- 1406 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
karmaşa içi sade boşluk
ezan sesi düşmüş bir akşam üstü ikindiliği ,yüreğin kent restoresi içinde sıcak bir temmuzu barındırıyor. karşı apartmanın balkonuna saçaklarıyla alışmış gölgeler sanki hiçbir zamana ait değilmiş gibi zamansızlığı tarif ediyor.aşk büyütmeye yemin içen günün daha aşka yelken açmamış duruşuyla ,bir dizi cinayet günahı işlediğini söyleyebilirim...
kaldırımın üzerinden seçilen ateş dalgaları,karşıdan gelen otomobilin tekerlerini yaralamaması ne tuhaf,halbuki ateş keser ve yaktığı kadar acıtır canlı cansız ne varsa.
şimdi kentin dramatik akışını temmuzun sürgün yanıklarına def etmekten başka çare yok.
birazdan gündüz kuşları denizin martılarıyla akacak caddelerin uzağına tünemiş yosun kokularına,kısa hikayeler giyinmiş kadınlar,dar görüş içmiş adamlar,adı yeni yeni filizlenmiş çocuklar kentin alışveriş güncesine parçalanacak
kalemi kırık düşlerde var ortalığın zemherisinde,ayyuka tırmanmış bir genç kızın delikanlıya ulaşamamış gitmeleri kırılacak deniz atının bileklerinde,güneş olanca sarısıyla parıldasada genç kızın saçlarında,gözlerindeki sönmüş yalnızlığı ulaşamadığı delikanlıya ağlayacak..
hadi topla şimdi hepsini,topladıktan sonra çıkart hayattan,kalanı böl düşlerle,ve ortada duranı çarp çarpabildiğin kadar...
kentin bulanık yalnızlığına gidişiydi mide ağrılı hikayenin,daha akşama bir ölçeklik vakit var,terazinin bir tarafında ölüm bir tarafında yaşam,biri ağır gelir,biri düşer aniden...!
pantolon askısıyla hayata asılı hayatlar ve kentlerin draması...
YORUMLAR
aslan bülent
akşam her zamanki akşam ancak sığamaz bazen akşam görünen bilinene
işte! bir güzelliğe dönüşüyor şair düşündüğünün seyrinde yolculuğa çıkınca
söze gelmeyenlerin ihtişamlı saadeti...
tebrikler ediyorum içtenlikle
saygılar