- 2515 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
FATİH SULTAN MEHMET HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER
• “Fatih’in seferlerindeki hedefi şöyle idi: Tuna’nın güneyinde ve Fırat - Toros sınırının batısında Osmanlı Devleti’ne katılmayan hiçbir yer bırakmamak, Karadeniz’i ve Adalar Deniz’ini Türk iç denizleri haline getirmek, Venedik donanmasını geçerek, deniz kuvvetlerini de kara ordusu gibi dünyanın birinci ordusu haline getirmek. Bu işleri gerçekleştirdikten sonra İtalya’yı fethetmek.” (1)
• “Osmanlı ordusu, İstanbul surları önünde çok düzenli bir şekilde sıralanmış
bulunuyordu. Yeniçeriler, padişahın çadırının önünde yer almışlardı. Sağda Anadolu sipahileri, Altınkapı’ya kadar olan bölümü kaplamıştı. Solda da Rumeli’den gelen askerler Ağaçkapı’ya kadar olan bölgede yerleşmişlerdi. Bu kuşatma çemberinin içinde, her vezirin payına bir sur düşecek şekilde bir düzen kurulmuştu. Öylesine ki, 9 Nisan 1453 sabahı kuşatma başladığı zaman, orduların en büyük kumandanından en küçük erine kadar herkes, ne yapacağını, gerektiğinde nerede görev alacağını biliyordu.” (2)
• “Fatih daha Manisa’da şehzade iken, hocası büyük veli Akşemseddin, İstanbul’u fethedeceğini müjdelemişti. Hazreti Peygamber’in ‘İstanbul muhakkak fethedilecektir.Bu fethi yapacak hükümdar ve ordu ne mükemmel insanlardır.’ mealindeki hadis-i şerifi O’nu ayrı bir şevke getirmişti.”(3)
• “Bu büyük savaşlarda, Osmanlıların karşısında yer alan büyük devletler,
Akkoyunlular, Venedik, Macaristan, Almanya, Polonya, Kastilya, Aragon, Napoli idi. Fatih, dehası ile bu ittifaka karşı durmasını bildi. Düşmanlarını bazen teker teker, bazen ikişer üçer, bazen beşer onar yenerek bu büyük savaşlardan mutlaka galip çıktı.”(4)
• “21 Haziran 1453 ‘te büyük bir törenle İstanbul’dan ayrılarak Edirne’ye hareket eden Fatih, kentin güvenliği için 1500 yeniçeri bıraktı. O günlerdeki gelişmeleri izleyen Jacopo Languschi’nin gözlemlerine göre Bizans’ı ortadan kaldıran Fatih’in tek amacı dünyayı bir idare altına almak ve bir kültür birliği kurmaktı.”(5)
• “Fatih vakfiyelerindeki kayıtlara göre İstanbul’a gelenlerin konaklamaları için, Odunkapısı’nda Eski Han, Yemişkapanı Hanı, Bey Kervansarayı, Bodrum Kervansarayı başta olmak üzere önemli tesisler yapılmıştı.”(6)
• “Fatih, görüşlerinden sıkça yararlandığı Hocazade’nin, Molla Gürani’nin, Molla İlyas’ın, Siraceddin Halebi’nin, Molla Abdülkadir’in, Hasan Samsuni’nin, Molla Hayreddin’in, Ali Kuşçu’nun, Akşemseddin’in yanı sıra Georgios Amirutzes’le de felsefi konuları tartışmaktaydı.”(7)
• “Avni mahlasıyla şiirler yazan II.Mehmed (Fatih),Divanı olan ilk Osmanlı
padişahıdır.”(8)
• “1481 ilkbaharında yeni bir sefere çıkmış iken Maltepe’de hastalanan Fatih,
Gebze yakınlarındaki Tekür çayırında vefat etmiştir.”(9)
• “Devrinde büyük alimler ve sanatkarlar yetişmiş, mühim eserler vücuda
getirmişlerdir. Pek çok ilim adamı dünyanın dört bir bucağından İstanbul’a gelmiştir.
Londra’da, National Gallerey’de Fatih Sultan Mehmed’in bir portresi bulunmaktadır.” (10)
• “ Osmanlı Devleti’nin bütün temel müessese ve teşkilatı,Fatih devrinde en
mükemmel hale gelmiştir.”(11)
• “53 günlük kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453’te İstanbul alındı.Böylece tarihte Orta Çağ sona ermiş ve Yeni Çağ başlamış oluyordu. Fatih Sultan Mehmet bu sırada 23 yaşında idi. Fatih İstanbul’u aldıktan sonra İstanbul halkına hiçbir zaman yenmiş gibi davranmadı, yüksek kişiliği ile herkese kendini sevdirmişti. 28 yıl hükümdarlık görevinde bulunmuş, iki imparatorluk, 14 devlet ve iki yüz şehir alarak Fatih unvanını kazanmıştı.”(12)
• “Devrin en büyük alimleri, Fıkıh’da Molla Hüsrev, Tefsir’de Molla Gürani, Molla Yeğen, Hızır Bey Çelebi, Riyazi’de (Matematik) Ali Kuşçu ve Kelam’da Hocazade idi. Bu ilim adamları yanında Anconalı Giriaco ve diğerleri, Sultan Mehmed Han’a Batı tarihlerini okutmakta idiler.
Sultan Mehmed Han tababete de önem vermiş olup Anadolu’nun muhtelif vilayetlerinde hastahane kurduğu gibi, İstanbul’da da bugünkü Tıp Fakültelerini andıran bir hastahane kurmuştur.”(13)
• “ Türkler tarafından İstanbul’un fethi,cihan tarihinin en büyük hadiselerinden birini teşkil etmiştir.Bu fethin Avrupa’nın mukadderatı üzerindeki tesiri büyük olmuştur. Doğu Avrupa’daki Tükler asırlar boyunca üstünlük temin etmiştir. Bu hadise hemen hemen tarihin akışını değiştirmiştir. Çeşitli sebeplerden dolayı, fevkalade bir vakadır.” (G.Sehlumberger)” (Rehber Ansiklopedisi, Cilt:5, Fasikül 20, s.306. Türkiye Gazetesi Yayınları.)
• “Fatih, eğer on sene daha yaşamış olsaydı dünya tarihi büsbütün başka bir şekle girmiş olurdu.Yoksa devri ve özellikleri göz önüne getirilince farklı düşünmek mümkün değildir. ”(Mustafa Uslu,Türk Dünyası Tarih Dergisi,Mayıs sayısı,s.15.)
• “Osmanlı Devleti’nin bütün temel müessese ve teşkilatı,Fatih devrinde en
mükemmel hale gelmiştir.Türk tarihi, sayılamayacak kadar çok kahramanlar ve cihangirlerle doludur. Fatih Sultan Mehmed de,bu cihangirlerin en başında gelenlerindendir.Çünkü O kılıçla keşfi yan yana yürütmüş, çağ açıp çağ kapamıştır.” (Rehber Ansiklopedisi, Cilt:5, Fasikül 20, s.307. Türkiye Gazetesi Yayınları.)
• “Fatih Mehmed, bildiğimiz esas karakterleriyle Osmanlı İmparatorluğu’nun hakiki kurucusudur. Başka deyimle Anadolu ve Rumeli merkeziyetçi mutlak imparatorluğu hakkıyla kurmağa o muvaffak olmuştur. Fatih İstanbul’un fethiyle bir anda İslam dünyasının en şanlı en kudretli sultanı durumuna gelmekte ve ülkesinde son derece büyük bir nüfuz ve otorite kazanmış bulunmakta idi.” (Halil İnalcık,Türk Dünyası Tarih Dergisi,Mayıs sayısı,s.15.)
• “ Cihan tarihinde bir dönüm noktası meydana getirecek olan Roma
İmparatorluğu’nun düşmesi saatinin sesi her yerde işitildi ve Batıda bu hadisenin doğurduğu muazzam akis, herkesi, İstanbul’un memleketlere değer bir belde olduğuna inandırdı. İki kıtanın hududunda bulunan İstanbul’un fethi böyle, 1453 senesi, modern çağlar ile Ortaçağ arasında ayırma çizgisi olarak haklı bir şekilde teşkil edildi.” (Babinger,).” (Rehber Ansiklopedisi, Cilt:5, Fasikül 20, s.306. Türkiye Gazetesi Yayınları.)
• “Fatih,adaletli,yiğit,bilgin,dindar,bilginleri erdemlileri koruyan,nerede olgun bir kişinin varlığını haber alsa İstanbul’a gedirtip aylık bağlatan bir sultandır.” (Osmanlı tarihçilerinden Neşri,Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi,Cilt:5,s.333,İstanbul-1994)
• “Bizans İmparatorluğu’nun düşmesi, 1000 yıllık bir mevcudiyetten sonra taht şehri İstanbul’un Türklerin eline geçmesi, Avrupa milletleri için uzun bir mücadele devri açmıştır. Bu mücadele Avrupa için felaket getirecektir.” (Hammer, .” (Rehber Ansiklopedisi, Cilt:5, Fasikül 20, s.306. Türkiye Gazetesi Yayınları.)
• “Sultan Mehmed, çok az gülerdi. Zekası, daimi bir çalışma halindeydi. Çok
cömertti. Her işte fevkalade atılgandı. Seçtiği hedeflere erişmek için çok ısrar ederdi. Soğuğa, sıcağa, açlığa, susuzluğa tahammüllüydü. Kesin konuşur, kimseden çekinmezdi. Zevk ve sefadan uzaktı. Türkçe, Yunanca ve Sırpçayı çok iyi konuşurdu. Her gün bir müddet okurdu.”(İtalyan Zorzo Dolfin,Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi,s.72,Türkiye Gazetesi Yayınları.)
YORUMLAR
Zamanın en büyük eğitim kurumu olan Enderun'da okuyan öğrencilerinin ayaklarının tozunun altında yatan bu sultanın hayatı, kişiliği, düşünceleri ve stratejileri, Türkiye'de yönetim üzerine insan yetiştiren okullarda ayrı bir ders olarak okutulmalıdır...
Anlatmakla bitirilmez yedi dil bilen ve Homeros'u orjinal dilinden okuyan Fatih atamız, biliyorsunuz, Cumhuriyetin başında bu millet uzaydan inmemiştir, biz Osmanlı torunlarıyız...
Böylesine önemli bir günde bu büyük insanı hatırlattığınız için teşekkürler...