- 470 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Çiçek Bahçesi
Yola çıktığımda sabahtı. Saat onu geçiyor, gökyüzünü bulutlar kaplamıştı. Bulutun arkasında yüzünü göstermeye yanaşmayan nazlı Güneş.. Aldığım 3. nefeste yola çıkardılar beni. Günlerce yürüdüm. Gün oldu gecenin soğuğunda buz tuttum ağaç dallarıyla birlikte. Onlar yapraklarını döktüler, ben masumiyetimi.. Günler yılları kovaladı. Güneşle tanıştım. O kadar güzeldi ki.. Ama yol boyunca eritti beni. Gitgide yok oldum sıcağında erimekten. Yürüdüm, durdum birden. Burnumun direklerini parçalarcasına o kadar yoğun ve o kadar güzel bir koku çarptı ki yüzüme.. Yıpranmış yüz hatlarım, soyulmuş derim ve hatta parçalanmış ayakkabımın ucunda kurumuş toprak parçaları hissetti o muhteşem kokuyu. Başımı kaldırdığımda uçsuz bucaksız bir çiçek bahçesindeydim. O kadar ıssız ve bir o kadar güzel. Bu güzellikte benden başka bir insanın izi yoktu. Sahip olduğu tek şey bendim. Ve yan tarafta batan Güneş. Yürüdüm, senelerce yürüdüm. Yürüdükçe doyamadım o güzelliğe. Eşsiz kokusuna doyamadım. Yola çıkma amacım ve yalnızlığım kaybolmuştu. Fakat günden güne tersleşen bir şeyler vardı. Çiçekler dikenleşmeye başlıyordu gün geçtikçe. Güzel olduğu kadar korkunç ve tehlikeliydi o güzellik. Yırtıcı kuşlar gelirdi bazen. Çiçekleri koparıp giderlerdi. Öteki gün eski haline geri dönerdi bahçe. Korkuyordum.. Zarar görmekten değil, orayı kaybetmekten. Alıştım git gide. Cesaretim bana sevgi getirdi. Cesareti de sevdam. Sevdam kavgam oldu.. Bacaklarımda yaralar vardı. Her gün kanayan derin yaralar. Yüzüm, kollarım, bacaklarım.. Saçlarım döküldü. Gün oldu ben acıttım canımı. Acım sevincim oldu. Kanadıkça vücudum daha çok benimsedim orayı. Bir gün fırtına koptu. Yırtıcı kuşların sesi kaldı gökyüzündeki kahverengi tozda. Toprak kurudu. Uçsuz bucaksız muhteşem bahçenin çiçekleri tek tek soldu. Güneş tepeye çıktı ve vurduğu yeri yakmaya başladı. Önce çiçekler, sonra kokuları silindi.. Kalansa kurumuş toprak bir de ben oldum. Defalarca yeni çiçekler ektim. Açmadı, toprak istemedi... Ben kaldım yine kendime. Sırtındaki yükle kamburu çıkmış, yara bere içinde kalmış ben. Bir de burnumda kokusu, aklımda anısı, gönlümde yarası...
YORUMLAR
güzel bir yazı, kendinizi özdeşleştirme, anlatım da uyum ve kafiyeleri çok güzel seçmişsiniz, bugünü sizin güzel yazınızı okuyarak kapatıyorum,
diğer yazılarınızda görüşmek dileğiyle :)