- 2195 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ TEMEL ÖĞE
1.)İhtiyar olup da, hasta olan.
2.)Zengin olup da, cimri olan.
3.)Fakir olup da, kibirli olan.
Bu üç temel öğe çok önemli, bunların üzerinde durmak istiyorum.
İnsan tabiatı gereği; doğar, büyür ve ölür. Hayatının son anlarında ise ihtiyarlığı kabul etmeyen, ben hala dimdik ayaktayım diyen birisi olarak hayata veda eder. Ölüm gerçeğini kabullenmek çok zordur. Bu gerçek bazen hepimizi korkutur. Bu ihtiyarlık döneminde bir de hastalığa yakalanmışsan işte o zaman işin daha da zorlaşır. Vücut metabolizması kendi ile savaşır durum da değildir. Zaten yılların verdiği yorgunluk üst üste binmiş ve ağırlığını bedenimiz kaldıramaz hale gelmiş iken bir de bu bedene hastalık yükü ağır gelir. Doktor da fayda etmez bu saatten sonra. İllaki bir yakınınızın başına gelmiştir. Doktorlar büyük bir müdahaleyi vücut kaldıramaz diye yapmıyorlar bile.
İnsanlar bir bakarsının ki bir tomar para sahibi olmuşlar. Yani zengin olmuşlar. Zenginlik para ve gönül anlamında değişiklik gösterir. Bizim ele almak isteğimiz para anlamında ki zenginlik. Para kazanmak zor iştir. Bu devirde de parasız adamın tabir yerinde ise yüzüne bile tükürmezler. Ne yazık ki insanlarımız paran varsa sana ayrı bir hürmet ve ikram gösteriyor. Ama onurlu insanların yanında böyle değildir. Onuru olan karşısındakinin kişiliğine bakar, gönlüne bakar. Şimdi parası bol bir zengin bu kazandığını yiyebilme lütfünü kendin de bulamıyorsa ne demeli. Sen çalış çabala ama yiyebilmek kısmet olmasın. Bu cimriliktir. Cimri olanın eli tutmaz harcamaya. Bir kimseye bir yararı dokunmaz. Bir fakirin eline bir lira sıkıştıramaz. Para harcamamak için sıkarda sıkar kendini. Sonra bir gün gelir ölür. Bu defa mezarı başında kim ona dua eder ki. Hayrı hasenatı olmayan birine kim dua eder ki, kim mezarına nur olsun der ki. Benim dedem derdi ki; para ateşten bir kor gel üstüne oturabilirsen otur. Bu sözü de söylemeden geçemedim.
Fakirlik bir insanın en son istediği şeydir. Herkes zengin olmak ister. Bu elde olan bir şey değildir. Bakarsın ki dünya malı bitmiş sana ve fakir olmuşsun. Fakir adamın boynu bükük olur ezgin olur. Kendi yerini bilir yerine göre de davranır. Bunlara bir sözümüz yok. Zaten fakir olmasa evrende insanlar birbirini kırardı. Kimse ama kimse çalışan bulamazdı. Hali ile açlıktan herkes ölürdü. Birde fakirdir lakin kendini beğenmişler vardır. Onlar hiç hallerine bakmazlar. Ve kendilerini varlıklı insanlar gibi yaşamaya alıştırırlar. Hani bir laf vardır; ayranı yok içmeye taht arabanla gider gezmeye diye. Aynen bu laf, bu insanlara uyar. Bunlara gel çalış dersin kibirden çalışmazlarda.
İşte bu üç hastalığın dermanı yoktur bu âlemde. Umarım sizler bu hastalığa tutulmazsınız. Dermansız dert dedikleri budur. Bu derde düşer iseniz eğer, derdinize derman toprak olur ne yazık ki. Allah esirgesin.
ERHAN TABUR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.