gizli özne

• 23 Temmuz 2014 Çarşamba 17:58:56

BARIŞTIM
HER FIRTINA SONSUZ DEĞİLDİR DİNER
HER ATEŞ CEHENNEM DEĞİLDİR SÖNER
HER GECE ÇEVRİLİR SABAHA DÖNER.
ZOR OLSA DA YOKLUĞUNA ALIŞTIM

SENSİZLİK OLSA DA HİCRANA SÜRGÜN
FIRTINALAR KOPSA YÜREĞİM DURGUN
BUNDAN SONRASINI SEN DÜŞÜN HER GÜN
SENSİZ DE HUZURA ARTIK KAVUŞTUM

YILLARIMI SIĞDIRSAN DA HECEYE
HER GÜNÜMÜ ÇEVİRSEDE GECEYE
GÜLLER DİKTİM GÖNLÜMDE Kİ BAHÇEYE
KÜS DEĞİLİM BEN KENDİMLE BARIŞTIM

HÜSEYİN GÜNAYDIN

•
•
Erhan Doğanay: kalemine yüreğine sağlık hocam çok güzel ve çok anlamlı bir şiir ......... insanın acılara alışması yüce bir duygu hele hele insanın kendiyle barışması mükemmel bir şey..... artık maddi aşktan manevi sevdaya geçmiş birinin duygularını heceye dökmüşsün. kutlarım
•
Hüseyin Günaydın: sağol üstat

•
Hüseyin Günaydın: bazen hisler yanıltıyor insanı

•
Erhan Doğanay: hisler bazende insanın gizliliklerini çıkarır ortaya

•
Erhan Doğanay: bazende bastırılmış duygularını ifşa eder

•
Hüseyin Günaydın: öznesi belli olmayan hislerin yönü de belli olmuyor üstat. Kah arındırıyor insanı geçmişin kahır dolu çıkmazlarından. Tamam diyorsun. Tamam bitti bu defa. fırtınalardan sonra gelen sessizlik gibi. Lakin öyle bir depreşiyor ki, umulmadık anda. Sen hazırlanırken bir önceki enkazı telafiye. o yeni yıkımla geliyor. tüm acımasızlığıyla üzerine.

•
Hüseyin Günaydın: sen av olduktan sonra sana ecnebi gönüllerde. o elindeki kementle hep avlıyor seni. sevmişsin ya. balık hafızalı olmuşsun her tuzakta içten yakalanıyorsun. samimane.

•
Erhan Doğanay: bütün bunlar işte özneyi gizli tutmaktan kaynaklanıyor. açıklayabilsen özneyi alenen belki yine deprem olacak dünyanda yıkım fena olacak taş taş üstünde kalmayacak ama olacak ve bitecek yaşayıp acı hatıralar olarak mazideki yerini alacak.... yıksa da yaksa da geçecek... ama özne gizli kaldıkça zelzele her gün her saat her dakika devam edecek.. ve ruhun toz duman ...

•
Erhan Doğanay: ve gizli öznenin bundan haberi bile olmayacak

•
Hüseyin Günaydın: belli olmayışı esrarından değil. geçmişte kaldığını sandığım eskimeyen yeni. Benim ruhum hep çocuksu. hep o eskiye takılıp kalan cinsten. öznesi belli. ama ben öznesinde değilim ki. özleminde takılıp kaldım. çeşmenin başında susuzluk çeken yanık gibi. Ben suya hasret ama su bana yabancı.

•
Erhan Doğanay esrarı çözmektir insanın asıl işi. hedef budur gaye bu olmalı . eğer çözebilirse insan esrarı mutluluk kapısından girmiştir artık içeri. kana kana yaşamasına engel yoktur ALLAHIN niğmetlerini. ama insan kendi esrarını kendi yaratıp hapsolursa o mahsene değil çeşme başında susuzluk çekmek gün ışığında mum şavkısına hasret yaşamak mecburiyetinde kalır

•
Hüseyin Günaydın: çile: dermanı kendisinde olan bir derttir derler. ben bir yabana gönül verdim. o yalan çıktı. bana da çilesi kaldı. ben derdimi seviyorum be üstat. derdimin adı çile. ben ona sürgünüm. çaresi onunla yaşamak ve yaşıyorum da. o dini değerlerimden sonra ki kutsalım dır benim. Şikayet etmiyorum halime. sen bakma yerli yersiz dellendiğime. benim söylenişlerim başkasına değil.yine bana. tıpkı annesinin kucağında yatıp sesini annesine duyurmak isteyen çocuk gibi

•
Erhan Doğanay: nedendir bilinmez son yorumu ben yazsam beni bu kadar anlamlı anlatamazdı. hayatı başa albilseydim eğer şiirlerime nokta noktalı yerlere neye mal olacaksa olsun erkekçe yazardım kimseden çekinmeden kendimden bile sakladığım ismi. belki de en büyük aptallığı bir gün o nokta noktalı yerlere gizli öznemin kendisinin anlayıp yazacağını beklemekmiş. şimdi o gözlerim kamaşmasın diye güneş gözlüğüyle gezerken ben dili ağız dolusu ALLAH RIZASI derken biriktirdiği bozuk paraların meblağını ağırlığından tahmin etmeye uğraşan kör bir dilenciden farksızım

•
Hüseyin Günaydın: ya üstat ne çok benzeyen yönlerimiz varmış be. ben illetim den kurtulmak için cerraha dert anlatıyorum sanıyordum. o cerrah ki elinde neşteri benim amaliyatıma girecek sanırken, meğer sen kendi kendini ameliyat etmeye kalkışan cerrah gibisin. bir hasta yeter ya.