üzerini de süzgeç telle kapattım.Akşamdan sularını,yemlerini verdim.Afiyetle yemeye başladılar…
Hava iyice kararınca ben de eve geçtim.Yemeğimi yedikten sonra güvercinlerimi sabahleyin görmek umuduyla yatağıma gittim.
Sabahın erken saatinde kalktım.Güvercinlerimi görmek, yemlemek umuduyla yaptığım yuvanın yanına gittim.O da ne:
-Güvercinlerim yerinde yok,teli sökülmüş…Yaptığım yuvanın yerinde güvercinlerin tüyü ve ters çevrilmiş su kabı var.Acaba bu güvercinlere ne oldu?
Köyün dışında,tepenin üzerinde olan bir evin bahçesine yere canlı hayvan koyarsan…Bunun kokusunu duyan yabani hayvanlardan tilki ya da kuş yiyen başka bir hayvan gelmez mi?Avucuna düşen bu avı değerlendirmez mi?
Nereden bileceksin? Çocukluk aklı işte…Hayvan sevgisi…Kuş sevgisi…Güvercin sevgisi işte.Ne kadar da canımı sıksam, ağlasam boşuna …
-O güzelim güvercinleri daha sevemeden,yemlerini suyunu veremeden kaybetmek ne kadar da acı…Gelin bu acıyı yaşayan içimdeki o çocuğa sorun…
İşte o çocukluk anımı tekrar yaşayarak, empati kurup olaya öyle baktım.Çocuk gözüyle olaya bakıp içimdeki çocukluk sevgisini, çocukluk anımı, hayvan sevgisini, güvercin sevgisini tekrar yaşadım.Bırakın çocuklar çocukluğunu doya doya,koşarak, hayvanlarla arkadaş olarak yaşasın.Çünkü büyüdüğünde; çocuk oyunlarını oynayamayacak,oynayan çocukları, hayvan sevgisini yaşayan çocukları görse de o duyguyu tadamayacak sadece çocuklukta yapamadığı,yaptırılmayan anılarını gözyaşı ile hatırlayacak içindeki çocukluk duygusunu susturmaya çalışacaktır.
Ne mutlu çocuk olup da çocukluk duygularını doya doya yaşayanlara,içinde hep çocuk duygusu kalabilenlere…
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.