Patronun Adamları
Denetim amaçlı bir yerdeyiz. Farklı birimlerden oluşan bir heyetiz.İş, tekniğine uygun mu değil mi onu inceleyeceğiz..Firmanın yetkilisi karşılıyor bizi bir yerde..kendisini tanıtıyor.. Görünürde ağır, okkalı oturaklı bir adam.. Konuşuyor yerli yerince..Ağzı laf yapıyor..İmkan da verilmiş kendisine..Belli ki aldığı ücret iyi, altındaki arabadan belli..Üniversitede daire başkanıydım ve sonrasında birkaç farklı firmada yöneticilik yaptım, son olarak burada karar kıldım diyor..İş becerebilir bir yapısı var bu hemen anlaşılıyor.Telefonu elinden düşmüyor. Talimatlar yağdırıyor sağa sola..
İşletmenin olduğu muhite gidiyor ve mekanına geçiyoruz..Havuzlu mavuzlu, villavari, gösterişli bir yer..Herkes el pençe..Belli ki her şeye hakim..Gözlerinin içine bakması yetiyor emrindekilerin, söylemesine gerek yok anlıyorlar hemen ne demek istediğini..
Tamam diyor araziye çıkalım..Neye bakacak,neyi kontrol edecekseniz buyurun,bizim her işimiz esaslı diyor ve çıkıyoruz bulunduğumuz yerden..
Turluyoruz sağı solu..İzliyoruz,inceliyor ve değerlendiriyoruz..Epey uzak bir noktaya bir lüks araba duruyor bunu fark ediyoruz...Orta yaşın üzerinde birisi iniyor arabadan ve emin adımlarla bize doğru yöneliyor...
Şahıs yaklaşınca gelen bizim patronlardan, ortaklardan biri diyor..Özel hastanenin sahiplerinden..Genel cerrah kendisi..
Bize doğru yaklaşıyor patron ve merhaba kolay gelsin hoş geldiniz diyor ve el ucuyla tokalaşıyor..
Bizim yönetici önce bir tereddüt geçiriyor, biraz şaşkınlık ama sonrasında eğilip elini öpüveriyor patronunun..
Belli ki bizden çekinmişti biraz..
Fakat yapmadan edemezdi,alışılagelen davranışını mutlaka burada sergilemeliydi..Nitekim öyle de yaptı..
Önemliydi ve yerine getirilmeliydi bu hareket..
Patronuna değer verdiğini bize göstermeliydi..
Biraz kızararak bozararak olsa da olmuştu işte vazifesini yerine getirmişti..
………………………….
Garipsemedik aslında..Endişesi boşunaydı..
Nasıl ki maiyetindekiler kendisine karşı el pençe divan duruyordu,elbette kendi de patronuna karşı aynı vaziyeti alacaktı..
İşin kuralı buydu.
Gocunmak yoktu..
Gerekirse eğilinilecek el de öpülecekti..İşvereniniz çünkü..
Patronunuz..
İş ve aş veren..
İşinizin hatırı için..
Gönlü hoş edilmeli..
İtibar gösterdiğiniz belli edilmeli..
…………………………
Sadece oraya özgü değil sanırım bu..
Hemen bir çok yerde rastlamak mümkün..
Hangi kademeden,hangi eğitim düzeyinden olursanız olun bu beklenti karşılanacak..
…………………………
Konuya ilişkin farklı bir mevzu..
Emekliliği yaklaşan bir ağabeyle birlikteyiz ve soruyoruz kendisine..
Ne yaparsın emeklilikte bir şeylerle uğraşır mısın diye..
Uğraşanları görüyoruz diyor..
Örnekleri sıralıyor..
Vallahi hiç bakmaz benim durumuma eski yönetici olduğuma çay demlemek, ortalık toplamak, masa sandalye silmek dahil her işi yaptırırlar diyor..Hizmetçi gibi kullanırlar.Hatta bir de haz alırlar bak eski müdürü nasıl koşuşturuyoruz sağa sola nefes aldırmıyoruz diye diyor.. Hatta elektrik ve su faturasını bile yatırttırırlar burnunuzu sürtmek, gururunuz kırmak için diyor..
………………………..
İşte aynı pozisyon eski daire başkanı için..Tam da eski müdürün anlattığı türden..tek farkı el öpme faslı..
Neyse ki el..
İyi ki el etek değil..
Yani piyasa bu..Bunu yapmadan iş edinemiyorsunuz..
Bunu yapmadan işi devam ettiremiyorsunuz.
O halde kaçınmak gocunmak yok..İş ve ekmek için el de öpülecek etek de..
Fazla gurur meselesi yapmayın..
Ekmeğiniz için,aşınız için..
Evde bekleyenleriniz için…
Kemal GÜL
12.07.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.