14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
833
Okunma
Bu gece senin olmak sonsuzluğa inanmaktı sevgili. Beni bana anlatışını dinlemek, uzakları yakın eylemek, kokunu hissetmek hem de ta içerimde korkunç bir histi. Korkunçtu evet senden uzakta olmak uzağında olsam da hala böyle sana yanmak yalın ayak ateşlerden geçmek gibiydi. Tenimde ılık nefesin dilimde adınla noktalamalı geceyi sabaha bağlarken. Bilirsin karanlık uykuları sevmem ben. Güneşi illa ki karşılamalı bu beden ,görmeliyim güneşin ilk ışıklarını. Güneşin çocuklarıyız sevgilim ikimiz de ,sende gökyüzünün o deli mavi rengi, bende güneşin ateşi varken bizim aşkımız gök tanrıya ait olmalı.
Zamanlı zamansız iklimlerden geldik belki ikimiz de. Belki ikimiz de direnmeyi hep sevdik ama hep birbirimize direndik. Senin bana gelmeyişin benim sana akmayışım belki de ondan. Yine de kal orada ve ben yine buralarda güneşi sana bakarak karşılayayım. Böyle uzaktan sevmek, sevebilmek, tenini hissedebilmek de güzel ve adını verebilmek doğmamış çocuklarımıza. Büyüsü bozulurdu belki bir soluk kadar yakın olabilseydik birbirimize. Söz uzar eyleme dönerdi dar tüm zamanlar.
Sen şimdi yalnız odanda beni isteye dur koynunda, ben burada sensiz seninle uyuyayım böylesi güzel… Böylesi çok daha güzel sevgili… ”to be or not to be” kim demişti hadi boş verelim.
Bizim için de bu böyle değil mi zaten “olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu” işte bütün meselemiz bu sevgili. Benim sana geç kalışım senin bana kalan ömrünü adayışın… ”Keşke” lerimiz yok bizim hayatımızda ya da ben olduğuna inanmıyorum inanmak da istemiyorum. Yarımsın, yanımdasın, yarınımsın (mısın)…(?).
Uyumanı istiyorum artık sevgili, biliyorum sen güne yaklaşmaya dayanamazsın. Gün sana doğduğunda sen yine yeniden hayata koşacaksın, bense burada beni unuttuğun bu şehirde bir gece daha sana yanacağım ,nasılsa gecelere yazarak seni, kalbe kazıyarak seni. İnan böylesi çok daha güzel sevgili…
29 Mayıs 2008 NeNa