Mütavazi olmalıyız. çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- carnegie
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

İğreti Durur Sende Aşk

Yorum

İğreti Durur Sende Aşk

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

758

Okunma

İğreti Durur Sende Aşk

İğreti Durur Sende Aşk


Masallarla büyüdün, serpildin atıldın sen de hayata
Işıltılı bir gelecekle, karıştın aşk’ın yaşam karelerine
Benim devlerim, senin prenslerinle savaştılar buncadır
Terli bir fanila gibi rüzgâra tuttuk kanlı urbalarımızı...


Yıllardır masallar anlatıp durduk sevda adına birbirimize. Kanımızda çıralar tutuşurken, bedenimiz titrerken yalnızlıktan, hiçbir şeyi sevdamızdan üstün bilmedik. Rüzgârın titrettiği yapraklarca güllerle bekledik birbirimizi. Çiçekler ektik kıraç topraklarımıza, büyütemedik.

Buncadır alevsiz bir yangınla yandık biz. Aynı yüreği, aynı beyni taşırken, aynı sevdayı duyumsamadık. Benim masallarımdaki dev’ler, senin hikâyelerindeki prensler durmaksızın savaştılar kendi krallığının vahşi ormanlarında. Terleyince bir kenara atılan fanila gibi rüzgâra tuttuk kanlı urbalarımızı. Korkularımız girdaplarına çekilince bu deryada ne kadar yalnız kaldığımızı hatırladık, pamuk prenses’in yedi cücelerinden şefkat diledik.

Sevinç ve mutluluk üzerine yazdığım ne varsa mutlandırmamışsa seni, içindeki cehennem yalnızlıklarını sorgula acılar prensesi. Benim ajitasyon şiirlerimin turunç burukluğundan mutluluklar doğar her dem. Sen o mutlulukların dal uçlarındaki çiçekleri koparıp denizlere attığında dalgalar kaplar yüreğinin yalnız rıhtımlarını. Oysa, sonsuz bir mavilik düşlerim gözlerinin coğrafyasında. Çiçekler uyusun, ırmaklar kurusun istersen içerisinde. Usulca eğilip öpeyim dudaklarından, haberin olmasın. Bir sevda besledim sana, gecelerde serpilip, gündüzlerde büyüyecekti.

Bana her gelişinde yorgunluğunun satır aralarına gömüyordun bakışlarını. Uzun zamandır ellerine hasret, gözlerine sevdalı, türkuaz yeşili yüreğine âşık yaşadım. Her gün değiştirilen, bıkkınlık veren bir entari gibi çıkarıp çıkarıp attın üzerinden beni. Yüreğini dolduran erişilmez bıçkın sevdalardan her söz açışında kızgın demirlerle dağlandı içim. O an, inanılmaz öfke nöbetlerimi bağrıma basıp sabırla seni dinledim. Gözyaşların yanaklarından süzülürken ben bir yılkı atına binerek senden millerce uzaklara kaçardım.

Anladım ki; iğreti duruyordu sende aşk. Benim masallarımla serpilip, hayata atılmıştın. Işıltılı bir gelecekle, karıştın o iğreti aşk’ın yaşam karelerine. Yüreğindeki mini mini çocuk hiç büyümedi ve senden hiç bir zaman şefkat görmedi. Bağrına bastığın bez bebekler karanlık gecelerde gözyaşlarını izlerken çaresizliğinin sokaklarında yalanlarını sana hiç hissettirmedi.

Tüm bunlardan sonra bir kızın gözlerinde görürüm yurdum gibi bakışlarını. Sen benim fırtınam, sen benim yağmurum, sen gözümdeki yaşlarım, ırmaklardaki beyaz köpüklerim, kavgam, ihanetim, yüreğimdeki muskam, gözlerimdeki şafağım, acıkınca ekmeğim, susayınca bir bardak suyum, belki de geleceğimdin.

Yokluğunda duyumsadığım tüm özlem sözlerim, bastırılamayan isyanlarım ve varlığında dinmeyen yürek sızılarımın nedeni de sendin elbet. Senden ne istemişsem, ne dilemişsem hiçbiri gerçek olamamışsa tek sebebi de benim anlayacağın. Korkularının labirentlerinde seni bir türlü bulamamışsam, güvercin yalnızlıklarına bir sığınak olamamışsam, umuda yazılacak sözüm, sevebilecek hiçbir şeyimiz olmayacak bundan sonra. Suyun akışına yazdığım tüm sözler denizlere ulaştı sırma gözlüm. O denizlerin maviliklerinden nice nice yakamozlar oluştu yıllarca gönül köşkümde.

Aşk, benim için iğreti giyilen bir urba gibi kirli bir gömlek oldu şimdilerde. İçimdeki şarkıların ışığı yıldızlara ulaştı da, bir türlü sana ulaşamadı. Beni böyle bırak kendimle. Anlamsız kaçışlarını sorgula artık. Sensizliğin kor alevlerinde bir ben yanayım, bir ben tırmanayım gönlümün kıraç dağlarına. Ve artık ’git’ demek istiyorum sana tüm yüreğimle. İçimdeki volkanların kraterleri yeniden dirilmeden, yeniden bu aşkın filizleri toprağa yapışmadan ’git’ benim kıraç ovalarımdan.

Selahattin YETGİN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İğreti durur sende aşk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İğreti durur sende aşk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İğreti Durur Sende Aşk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.