Liv Ullmann Hakkında
Liv Ullmann 1938’de Japonya’nın Tokyo şehrinde dünyaya geldi. İsveçli ünlü yönetmen İngmar Bergman’ın gözde oyuncusudur. Sağlam bir sanatçıdır, gerçek bir kraliçedir. Sinema onsuz düşünülemez. Ülkemizde de bir tane Liv çıksaydı fena mı olurdu yani? Ama maalesef çıkmadı zamanında. Bu saatten sonra da çıkmasının pek bir anlamı olmaz sanırım. Bazı sinemaseverin Hülya Koçyiğit ile Fatma Girik’i Liv olarak hayal etmeleri hiç hoş değil.
Evet, bunu buradan belirtmek istiyorum. Bu iki oyuncu Liv Ullmann’ın eline su dökemez. Acı ama gerçek bu. Boşuna milliyetçilik yaparak bizdeki oyuncuları övmeye kalkmayalım. Diyeceksiniz hiç mi iyi değiller? Elbette iyiler. Hülya Koçyiğit değil de Fatma Girik başarılı bir oyuncudur. Hakkını yememek lazım. Ama tabi ki kıyaslanamaz. Diğer taraftan Liv Ullmann’ı şekillendiren İngmar Bergman ile Yeşilçam sinemasının klasik yönetmenleri de kıyaslayamayız. Film çekmeyi porno film çekmek ile öğrenen oyunculara ve yönetmenlere 21.yüzyıl gençliğinin diyeceği bir şey olamaz.
Liv gerçek bir hanımefendidir gerçek sinemaseverler için. Daima hayallerimizi süsleyecektir. İskandinav topraklarının ıssız köşelerine yolculuğa çıkaracaktır. Her zaman çevremde sinemaya ilgi duyan gençlere Liv’i anlatacağım. Serin Anadolu akşamlarında sohbetlerimize konu olacak, dünyanın diğer yerlerindeki erdemli insanların düşlerine doğru yolculuğa çıkacağız. Liv Ullmann ile sinema sinemanın ötesine geçmiş, bilimde ve sanatın diğer dallarında yeni ilham ve teorilerin kaynağı olmuştur.
İngmar Bergman’a tutku ile bağlı olması ona her zaman artı bir değer katmıştır. Bir röportajda: ‘’O olmasaydı hayatım birçok yönlerden boş olurdu,’’ demiştir. Yetmişindeki bu hanımefendinin tatlılığı ayrı bir olay. İyi varsınız, demek istiyorum.
Liv Ullmann’ın bakışlarında gerçek Anadolu kadınının izlerini görüyorum çoğu zaman. Hep o saf ve huzur verici duruşu. Bunu başka bir yönetmen ortaya çıkarıp ölümsüzleştirebilir miydi, inanın bilmiyorum.
Türkiye’ye gelseydi ne iyi olurdu! Gidip bu tatlı teyzenin ellerini öper, bizi anlatamayan Türkiyeli oyunculardan bahseder, bizi anlattığınız sizi her zaman tebessümle, iyilikle anacağız, derdim. İsveççeyi bu kadar tatlı bir dil olarak kabul etmemde etkisi çok büyüktür. Umarım uzun yıllar daha yaşar ve ülkemize de gelir.
Yönetmenlik de yaptığını belirtmek istiyorum bu arada. Ama biz onu oyuncu olarak tanıyoruz…
Oyunculuk veya yönetmenliğini yaptığı filmlerden bazıları:
Persona (1966)
Çığlıklar ve Fısıltılar (1972)
Güz Sonatı (1978)
Kurtların Saati (1968)
Bir Evlilikten Manzaralar (1973)
Utanç (1968)
Anna’ın Tutkusu (1969)
Saraband (2003)
The Serpent’s Egg (1977)
Göçmenler (1971)
Büyülü Flüt (1975)
Sadakatsiz (2000)
Yüz Yüze (1976)
Yeni Ülke (1972)
The Danish Poet (2006, Animasyon)
Öküz (1991)
Zwei Leben (2012)
Miss Julie (2014)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.