- 1552 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
GÖZYAŞLARIM YEMİNİMDİR
Bir gün çalar gibi rûyaları uykuların gözlerinden, ellerimi sıyırıp kanatan dikenlerin duygusuzluklarına inat kurutarak vicdanımın menbâını bütün insafsızlığımla koparacağım goncaya duran bir gülü dalından… İtirazlarını dinlemeden ellerimin ve titremelerine aldırmadan kalemimin en mesrûr ve beşûş şiirleri yazacağım Gül’süz kalan Bülbüller’in sekâratına…
Tadı kaçmış, rengi atmış tek kelimem yetecek hayatı selamlayan bir bebeğin dudağında açan en saf tebessümleri soldurmağa…
Şâirler kırıp kalemini birdaha şiir yazamayacaklar örneğin müsvedde yaşanan sevdalara dâir… Kâtipler hiç düşünmeden elleriyle ateşe verecekler göz nurlarını mürekkep eyleyerek yazdıkları her satırı… İklimsizliklerle hitam bulup bir bir düşecek kirpiklerimden mevsimler kaypak takvimlerin ayak diplerine… Ne baharımda kelebekler yağacak saçlarıma ne karlar yeşerecek kışımda…
Dilimin rutubetli izbelerine hapsettiğim öfkemin sembolleşmeyen çığlıklarında çizgi çizgi çatlayacak dudaklarım… Olsun, umursamayacağım…
Bileklerinden prangalayıp miladlık hayallerimi yalın ayak koşturacağım kızgın sahraların kavruk kumları üzerinden en yalancı, ayyar seraplara… Dinlemeden, anlamadan ve yargılamadan duygularımın anlamlarını mahkûm edip sehpalara, infazına gün sayacağım şen şakrak… Bir celladın camit yüreği ile bileğilenen kılınçları altında inlerken umutlarım, ben şarkılar söyleyeceğim hüzne –Merhaba diyerek… Alıp albümlerimden bir bir yırtacağım berheva kararlarla bedbaht ettiğim gençliğimin albenisi solan renklerini… Kanayacak belki en mutlu anımda dosya kapaklarına yazdığım yazarların en özlü sözlerine rakip cümlelerim…
Altından virgülünü çekip sadece noktasını bırakacağım hesaplayarak aldığım nefeslerin son deliğine… Bir daha bir dahası olmayacak hiçbirşeyin, her şey bittiği yerde kalacak, aldırmayacağım…
Ateşe benzin dökmek neymiş benden öğrenecek sevenlerim… Yüreğini parselleyerek kepir avuçlara sunulan bir tutamlık safi niyet nasıl takas edilir mütehevvir suîniyetlerle…? Yalancı bir bühtana râm edilen öznesiz, yüklemsiz bir hayat nasıl ayaklar altına alınıp çiğnenir ve nasıl tamamlanır birkaç masum kelimeden müteşekkil yarım yamalak bir cümle dessas ve münzevir hecelerle…?
Benden öğrenecek sevdiklerim kırık bir kalbi kırıntılama sanatının bütün inceliklerini… Ardımdan lanetler yağdırsa da bana rağmına hareket ettiğim şahsiyetim ve ihanetle suçlayıp âtimle tehdit etse de beni mazim, hiç sızlanmayacak, dönüp bakmayacağım…
Ve Şarkılar söyleceğim AŞK’a dâir yeniden, bir daha, birdaha…. NOKTA (Aslan Bülent)