- 815 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BU BAYRAM ' DA , NASILIZ ACABA? ... İNSANLIK NE ALEMDE? ... YA GERÇEKLER ACI MI , TATLI MI ? GÜLSEK Mİ , YOKSA AĞLASAK MI Kİ NE DERSİNİZ? ... HEMEN ... ŞİMDİ ...
Gerçekler , her ne kadar acı olsa da , kalem sahipleri bıkıp usanmadan gerçekleri yazmalıdır. Tüm insanlık adına , toptancı bir anlayışla bakarak tüm insanlığı ilgilendiren gerçekler algılanmalı , ve kaleme alınmalıdır.
Bu yazı içeriyle birlikte bazen belki kahkahalarla gülebilir, bazen de hüzünlenebiliriz.Kendimize ya da herkese kızabiliriz de zaman zaman.Sonuçta , toplumsal bir ÖZELEŞTİRİ bu . Herkes bence kendisine düşen payını alabilmeli ki , daha güzel günlere birlikte yürüyebilme şansımız olabilsin.
*
İNSANLIK ALEMİNİN TEMEL GERÇEKLERİ :
*
1 - ) Dili , dini , ırkı , mezhebi , kökeni , yaşadığı ülke ve coğrafyası her ne olursa olsun , tüm insanlık aleminin , dünya üzerinde oluşturulan yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin toplamı olan servetlerin tamamını 100 olarak kabul ettğimizde , bu tüm servetlerin % 95 inin , dünya nüfusunun toplamı olan kitlelerin nüfusunun yalnızca % 1 ’ i tarafından yönetildiği ve sahip olunduğu ; dünya nüfusunun geriye kalan % 99 luk bölümünü oluşturan kitlelerin ise , tüm dünya zenginlikleri toplamından % 5 lik bir pay alabildikleri net olarak görülmektedir... Bunun bir başka ifadesi , %99 u temsil eden kitlelerin , de , bu % 1 ’ i temsil eden kitleler tarafından yönetilmekte , sömürülmekte ve ezilmekte olmaları gerçeğidir.
*
2 - ) Süper anormal büyüklükte yeraltı , yerüstü zenginlikler ve servetlerin üzerinde oturan bu % 1 ’ lik kesim’in ; bu % 99 luk geniş kitleleri yönetebilmek, sömürebilmek, ezebilmek için ihtiyaç duydukları temel bazı uygulamalar, araçlar, planlar ve programlar vardır. Bu % 99 luk kitle’yi aksi halde kolayca sömüremez , ezemez, emriniz ve tahakkümünüz altında da tutamazsınız.
Bunlar nelerdir :
- ) Din ve inanç sömürüsü
- ) Cehalet ve kitlesel umarsızlıklar oluşturulması
- ) En temel insani değerlerin dahi çürütülerek yok edilmesi
- ) Algı operasyonlarıyla , algıları dahi yönlendirilmiş , güdülmeye hazır sürü kitleleri oluşturulması.
*
3 - ) İnsanlık aleminin temel gerçeklerinden birisi de , insan yapılarının, kişilik ve karakter özelliklerinin temelinde , kandırılmaya , soyulmaya , sömürülmeye eğilimli ; temelden cehalete eğilimli bir insan yapısı ve karakteristiğidir. Maalesef üzücü gerçeklerimizden birisi de budur. İnsanların en temel ve en basit gerçeklerimizi bile kavrayabilmeleri ve etkin biçimde tepkilerini koyabilmeleri ; çok ciddi ve özenli biçimde ailelerinde ve temel eğitim kurumlarında verilebilecek eğitimlerle mümkün olabilecektir. Oysa, temel insan yapıları ve temel dünya gerçekleri doğrultusunda, bu aydınlatıcı eğitimlerin de asla verilmediği çok net ortadadır.
*
4 - ) Aynı temel değerlere ait , tutarsız pek çok sanal kavramlar oluşturulması , temel değerlere ait her türlü kitap , döküman gibi yazılı belgelerin alabildiğine tahrif edilmesi , alabildiğine aslından uzaklaştırılması. Bu yolla , o temel değerlerin yalnızca , sömürgen, buyurgan % 1 lik nüfus kitlesinin , " kitlesel " çıkarları doğrultusunda kullanılması.
*
Bu temel gerçekler , çok daha çeşitlendirilebilir, detaylandırılabilir. Ancak , bu , hiç bir gerçeğimizi değiştiremeyecektir malesef. Ben , burada yukarıda izah ettiğim ezilen, sömürülen , tahakküm edilen %99 ’luk kitle içerisinden birisi olarak , yine bu % 99 luk kitle içerisindeki " henüz gözleri dahi açılamamış masum yavrucukların " yazdıklarıma , aldıkları umarsızlık, duyarsızlık, sorumsuzluk , meraksızlık , değerleri , kavramları , gerçekleri algılayamama , sorgulayamama eğitimleri nedeniyle karşı çıkacaklarından , tepki vereceklerinden emin olarak bu yazıyı kaleme almaktayım.
Ama , bu % 99 luk büyük kitlelerin ortak kaderleri olan bu her biçimdeki tüm değerlerin , dinsel , etnik , kültürel , insani tüm kavramların tahrip edilerek bu düzenin daha da kötüleşerek sürdürülmesine karşı, bu ezilen , kullanılan kitleler için uyarı görevlerimi yapmak zorunda hissediyorum kendimi.
*
*
TUZAKLARI NASIL ALGILAMALI VE NASIL ALAŞAĞI ETMELİ :
*
1 - ) Her tuzak , o % 1 ’ lik egemen güç kitlelerince , o % 99 luk büyük sömürü kitlesinin gerçekleri algılayabilecek olan tüm duyargalarının yok edilmeleri amacıyla hazırlanarak uygulamaya koyulmaktadır. Geniş halk kesimlerinin , temel yaşam gerçeklerinden tamamen koparılarak ; yapay , sun’i ve çarpık binlerce başka güncel " üretilmiş " konulara yönlendirilmeleri temel esasıdır bu işin.Böl , parçala , yönet taktiği , daima devrededir.
*
2 - ) Arada örneklemeler de yaparak gitmemizde fayda görürüm.Hak dinlerin hepsinin de çeşitli biçimlerde yozlaştırmalara, böl , parçala , yönet taktikleriyle bölünmelere uğratıldıkları bir gerçektir.Kendi dinim islam ve Hz. Muhammed ’ in tebliğ ettiği İslamiyette , müslümanlıkta , ne sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’in , ne de Yüce Allah kelamı Kur’an-ı Kerim in , hiç bir biçimde , hiç bir yerinde , " MEZHEP ve MEZHEPÇİLİK " kavramları olmamasına rağmen , peygamverimizin vefatı üzerine , yaşanılan dönemde 4 ayrı mezhep ÜRETİLMİŞTİR.
İşte bu mezheplerin dahi üretilmesi , islamın birliği ve bütünlüğünü bir biçimde parçalamak , bölmek , güçsüz hale düşürmek ve hatta , BİR VE TEK OLAN İSLAM DİNİNİ ,farklı dinler mişçesine farklı uygulamalarıyla farklı yaşayan kitleler oluşturularak , zaman içerisinde bütünlükten ve teklikten koparıp , dejenereliklere kadar götürerek tahrif etmek amacına hizmet etmiştir.Kime hizmet etmiştir? O yukarıda sözünü ettiğim dünya nüfusunun % 1 ’ lik kesimini oluşturan , sömürgen , buyurgan , ezen , saldırgan , zenginliklerin neredeyse bütününe sahip olan zengin baronlar kitlesine hizmet etmiştir.
Bu örneklerin her dönemde benzerleri sürekli olarak uygulamaya konulmuş ve konulmaktadır.
*
3 - ) İslam dünyasını şöyle bir gözümüzün önüne getirelim.İslam , bir ve tek dindir. Oysa , ortalıkta , bin bir türlü islam dinini " güya " temsil eden topluluklar vardır. Bırakınız bir çok islam ülkelerinin islam dinini faklı biçimlerde yorumlayarak yaşamalarını , bir çok ülkelerin içlerinde , çok sayıda karklı farklı "islami gruplar " ÜRETİLMİŞTİR. kime hizmet için ? O dünya nüfusunun % 1 ’ ini oluşturan buyurgan, sömürgen, saldırgan , silah üreticisi , savaş üreticisi , böl ,parçala, yönet çi zengin baron kitlelere hizmet için.
Bunların çok fazla sayıda örnekleri vardır.Örneğin Irakda arz-ı endam eden ISİD adlı dini grup gibi.15 000 militandan sözedilir.Komedidir bu sadece.Egemen katil baronların paralı itleridir sadece.Müslüman kitleleri keserler.Onlara İsrail’lilere saldırmaları emredilmemiş.Bir çok camiyi ve islam büyüklerimizin türbelerini bombalayarak yok etmişlerdir.Dertleri ne ola ki? Müslüman mıdır bunlar ? Bölgede , müslümanların değişmez en büyük düşmanı İsrail, İngiltere ve ABD nin paralı tutulmuş uşakları oldukları çok açık bir gerçektir.
.
İslamı ve müslümanları daha fazla bölmek ,parçalamak ve birbirine kırdırmak amacıyla hazırlanmış , o % 1 ’ lik egemen sömürücülerin paralı askerleridir. İslamiyette müslümanın müslümanı kesmesinin asla yeri yoktur.Ama onlar , islamiyeti ya da kur’an-ı Kerimi haşa kendileri yazmışçasına büyük bir adilikle , şerefsizlikle , kendi din kardeşlerini boğazlarlar.
İşin detaylarına indiğinizde , sadece maskeli yüzleriyle dünya süper güçlerini oluşturan o % 1 ’ lik egemen güçlerin hizmetindeki , islam , müslüman görünümü ( maskesi ) takılmış adi katiller oldukları çok açık ve nettir.
.
Filistine, Gazzeye bakın, küçücük bir ülkede bile müslümanları Filistin Kurtuluş Örgütü , Hamas vs gibi farklı örgütlere ve parçalara ayırarak güçsüzleştiren bu güçler, nedense İsraili , kendi içinde düşman farklı gruplara bölüp parçalamayı asla düşünmemişlerdir.Neden? İsrail o egemen % 1 ’lik dünyayı yöneten sömüren kitleyi temsil eden güçlerin başında gelir o bölgede...
ABD yi düşününüz. Süper multi dolar trilyoneri yahudi ağırlıklı sayısı 10 kişiyi geçmeyen aile tarafından yönetilir koca 400 milyon nüfuslu ülke.İsrailin değişmez en büyük müttefiki ABD ve İngiltere hatta Fransayı da söyleyelim.Bu güçler , İslam dinine , müslümanlığa karşı , sinsi amaçlarını sinsi binbir türlü entrikalarıyla gerçekleştirmektedirler.
*
YALNIZCA YÜCE ALLAHA KULLUK ETMEK GEREKTİĞİ HALDE , YAŞANAN GERÇEKLER NEDİR :
İnancımızın ve imanımızın temelinde , yalnızca ve bir tek yüce Allah ’ a kullu etmek vardır. Çünkü , bütün var olanları , bütün alemleri yaradan bir tek yüce Allah ’ dır.. Yalnızca yüce Allah’ a kulluk edilecektir. Peki , bu gün insanlık alemi , yalnızca Yüce Allah a kulluk etmekte midir ? Elbette hayır.
Temel sorunlarımızın başta gelenlerinden birisi budur zaten.
.
Bu gün, yalnızca yüce Allah a kulluk edilmiş olsaydı , çevremizde gördüğünüz bir çok kişiler , ölümlü insanlar , ya büyük maddi servetleri , ya da büyük makam mevki ve güçleri ile , insanların , insanlığın neredeyse haşa " taptığı " kişiler haline getirilmezlerdi. İnsanların, adam gibi insan olmaları gerekir . Daha ilk baştan tüm sorun , insanların adam gibi , dosdoğru bir Allahın kulu olmayışlarından kaynaklanmaktadır.
.
Büyük parasal güçlerine ya da bulundukları makam ve mevkileri gereğince , sıradan insanlara haşa Allah " mışçasına uluhiyet kazandıran ; o insanlara haşa " tanrı " mışçasına dini bir yücelik bir ululuk kazandırmaya çalışan , Allah inancı sıfırın altındaki inançsız kişiler , sonunda , yaşadığımız bu dünyada , kendi ilahlarını , kendi tapındıkları " yüce efendilerini " yaratmakta , ve o kişilerin yalan yanlış çıkarları , planları ya da ihanetlerinin de arkasında kuzu sürüsü gibi sürüklenmektedirler.
.
İnsanlık , böylesi büyük bir yanlışın içerisindeyken , dünyamızda hangi işin yolunda , doğru ve düzgün yürümesini bekleyebilirsiniz ki ? Bu ilahlaştırılan insanlar , zaten bir biçimde insanları sömürerek zengin olmuş süper güçlere erişmiş dünya zenginleridir. Bu maddi güçlerini kullanarak siyaset ve orduda en üst mevkilere gelmiş olan devlet yöneticileri , idarecileri , ya da ordu komutanlarıdır. Güçlerini sürdürmek için hizmet edecekleri bir tek amir makamları vardır. O da , yazımın başında sözünü ettiğim , dünya nüfusunun % 1 ’ lik bölümünü oluşturan , buyurgan, sömürgen , insanları ezen ve köleleştiren zenginler sınıfının en başındaki süper zenginler kitlesidir.
Bu kitlenin de tüm dünyayı parmağında oynatan kişi sayısı 8 ile 10 kişiyi geçmez.... Aklınıza gelebilecek neredeyse her ülkedeki her makamdaki insanları bir biçimde satın almışlar ve kendilerine bağlı uşakları konumuna getirmişlerdir.
DEVAM EDECEK ...
Yazı içeriğinin yazımına devam edeceğim.
Eklemelerle , bölümler halinde devam edecek.
Şimdilik Saygılarla dostlar.
Mert YİĞİTCAN
29 . 07 . 2014
istanbul
YORUMLAR
Yine yazıyorum, tekrar yazacağım , bıkmadan usanmadan !
-Ama insanoğlu hep ayni yerde .
●Umudu aşila, umut et
-Ama insanoğlu yine ayni yerde .
●Değişmeyen insanoğlunun kör duygulari, ben duyguları
Evet yazalım , çok yazalım, bıkmadan usanmadan
Bunu yazmıştım, tekrar yazıyorum !
SeyirDefterime bakmak için çekmecemi açtığımda,hal ve perişan sözlerini gördüm bir metin üzerinde...
Açmaz,durulmaz bir yan, hep karanlık.İçimizden geldiği gibi davranmak,utanılacak şeyler haline gelmiş.Tutsak edilmiş toplumsal davranışların,bir ilah ağzından çıkmış gibi beynime tıka-pasa doldurulması SeyirDefterimi yazmama neden oluyor.Çünkü o defterdeki kişi benim.Dünyada yaşayan kişi ise,Onların istediği kişi benim.'
Yaşadığımız dünya,yaşadığımız ülke,insanlarının ne düşünmesi gerektiğini,neleri görmeleri gerektiğini,kime alkış tutacak,kimlere ağlamaları gerektiğini emreden bir hal aldı.Kişi önce kendinden çıkmalı ki başka insanları anlasın ve onlara ulaşsın.
Dünya tarihi bile tanrılarını bir bedende yaratırken,kendilerini tanrı diye ilan eden insanlar bile asıl tanrıya ulaşmanın yolunu yükseklikle ölçer durumdaydı.İnsanoğlu aya vardığında tekrar bir yanılgıyla karşılaştı.O yükseklikte tanrı yoktu.
Sayısız sorunların yüklendiği bir dünya...Sayısız sorunları defalarca pencereden saydığımız bir gün.Sayısız insanları yaraladığımız,ağladığımız yada izlediğimiz saatler.Biz günü karşılarken üst aklın dizaynı karşısında çaresiz kalan bizler.
''Vurun kahpeye'' adlı kitabı çok seviyorum.İnsanlar hatalarını yükledikleri bir insanı şeytan diye ilan ederken hala kendilerindeki bir yanı uslandırmaya çalışıyorlar.
Koca bir zaman dilimi içinde kendime dünyanın en büyük sahnesini dizayn ettim. Sahnenin bütün ışıklarını, ses tonlarını,renk ve eşyalarını da halletim.Oyuncuları seçerken,insanda zorlandım.Hayal ederken insanın aklından korktum.En mükemmel hayalleri dahi yerle bir eden korkunç akıl,şu anda dünyayı yok etmek için yine kendisiyle savaşır durumda.Ne ilahi bir adaletten korkan var,ne onun yolladığı Peygamberleri dinleyen var .İnsan aklı yoldan çıkmış,yol tepetaklak.
CaNMaYBuLL
Saygılar,Sevgiler
ÇOK AĞIR BAŞLI OKUNMASI SİNDİRİLMESİ GERKEN BİR YAZI...EVET DOSTUM DÜNYAYI MAHVEDENLER KİMLERDİR SORUSUNUN CEVABI BASİT VE NET...BİZ...İNSANOĞLU MAALESEF SAĞLIKTAN TUT,DİN,DİL ,IRK EĞİTİM GİBİ KONULARDA SADECE BOZMAKLA MEŞGULÜZ DÜNYAYI . BELİRLİ GÜÇTEKİ DÜNYA DEVLETLERİNİN OYUNCAĞI OLMAKTAN BAŞIMIZ KALDIRAMIYORUZ BÖYLE OLDUĞU MÜDDETÇE DE ASLA DÜZELECEĞİMİZ YOK YAZININ DEVAMINI BEKLEYECEĞİM SEVGİ SAYGILAR KUTLUYORUM
rüzgar çanları tarafından 7/29/2014 5:37:05 PM zamanında düzenlenmiştir.