- 5754 Okunma
- 8 Yorum
- 3 Beğeni
DİLERİM Kİ...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Menfi bir yenilginin döngüsünde intikal etmekte bu satırlar. Cevapsız bir mektup daha dökülmekte alt bilincimden. Dönüşü ne mümkün bu tümsekli yolun. Hatta hiç mi hiç sapmamış olmam gereken bir istikamet gün ertesi.
Sabahların güneşle olan randevusu gecikmekte son zamanlarda ve güneşsiz bir gün dönümü geceyle olan randevusunu ertelemediği.
Kefilsiz bir o kadar yenik ve tutumsuz bir tutum içinde seyreldiğim. Sanrılar diz boyu sonrasında, izler kalıcı ertesinde bu yenilginin ve yoksunluk katmerlendi kifayetsizliklerle eş güdümlü.
Gücün tükendiği bir devinim üstelik belki de hiç var olmamış bir mağlubiyet idi aklıma düşen.
Bilip bilmeden iz sürmek de, istersen ve hiç okumaya da teşebbüs etme. Zira mutluluk nidaları yok satır altında gizlenen. Terk edilmişliğin bir nüansı yaşanırken rol yapmam asla mümkün değil. Hiç bürünmediğim rollerden biri ne de olsa görüp göreceğin.
Kıdemli ayrılıklar pas tutmadı mı tarihin tozlu sayfalarında. Hükümler verilmedi mi sancılar içinde iken korunaklı ruhlar. Ötesi yok ki. Gidip de dönmemek var ne de olsa, gibi saçma bir cümle kurduğum için ayrıca bağışla beni.
Neyin garantisini verebilirim ki üstelik. Onca gel-git çalkantılı ruhumu alt üst etmişken bir o kadar pişmanım da ne de olsa yeminimi bozdum seneler sonra üstelik. Bunun üzerine suçlanmak ayrıca yaralayıcı.
Oysa alışmış olmam gerekirdi tahakküm altında kalmaya ve mecbur bırakmalıydım sefil benliğimi yalnızlığa.
Yalnızlık derken şimdi de yoksunluk eklendi kıdemli hayal kırıklıklarıma. Kolaysa ayıkla pirincin taşını. Makul olmak da mümkün değil üstelik bunca yenilgi almışken.
Suçlanmak bir yana sefillik bir yana. Korunaklı bir dünyanın kapılarını nasıl açtımsa… Tarih tekerrürden ibaretmiş oysa bildiğimi sanırdım güven duygusunun içinin nasıl da boş olduğunu. Hareket noktamdı ne de olsa güven zafiyetim. Ve diğer tüm zaaflarım; sevgiye olan inancımın körüklü bir basınçla yoğunlaşması belki de.
Ne gördüm ne duydum sadece ve sadece zihnimde şekillendi tüm mefhumlar ve tüm duygular sana dair. Ne bildim ne rastladım sadece içsel ve müphem değerlerin ışığında şekillendirdim olmayanı varmışçasına. Bu da benim zavallılığım işte: Yoktan var eden sadece Yaratan iken ben kim oluyorum da olmayan bir mefhumu sahiplenebiliyorum. Sonuç itibariyle; faiziyle değer kazanan bir yoksunluk yalnızlığa ek olarak.
Tüm öğretiler, tüm doneler ve tüm o öngörüler… Nasıl da görmezden geldimdi yankılanan hayallerimin bitiminde.
Dipsiz bir kuyu benimki ve ne varsa kendime mal ettiğim. Oysa oldum olası yaşadığım bir ikilem gelip nasıl da esir aldı benliğimi. Sevmeyi sevmek bu olsa gerek. Yoksa ne yanılgı ne de hata. Olsa olsa bir arayış kendi bilinmezliğimde. Kimim ki hükmedebiliyorum kendime diğer yanda hükmeden onca insan.
Ben benim hep kabullendiğim ölçüde. Kabullenmişken benliğimi kim ne hak iddia edebilir ki farklı bir güzergâha yöneltmek adına.
Belliydi girizgâh ve en başta beyan etmiştim. Ve ne varsa bir bir beyan ettiğim doğru idi. Bu da benim akılsızlığım. Oysa sır gibi saklamalıydım tüm bilinmezliklerimi ki değer göreyim.
En büyük hatam da bu oldu ömür boyu: Noter tasdikli bir evrak gibi bir bir ifşa ederim ne varsa içimde gizli saklı. Ve beni benden eden ne varsa bana dair kabul görmeyen insanların nezdinde.
Yine yenilgi ve yine hayal kırıklığı. Ne rol çaldım ne de inkâr ettim. Oynamam gereken bir sahneymiş meğer seyircili ya da seyircisiz. Hayatımın her döneminde olduğu gibi. Akıllanamadım gitti. Biraz savruk biraz mahzun biraz derbeder ve derken varılan nokta.
Yine de sahip olduklarımla gurur duyuyorum her ne kadar şikâyetçi olsam da zaman zaman. Haricimde de kimse yok beni ben olduğum için kabullenen.
En azından ana ve duruma göre kimlik ve şekil değiştirmiyorum. Bukalemun olmayı becersem an itibariyle nasıl da farklılık teşkil edecektim.
Suçlu aramıyorum da zira herkese göre tek suçlu var ortada: Kabul görmeyen bir varlık hatta varlıksız bir suret belki de sureti bile olmayan bir mefhum çoğunun nazarında ve ne yazık ki sen de onlardan birisin.
Anlamakta halen zorlanıyorum. Ve bıraktım artık sorgulamayı da yeteri kadar suç işledim sonuç itibariyle: Kaybolmamak adına kaybettiklerim ve zincirin son halkası.
Dilerim ki kim olursa olsun uzağımda mutlu ve mesut olsun. Şahsım adına ise söz veremem zira çözümlemem gereken çok bilinmeyen var. Bir gün bulursam cevaplarını paylaşacağımdan emin olabilirsin.
Paylaşmak dedim de… Sevginin paylaşarak çoğaldığına vakıf iken onca insan bunu nasıl görmezden geldin. Neyse artık hiçbir önem ihtiva etmiyor. Ben her halükarda sevecek bir şeyler bulurum. En azından sevmeye, sevilmeye layık bir dünya ayaklarımın dibinde serili her ne kadar sen o dünyayı benden uzak addetsen de…
SAYGIN EDEBİYAT DEFTERİ SEÇKİ KURULUNA EN İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM...
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
içten ve nazik yorumunuz mutluluk verdi.
sevgiler, selamlar...
işte buu...:))
Nasıl sevdim ben bu yazıyı.Canım arkadaşım.Ne güzel bir kucaklaşmadır cümlelerle.Ben hep şunu söylüyorum yazdığımız ne olursa olsun,hep sevgi temasını,umut fikrini aşılamalı.Olsun dostum varsın polyanna diye gülsünler kötü mefhumu aşılayan ruhlar,ben umutluyum...Her şeyde bir anlam var ve Rabbim o kadar adil ki...
Günü fazlasıyla hak etti,benim günümün yazısı da aynı zamanda:))
sevgili arkadaşım,güzel dostum geç oldu ama güzel oldu okumam,
iyi ki varsın ve senin gibi bir kalemi okuyorum.
Mutluyum...
Ve inanır mısın, şuan otobüsteyim, uykum vardı ama kayboldu.
umut var tam göğsümün altındaki kafeste,
dualarımız, dualarımız umut veriyor bana.
kocaaaman sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
OLMALI, OLACAK ÇÜNKÜ HAK EDİYORUZ SEVGİLİ NURAY.
nasıl mutlu oldum biliyor musun. kocaman bir gülümseme ile kala kaldım.
sağ ol canım çok çok sağ ol.
sevgi hep olmalı arkadaşım, onsuz yapamayız ki.
şimdi pencereme sadık bir dostum geldi, yalnız bir kumru. eşi yok biliyor musun...
hep gelir, suyunu içer ve diker gözlerini gözlerime.
hep bunu diyorum: illa ki sevecek bir şeyler bulabiliriz. çünkü sevgiye sevdalıyız.
ben inanıyorum arkadaşım: hep güleceğiz, hep güçlü olacağız olmalıyız da.
sorunlar neden var çünkü onları aşmalı ve geriye dönüp gülmek için.
sorunlar aşılmak için var.
biz Allah'tan istiyoruz, O'nun haznesi o kadar geniş ki arkadaşım. hem de iyi niyetliyiz, O bizi geri çevirmez asla.
kalbimde olduğunu unutma arkadaşım, aklımda ve dualarımda olduğunu asla unutma.
sana yürek dolusu teşekkürler. beni nasıl mutlu ettin içten sözlerinle.
hep gül, hep gülelim.
kocaman sevgimle hep...
Hayat sana güzel anlar sunar ... acı görünür yakar yıkar ve bazen içinde bir volkan olur... Oysa seneler sonra inancın ve doğru oluşunla gurur duyarsın... yanlış yapmalı insan lakin yanlışın ne öürettiğini görerek... Aşık olmalı yanmalı insan kendinin ne kadar değerli olduğunu kendini sevmeyi öğrendiği an... Hoş bir anı kalır her şey sen sabrın ve inancınla aştığın an ... yanlış yapan seven sevilmeyen sonun da kendini sevmeyen öğrenen birinin sözleri acizane gülümse kardeşim her şeye inat ki utanan yanlışlıklar olsun ... sevgiyle kal
Gülüm Çamlısoy
işte ben bu duyguyu çok seviyorum. duyguların ve düşüncelerin eşliğinde paylaşmayı...
hatalarımız değil mi, ah bizi biz o yapan o hatalar ama öğrenmek adına, inanmanın ve sevginin ışığında.
elbet bulacağız en güzel yolu güzelliklerin eşliğinde.
yüreğinize sağlık efendim.
çok ama çok teşekkür ederim.
en içten sevgimle ama en içten...
var olunuz.
:))
Maziye bak....Hayat leş kargalarının kanatları altında süregelirken, inadına inadına uğraş vermek, her gün tutunacak bir dal ararken, tuttuklarını hiçe saymak, sahte gülücüklere aldanıp mutlu olmak, nereye kadar?
İnanmadığın hayalleri kurup, kendini zamanın dışında tutmak, dinlediğin melodileri gerçek hayatta bulamamak, kırmızı gülü severken kokusunu hissetmemek nereye kadar;?
Her gününü bir önceki gününe satmak, kaybettiğin kelimeleri bulup azarlamak, kendini başkasında arayıp, kendinle dalga geçmek, vicdanla aklını yan yana getirirken kalbini sürgün etmek, nereye kadar?
Son sözleri söylemeden kaçmak, aydınlığı geceye terk etmek, doğruları söverken yalanlarını azat etmek, ölümlü dünyada, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, birileri gider, birileri gelir diye düşünmek nereye kadar?
İnsan şımarmayı sever ;fakat hayat şımarık insanlardan hiç hoşlanmaz. Biz hayatı ne kadar ciddiye alırsak,karşılığını da o denli alabileceğimizi unutmamalıyız.
Bir gün kelebek gibi düşünmeyi öğrenirsek, belki de onun gibi yaşamayı bırakacağız. Hayat kendini ne kadar uzun sunarsa bizlere, işte o zaman yapılan her şeyin insan için yapılması gerektiğini ve yaşadığımız hayatınsa bir hayal olduğunu anlayacağız.
Saygılar,Sevgiler Güzel İnsana
Gülüm Çamlısoy
ne güzel bir duygu dostları ağırlamak.
şımarmak değil mi...sevginin eşliğinde çoğalmak adına ya da gördüğün ak-islerde kendini aramak.
nereye kadar dostum belli ki ömrün sonuna kadar.
nasıl yüce bir duyguysa sevginin eşliğinde yaşamak hayatı bu denli ciddiye almak da koca bir yanılgı.
neden boş vermiyoruz ki. ama insanız dostum, hayatı ciddiye alacağız ki o da bize hak ettiğimizi versin.
yüreğin dert görmesin değerli gönül dostum.
sonsuz ve içten teşekkürler.
anlamı ve tadı hayatın tamamen kelimelerde gizli.
sevgiler, saygılar...
SEVGİ... Yüce bir duygu. Allah, bu duyguyu şanslı insanlara vermiş. Bu duyguyu bilenlerin gözlerinde öyle bir ışık var ki, etrafa nur saçar... Sözleri de ılık bir meltem gibi okşar insanın kalbini... Yolundaki tüm engelleri aşar ki şaşar kalır insan. Her kapıyı açan sihirli bir anahtardır, dile gelince...
Günün yazısı olmayı hak etmiş yine... Kutluyorum sevgili Gülüm. Gönülden selam ve sevgiler...
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim bu güzel yorum için. Çok ama çok mutlu oldum.
En içten sevgimle ve tüm iyi dileklerimle sevginin eşliğinde...
:)
Güne yakışan bir yazı, insan sevmek isteyince mutlaka sevecek bir şeyler bulur...
Tebrikler Gülüm
sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Sağ olun sevgili dostum.
Kucak dolusu sevgimle...
Hayat, meşakkatli bir yol.
Yolcusunu yoruyor.
Ama,
menzile varmanın vereceği zevk, tüm çekilen zahmetlere değer zannediyorum.
Ve,
her yürünen yolun bir sonu olduğuna inanıyorum.
Doğru yoldasın.
Yürümeye devam.
Azimle, gayretle, inançla.
Gülüm Çamlısoy
Bana katılan birilerinin olması güzel haricimde.
zor bir yol ama değer sanırım.
saygılarımla...