Tez Konusu
Doktorumuz..Keyf ilaç baharatçımız..Tıbbi bitkiler uzmanımız..Üniversite ve araştırma kökenlimiz..
İkinci doktorasını yapıyor şimdi..
Farklı bir alanda..
İlk deneyimini kullanıyor..Kademe kademe yol alıyor..Depreşen, içinde ukde kalan çocukluk yıllarının özlemini yerine getiriyor..
Kuşlar ikinci doktorasının konusu..Kuşlara olan sevgi ve özlem onu bu yola itiyor..
Ciddi zaman ayırıyor..Hemen her boyutlu ilgileniyor..
Ağırlıklı işi çoğaltma..Mesleki yönünü yani ıslahçılığını konuşturuyor burada..
İşi seçme, yani selekte etme..En iyiyi,en güzeli.. Sonuç alıncaya kadar..
Melezlemek..Çaprazlamak..Gen aktarmak..
Kolay değil seçim işi bu...Uzun işlem..Uzun ve yorucu, üstelik vakit alıcı..
Çevreden iyileri toplayacaksın önce..Gözlemleyeceksin..Takibe alacaksın..Bakacaksın rengine,desenine,hareketine,uçuşuna kaçışına ve bir karar vereceksin sonunda...
………………………….
Bir baba yanına bir de ana.. Yani bir erkek bir de dişi..
Her ikisi bir yuvada..Bir aile onlar..Birer eş..Yavrulayacaklar işte..Sizin işiniz yavrular ve onlardan sonraki yavrular..Ta ki amaca ulaşıncaya, sonuç alıncaya istenilen vasıfta bir fert elde edinceye kadar..
İşlemin adı vurma bu alanda..Kuşçular vurma diyorlar kendi aralarında..Yani eşleştirme..
Falancayla falancayı birbirine vurdum bekleyip göreceğiz diyor..
Vurmadan kasıt çiftleştirme..
İyi ana ve iyi baba..
Beklenen iyi döl..İyi yavru yani..
Islahın ilk aşaması..
………………………………..
İzliyor çıkan yavruları tek tek..
Kolay değil uğraştırıcı ve zaman alıcı..
Seçim zor..
Kıstasları koymanız gerekiyor baştan..
Bir skala oluşturmanız gerekiyor..Morfoloji tamam ama yetmiyor..Yani albeni bazen yanıltabiliyor.Tek başına sonuç vermiyor..Duruş,uçuş kaçış da gerekiyor..Mukavemet de gerekiyor..
Direnç olmazsa olmazlardan..Süzülecek,alçalacak ancak tekrar kanat çırpacak..Yükselecek dikine, göğü yararcasına ve takla atarak ayak basacak yere..Arka arkaya sayısız takla.
Bir başka özellik her türlü hastalık ve sayrılığa mukavim olacak..Hemen üşütüp nezle olmayacak..Bite pireye yem olmayacak..
İşte bunlar hep hesap konusu..
Her safhası projelendirilir ve uygulamaya geçilir bir çift iyi döl alabilmek için..O sebeple zor bir iştir..
Ahmet hocam bu işlerin peşinde..İyi yavrunun iyi dölün..Ah bunu bir elde edebilse..Bir sonuç alabilse..İsmini bir duyurabilse..Bir yerlere yazdırabilse..
Tek başına olmuyor çoğu zaman bu iş..Bazen yardım ve destek alma durumunda..Kendisine göre daha ehil,daha deneyimli olanlardan..Mahmut hocam giriyor devreye zorda ve darda kaldığında..Ondan istifade ediyor.. Onun tecrübelerinden faydalanıyor..Şu var ki iyi ilerliyor, iyi yol alıyor...
……………………………
İşi bu değil sadece doktorumuzun..Kuşlar değil yani..Mesleki alanda da oldukça gayretli..Hiç ihmal etmez,başkasına emanet etmez bir işi,mutlak takipçisi olur ve sonuç alınıncaya kadar uğraşır.. Pesetmez hemen, bırakmaz terketmez öyle kolay kolay..
Bir yönü varki ısrarcıdır ve dediğim dedikçidir..Orjinal fikirlidir..Kendine özgüdür hemen her şeyi,her hareketi her davranışı..
Giyimi kuşamı bile farklıdır..Klasikle sporu birleştirir kimi zaman..Yarı spordur tarzı..Daha çok baklava dilimi desenlidir kazakları süveterleri.. Bunlarla rahat ediyorum, bunların içinde rahatım, kendimi daha hür ve özgür hissediyorum der..
Takım elbiseli ve kravatlı pek göremezsin..Tercihi yakalıdan yana..Yakalı ve baklava dilimli..Altta ise kadifedir çoğu zaman...Öyle spor ceket falan da giyinmez, doğrudan bir şişme mont giyinir süveterin üzerine ve özel durumlar dışında bir kışı onunla geçirir.
……………………………..
Kimi uygulamaları var ki benzeşiriz..Öyle çok yenilikçi değil.. Kimi konuda klasik takılanlardan..En son aldığı telefon bile güncel değil, bir eski modelden..Yani öyle dokunmatik falan değil bildiğiniz eski sistem..Yine de benden ilerde bu konuda, en azından yeniliyor..Bizdeki gibi on iki yıllık telefon yok onda..Cızırtılı,haşurt huşurt eden, ses düzeni olmayan tam demode telefon..
Bir ilgimi çeken yönü de masa üstünde diz üstü kullanması, üstelik ilave bir klavyeyle..
……………………………….
Bir konuda çabuk pesedenlerden..Söz açıldığında zamanımız geçti yaşlandık yahu der..Hareketimiz yavaşladı,sağımızda solumuzda ağrı sızı peydah oldu der..Zaten pantolon altı kışlığı soğuk demeyelim de, havalar serinlediğinde giyinip neredeyse haziran ortasına kadar çıkarmayanlardan..Küçük bir esintide de cebindeki başlığını kulaklarına kadar geçirenlerden..
Geçenlerde hocam ders varmış üniversite de, girer misin, hem de ücretliymiş, bu sayede eski günlerini de yadedersin denildi..
Yok arkadaş derse merse giremem ben bu yaştan sonra..Kendimi fazla yoramam,enerjimi tüketemem dedi.
Velhasıl yaşlılığı iyiden iyiye kabul etmiş durumda..
Aslında yakın arkadaşı Mahmut hocamdan gençlik enerjisi alsa iyi olacak biraz..O hiç umursamıyor..Şu günlerde patlıcan rengi tişört giyiniyor.. Bir arayışı da hardalın bir açık tonu,civciv sarısı..Bulabilirsem affetmez alırım diyor..Alır giyerim arkadaş diyor..
Aslında sadece Ahmet bey için değil hepimiz için bir ilham kaynağı o..
…………………………………
Sakinliği sessizliği,dinginliği seviyor..Gürültüden patırtıdan uzak bir hayat yaşamak istiyor..O sebeple atıyor kendisini bağına bahçesine..Huzur buluyor orada..Kedisiyle, köpeğiyle,horozuyla tavuğuyla..Her türden canlısıyla..Mekana kaçıyor her fırsatta..Kendi oluşturduğu mekana..Doğal bir mekana..
…………………………………
Bir tutkusu var ki o da ondaki farklılığın bir dışa vurumu..Yılda bir Adana turu yapmak..Eş dost ve arkadaşlarıyla buluşmak..Bir adana kebap yemek ve özlemini duyduğu portakal çiçeğini koklamak..Sadece bir gün ayırıyor buna..Sabah erken vakit gitmek gece geç vakit dönmek..Tarzı bu..Yetiyor kendisine..Bir yılı öylece geçiriyor..Oradan aldığı haz ve ilhamla..
………………………………..
Dostlarına değer verir Ahmet bey..Onları karşılar,ağırlar ve uğurlar..Yedirir içirir.. Bundan mutluluk duyar.
Yumuşak görünümü aldatıcı olabilir bazen..Yumuşaklığın arksında sert ve otoriter bir tutumu vardır..Yani görünürde yumuşak ve esnek uygulamada oldukça sert..
Hele bir seferinde tesadüf bir yerde rastladım ki bütünüyle bu düşüncemi perçinleyecek cinstendi..
Bir görevdeyiz bundan birkaç yıl önce..Henüz yeni tanışmışım..Öyle yakınlaşmamışız daha bu kadar..İç dünyası, duruşu tarzı nedir bilmiyorum..
Lüks bir otele giriş yapmak durumundayız..Nedense resepsiyonda işler istenildiği gibi gitmiyor,aksıyor biraz..Sabahın erken vakti..Epey yol katetmişiz ve lobide beklemedeyiz..
Ağırdan alıyoruz..Bir sabır iki sabır..Neyse arkadaşlarımızdan biri dayanamadı bastı fırçayı çalışanlara..Sonra Ahmet bey girdi devreye.. Bayağı saydırdı.. Kenarda duruyordu sessizce.. Anlayamadık birden alevlendi...Hiç beklenmezdi oysa kendisinden..Ortalığı birbirine kattı basbayağı..
Her ikisinin de suyu sertmiş anlaşılan.. İki hemşehrinin.. can dostun..Sertlikte etkili olan neydi anlamak zor ama belliki yükseklerin adamıydılar..Ilgazların..Zirvenin insanıydılar..Kırılmaz, eğilmez, bükülmezlerdi..Suları sertti..Yerine göre kibar ve narin,yerine göre sert ve haşin..
Hizaya soktular tümünü..
Astını üstünü..
Hemen hepsini..
İstediklerini aldılar..
İstedikleri yere yerleştiler..
…………………………
Ogün bugün tanırım Ahmet bey’i.
Ani çıkışları olan biri..
Bakarsın bize de çıkışır bir gün..
Sorun değil alttan alırım..
Yatışmasını beklerim..
Kırılmam gücenmem..
Kastının kırmak olmadığını bilirim..
Bir anlık onunki..
Saman alevi gibi..
Parlayıp yatışanlardan..
Zaten anlar ve tanırsan biribirini..
Çözersen huyunu suyunu..
Sorunsuz yürütürsün arkadaşlığını dostluğunu…
……………………………
Aynı odayı paylaşıyoruz..
Merhabalaşıyoruz her sabah..
Hal hatır ediyoruz..
İltifat ediyoruz birbirimize..
İyi gidiyor yani..Sorunsuz sıkıntısız..
Bir yerde bir pürüz yaşadığımızda da yukarıda bahsettiğim gibi..
Kırılıp gücenme yok..
Darılıp küsme yok.
Dostluğa ara vermek yok..
Kemal GÜL
19.07.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.