- 359 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kutsallık-Dokunulmazlık 1
1-Alan ve Alan Kazanma Olan Çevre Gezmesi
Tarih sel olana bakışta; alan, alanlanma gibi bir oluşma diyalektiği ile tarihe bakış; ilk kez benim kullandığım bir yöntem oluşla yazıya döktüğüm savunulardır. Yazılarımda dile getirdiğim savunular burada sayamayacağım kadar çok konu içeriklidirler.
Bu bağlamda totem kavramı animizim, büyücülük türü herkesçe bilinen kavramları da ilk kez benin kullandığım anlamla tarihsel sürecin kesikli sürekliliği içinde özel bağıntı oluşla olagelen bir inşa diye değerlendirdiğim çalışmalardır.
Bir totemizmi benim kullandığım diyalektikle az çok benzeşen anlamalarla kesişen kişisel düşünmeler mutlaka insanlık içinde olmuştur. Olması en olası yaklaşımdır. Ama yazıya dökülen dokümanlarda ve okuduğum türlerle basın yayın içindeki akademik çevrelerde bunun kırıntısını dahi görmedim. Oldukça bilimsel olabilmenin sunusuyla bunu yapmağa gayret ettim.
Burada yine alan kavramına ve alan içinde alanlanma kazanmaya bir iki örnekle değinip konuya gireyim. Doğal çevre gibi sosyo toplumsa hayatın içi de çok çeşitli parçalı sürekli alan akışları içeren boşluk devinmeleri oluşla çalışır. Buralara geldiğinizde özel bağıntılı alan içine düşmüş olursunuz. Buralarda bir görünüş yansıtması ve bir devinim tipi anlam kazanmadan edemezsiniz.
Örneğin balo ortamında, meyhanede, kahvehanede, düğün salonunda, hastanende, parkta, alışveriş merkezinde, bir bilgisayar üretim merkezinde, bir resmi dairede, bir araba yarışı pist alanında, bir stadyumda, ölü evinde vs. türü zaman zemin alanı içindeyken durum yansıtmanız ve devinim içinde bulunmanız farklı farklı olacaktır. “Böylece alanla, anlamlanma ya da alanlanma” kazanacaksınız.
Bu boşluk alan zaman zemini, siz düğün salonundayken size başka yansır ve başka bir devinme biçimi kazandırır; yine siz yas evine gittiğinizde size başka bir görünüş ve davranış tipi kazandırır.
Bir alış veriş merkezinde görüntü ve davranışınız başka olur, bir stadyumda veya hastanene alanı içinde görüntü ve davranışlarınız farklı olur. İşte animizdi varlıkların, ya da ataların don değiştiren çevre gezmesi de böyle bir çevre durumlar görünüşlü, alandı durumlar hal devinmesi kazanıyordu.
Çoğu insan kutsallığı, kutsal totem hayvanla yahut kutsal tapınakla veya kutsal olan bir günle vs.’ni türü eşleme yaslamalı tutumlarla kavrarlar. Yani hastaneye gitmiş olan insanın “hastaneye giymiş olma” tutumuyla hastaneyi anlamaya çalışır.
Balo salonuna giden insanla, yas evine giden insan aynı insan olsa bile gittikleri yerle eşleştirilirler. Ya da gittikleri yere yaslatılırlar. Eşleme ve yaslama da eşletilen şey, o yaslanılan anlamda maada ve müstesna olabilmektedir. Yani kutsal olan şey, kutsallıktan maada ve istisna olabilir.
Yani kutsallığı; kutsal alan içinde sayılmış bir totem hayvanla ya da kutsal bir tapınağa veya hacca gitmiş olmakla yahutta kutsal bayram günlerinin içindeki gün kutsiyetiyle olan kutsallığınızı böylesi bir atıfa yasladığınız için kutsallıklar var deyildirler.
Siz tapınağa girdiğinizde alan devinmesine tabii olurken; bir koyun bu alan devinmesi içinde maada ve müstesna olmakla zoraki bir devinme ve görünüş yansımasına tabi kılınmanın anlam kavranması içinde olacaktır. Yani kutsal olan günle, kutsal olan totem hayvanı açıklayamazsınız. Ancak kutsal olan alana içindekine anlam izafe etmeniz söz konusudur.
Aksine; sizlerde kutsallığı işaret eden anlam,a anlatım devinmeleri olduğu için kutsallar vardır. Siz; kutsallık devinmeli alanın içine, minnet ve mihnetini duyduğunuz şeyi kutsal oluşla atarsınız. Alan içine attığınız kutsal kıldığınız totem hayvanı ve kutsal kıldığınız tapınağı vs.’yi kutsal alan içine koyduğunuzda ya da bu alanla; bu kutsal kıldığınız şeyleri eşleme yaptığınızda, şeylerin burada özneldi bir durumla birer kutsallık kazanışları vardırlar.
Yani çamur alan içine atılan bir taştan çamura, taş bulanmaz. Yani taştan çamura pek pek bulanma olmaz. Taş, çamura bulanır. Bulamayı yapan çamurdur. Yani kutsal kılınan şeye kutsallığı veren şey insanda izleği oluşla oluşan kutsal alanın kendi yansımasıdır. İnsan ortamdan bulanır da, ortamına bulanma yapar da.
Kutsal olana bulanan şey, sizdeki minneti ve mihneti duygulu kutsallık alanının yansıma çekimli yapışmasıdır. Minnet ve mihneti duygunuzun bulama yapmasıdır. Minnet ve mihnetinizin o şeyle “ilinek”i bir belirmenin somutluğunu var eder. Tıpkı ilinek beyazlığın, papatyayı beyaz kılması gibi.
Beyazlık varlaşmak için ille papatyada ortaya çıkmaz, sütte de; karda, da; kendisini belli eder. Açlığınız olan minnet ve mihnet illa ekmeğin kutsallığıyla ortaya konmaz. Elmayla da, bademle de, tavşanla da, sığırla da, buğdayla da kutsallığı ortaya konur. Çevre; bir ağaç, bir korkunçluk, bir dağ, bir uçurum vs. oluşuyla sizde minneti ve mihneti etkili bir imaj alanı bırakır.
Güneşin varlığı sizde minneti olan bir huzurun alan etkisi iken, karanlığın bastırması da sizdeki huzursuzluğun bir sıkıntı alan etkisidir. Huzur ve sıkıntıyı duyan yerse, bencilliğinizin giderilmesi olduğunu lütfen unutmayınız.
Yine aynı şekilde açlık sizde bir sıkıntı bir üzüntü olmanın mihneti durumlu bir alan etkisinin yüklemesini yaparken; açlığınızın giderilmesi sizde minneti bir alan etkisi durumunun duygu yüklemesini oluşturur. İşte alan etkisi içinde kalan eşleme ve yüklemeniz bu alan etkisiyle davranır.
Kısacası sizde bencilliğin giderilmesi ile çevre ya da bencilliğin çevredeki nefisçe dolaştırılmasıyla çevrenin girişmesinde renk, ton, basınç değişmelerinden ötürü çevre alan boşluklu parça imajını, alanlar oluşur.
Bu imajinel alanlar özel minnet ve mihnet belirten durumlarla kodlanırsa; sizde kutsallık afiyetiyle somut beliren davranış duygu tutumları oluşur. Böylece insanda kutsallıktı düşünce bir an geçişmesi oluşla zaten hazır oluşla belirir.
İşte totem ve totemin kutsallığı böyle bir durumdur. Totem hayvan veya kutsal hayvan gibi şeyler böyle durumdurlar. Değerli ozan Aşık Veysel Şatıroğlu’nun dediği gibi; Güzelliğin on para etmez/ Bu bendeki aşk olmasa. / Eğlenecek yer bulamaz/ Gönlümdeki taht olmasa.
Koca Veysel kehanetle böyle dememişti. Ama bu söylemi sizdeki yeni düşünce alanına atılınca; bu sözler bu tür düşünce devinmesi alanı içine “cuk” oturuyor. Dediği gibi. Kutsallığın on para etmez/ bu bendeki mihnet ile minnet duygusu olmasa, / Saygılınacak yer bulamazdı /Kutsal devinmeli som ego alanım olmasa.
Kutsal Oruç Üzerine Kısa Bir Analiz.
Orucun tarihsel başlangıç yapması, kişinin minnet ve mihnetini duyduğu bir sürç te; gruba duyduğu, grup üzerinden duyduğu minnet ve mihnetti. Nasıl atalarına bir vefa borcu minnet ve mihnetin basıncını hissediyorsa; ondan daha fazla ve çok daha somut oluşuyla kendi grubuna sadakat ve vefası daha baskındı.
Grup süreci totem meslekli üreten ilişkiler sürecine kaymakla av ve avcılık işiyle toplayıcılık işi gerilemeye başlamıştı. Av ve avcılık yaptığı günlerde günün büyük bölümünü ve hatta kimi çok günleri aç geçiriyordu.
Totem mesleği doyması ve totem ürünü yiyeceğinin önünde olmasının somut görüntü oluşmasıyla bu av ve avcılıktı açılık dönemi oluşla geçen günlerin bir arada düşünülmesi vardı. Eski anı sürecini bir enstantane oluşuyla elindeki totem mesleği yiyeceğini çapraşık duygularla sentezlemeye başladı.
Bu sentez düşünmede karmaşık bir sevgi seli, saygı seli ve korku sıkıntı seli oluştu. O eski günlerde kendisinin doyması için ölen atalarına, ve şimdi de kendisine totem mesleğini öğreten atalarına minneti bir sevgi duyuyordu.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.