- 704 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kutsal Vaat Sorgulanmadıkça Vaat Savaşları Bitmez
Kutsal Vaat Sorgulanmadıkça Vaat Savaşları Bitmez
Vaat ve övgüler, sorgulanmalı! Yoksa kutsal vaat, sorgulanmadıkça vaat savaşları, bitmez!
Filistin, “Vaat edilmiş topraklar” olduğundan savaş bitmiyor! İstanbul’un fethi övülmüş olduğundan, fethedilene kadar defalarca kuşatılmış! Fethedilmeseydi bu kuşatmalar devam ediyor olacaktı! Fatihten önce de İstanbul defalarca işgal için kuşatılmış. Yani Vaat varken barış olmaz! İstanbul’u fetheden komutanın övüldüğü söylendiği için bu macera devam eder! Vaat ve övgüler, sorgulanmalı! Yani birileri yeterince güçlenince, övgüye layık olmak adına maceraya girebilir! İstanbul, şimdilik rahat görünüyor ama bu ileride birilerinin övgüye layık olmak için harekete geçmeyeceği anlamına gelmiyor!
Roma, direnebilse bile Fatih, barış yapmazdı. Vaat var, fetih için. Bu ayrıntı, önemli! Filistin için de Musa vaadi var! Yani Museviler vaat edilen yerler için mücadele vermeyi ister!
İsrail oğullarının Filistin tutkusu çok eskidir! Musa Firavunun zulmünden kurtardığı insanları Filistin’e götürüp oradakileri yurdundan çıkarmak ve getirdiği halkı oraya yerleştirmek istiyor!
Filistin konusunda; 5. Sure (Mâide Suresi), 22. Ayet "Dediler ki: "Ey Mûsâ! O (dediğin) topraklarda gayet güçlü, zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de gireriz." Filistin’e yapılan Musa harekatı geçiyor!
5. Sure (Mâide Suresi), 24. Ayet
“Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın. Biz burada oturacağız." O zamanlar cesaret edememişler!
Son tahlilde; eski çağlarda verimli topraklar, cazibe ve ticaret merkezi konumunda olan yerler için kutsal vaatler ve gerekçeler hazırlanmış ve bu uğurda çok çetin savaşlar yapılmış! Bu vaatlerin kimler tarafından yapıldığı konusuna girmeyeceğim, ne için yapıldığı açık çünkü! O zamanlar önemli olan topraklar bir ırka ya da ümmete hedef olarak gösterilmiş! Bu önemli! Yani hedef gösterilmişse bu uğurda savaşılacak demektir! Barış çağrıları da kutsal vaadin gölgesinde kalacaktır! Bir toprağın bir ırka vaat edilmesi o ırktakilerin o toprak için kıyamete kadar savaşması anlamına gelir! Vaadi sorgulamayan için. Bir toprağın birilerinden alınması konusunda bir övgü var ise bu övgüye talip olan da kıyamete kadar çıkar! Demem o ki bu vaatlerle değil de o zamanın şartlarıyla durumları değerlendirmek gerekiyor! Yani şimdi eski vaatler üzerinden kavgalar anlamsız olacak! Bu kavgalarda taraf olmak ya da tarafsız olmak da anlamsız olur! Ya bu durum top yekün sorgulanacak, savaş konusundaki vaat sorgulanacak ya da savaş devam edecek! Tercih muhatapların.
İki Soru Ve Cevaplar
Yazılarımda, "İlah" kavramını çok yazarım. "La ilahe illallah" (İlah yok, Allah; ilah değil Allah, Allah ilahın değili) şeklinde çok yazdım. İnsanlar “İlah” kavramından kurtulamadıkları gibi aracı sömürüsünden de kurtulamadı. Cesaretle irdelenmiyor konular, insanlarda bir itaat ve kölelik isteği var bunu, "Ben" liklerini geliştirdiklerinde aşabilirler ama benliklere baskı yapılmış. “Şöyle düşünme, böyle yapma!” gibi baskılanan benlikler, itaate mecbur olmuş.
Soru; “Musa’nın vaat ettiği topraklarda, Hz Muhammet’in ümmeti varsa, burada bir çelişki yok mu? Yoksa Musa’nın vaadi Hz Muhammet’in gelmesine kadar mı sürecekti?”
Cevap; “Son peygamber ve son kitap, diğerlerini kaldırıyor!” denir ya bu anlamda vaat de değişiyor, Araplara geçiyor vaatler; İstanbul vaat ediliyor Müslümanlara da. Ve fetih edilene dek rahat bırakılmıyor ve hala birileri vaat peşinde İstanbul’u isteyebilir. Muhtemeldir. Çünkü vaat var! Aslında vaatler, hep stratejik noktalar ve verimli topraklar. Yani Mekke bile ticaret merkeziydi. Konuyu dağıtmadan; abartılara da dikkat çekmek isterim. Aslında peygamberlerin başarıları olarak sunulanlar da abartılır, mesela; sadece Mekke’de bir kaç kabilede, kızlar toprağa gömülür o da yaklaşık kabilenin %5 lik kısmında. Çin’de yok, İran’da yok, Asya’da, Avrupa’da yok, Afrika’da yok Mezopotamya’da bile yok! Nerede var? Mekke’de bir kaç kabilede! Sanki tüm dünyada kızlar diri diri gömülüyormuş da buna “Dur” denmiş algısı, başarıyla yaratılmış. Bunu yazmamın sebebi abartı hep olur bu doğaldır manasında. Vaatler de abartılmış olabilir!
Diğer soru; “Dünya bu kadar büyükken, birçok peygamber neden aynı soydan ve aynı topraklara geliyor? Yoksa kan bağı üstünlüğü mü var?”
Cevap; Bilinen tüm peygamberler İbrahim soyundan. Bu çok önemli! Tüm İsrail oğulları ve Muhammet, İbrahim soyundan gelmiş. Namaz içinde oturuşta “İbrahim” duaları vardır iki duada geçer! Yani bilinen tüm peygamberler aynı soydan. Buna " İbrahim’i dinler" diyorlar ve üç dini birleştirmek isteyenler de bu soy bağından ortak nokta yakalamışlar! Kan bağı olduğu zaten açık ve bu bağ üzerinden dualar ediliyor!
İnsanlar görüşlerini direk açıklayamadıkları için konular irdelenemiyor! Oysa, özgürce açıklama şansı olsa insanların çoğu bazı şeyleri söyleyecek, söyleyemiyor. Arifler ise bildiğini açıkça söyler ama onlar da toplumdan tepki görür! Musa nerede büyüdü? Firavunun sarayında. Neyi öğrendi? Orada Firavunun stratejisini ve “İlahlık davası” üzerinden insanları Firavunun nasıl baskıladığını öğrendi ve karşı atak geliştirdi!
Bu karşı atağı iki başlıkta değerlendirelim.
1.Başlık, kötümser tahmin: Musa, Firavundan liderlik öğrendi ve bunu uygulamak için bir kitleye ihtiyacı vardı. Firavunun ezdiği, İsrail oğulları ideal kitle oldu! Yani vaat edilmiş topraklar için savaştırabileceği bir kitle! Kurandaki bahisten de anlaşıldığı üzere bu kitleyi Filistin’deki yerleşik olanları oradan çıkarmak için örgütlüyor! Diğeri liderlik konumlaması; Firavundan zulüm görmüş insanlara, “İlah” kavramından lider olamazdı, zaten Firavun ilahlık davası gütmüş ve İsrail oğulları bundan mağdur! O halde başka bir şey bulmalıydı; bu da “Gökte bir tanrı ile yerde onun aracısı!” şeklinde olabilirdi! Bu bir ihtimaldir. Sonrası zaten gelir! Aynı soydan sırayla gelirler!
2. Başlık; iyimser tahmin; Musa, kurtarıcı olarak, Tanrı adına yeryüzünde İsrail oğullarına önder olmuş. Bu manada İsrail oğulları daha ileri aşamalarda diğer insanları İsrail oğullarından olmayanları da buna benzer şekilde örgütlüyor! Yani diğer peygamberler de diğer kavimlere sonuncusu da hepsine önder oluyor!
Şimdi sonuca bakalım: her iki durumda da bir insanın, tanrı tarafından görevlendirilmesi iddiası var! Ve bu iddia o zamanlar ispatlansa bile şimdiki insanlara ispat o kadar kolay olmaz! Bu nedenle inanç ekseninde konu geliştirilir! İsa, zaten kurtarıcı olarak anılır, İsa ; “Sezar’ın hakkı Sezar’a, tanrının hakkı tanrıya!” dediği için ve Maria adında bir kadını, "İlk taşı günahsız olanınız atsın!" diyerek kurtardığı ve Musa’nın şeriatına uymadığı için Romalılara ihbar edilip çarmıha yollandı! Kısa kesiyorum.
Müslümanları da önce desteklediler; Medine’deki Yahudiler, hicret sonrası Müslümanlara destek oldular çünkü Mekke önemli bir ticaret merkeziydi orayı fethetmek kontrolü ele geçirmek istemeleri doğaldı! Hem kıble de önceleri Küdüs idi. Bunun için destek olmuş olabilirler; sonra ne oldu? Müslümanlar güçlenince ilk iş Medine’deki Yahudileri oradan çıkarıp sürmek oldu! Kıble de Mekkeye döndü! Yani plan ters tepti. Her zaman ikinci bir plan vardır! O da “İbrahim’i dinler” i tek çatıda toplama planıdır. Burada sıkıntı şu; aynı inançta olanlar yani aynı peygamberlere inananlar, çıkar ve toprak savaşında boğulmuşlar! Bu da planların geri tepmesi şeklinde anlaşılabilir.
Bu tip tespitleri yapanları da pek sevmezler! Yani bilinen inanç ekseninde söz söyleyenler, sorunsuzca över, karalar, taraf olur; pek çok duygusal inanç ekseninde üretim olur! Ama asla hakikate yanaşmak istemez bir kesim, yanaşanı da inanç ekseninde susturmak isterler. Bu iki tahmin de zihin jimnastiği olsun. Sorana teşekkür ederim.
Saygı ve selamlar. İnsanlık uyanıyor, Allah nurunu tamamlar!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
"Vadedilmiş topraklar" söylemiyle başlayan bir serüvenin 3 dakikalık çizgi filmi!
This land is mine
God gave this land to me!
(Bu toprak benim
Tanrı bu toprağa bana verdi!)
Dikkatli izleyin hepsi aynı şarkıyı söylüyor. Romalılar, Mısırlılar ve diğerleri. Kıyafetlerinden anlaşılıyor.
İsrail oğullarının Filistin tutkusu çok eskidir! Musa, Firavun'un zulmünden kurtardığı insanları Filistin'e götürüp oradakileri yurdundan çıkarmak ve getirdiği halkı oraya yerleştirmek istiyor!
http://www.filmsforaction.org/watch/this_land_is_mine/