- 652 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ÖNCE BİZ MÜSLÜMAN OLMALIYIZ
Yazarlık gibi bir becerim yok biliyorum.
Yapmaya çalıştığım şey sadece karanlıklar içerisindeki bir insanın el yordamıyla yol bulup yürümeye çalışması gibi içerisinde bulunduğum gaflet karanlığından bir nebzede olsa kurtulma çabasıdır.Resulü Ekrem Efendimiz(sav) İslamı insanlara tebliğ ederken metot olarak her şeyden önce tevhit akidesini, akabine ise İslamın ve imanın diğer ana kaidelerini kalplerde yerleştirme yoluna gitmiştir.Bu usul yeni bir dini inancın yanı sıra kendisinin bizatihi üstlendiği bir rol model çerçevesinde oluşturulacak yeni bir hayat nizamının ve ilahi prensiplere bağlı yeni bir İNSAN inşasının da temellerini ihtiva eder.Efendimizin o kutlu hayatının her evresi,ashabının başından geçen her olay ve ihtiyaç duyuldukça peyderpey nazil olan her ayet bu inşanın safhalarını içerir.
Bizler bu dini hazır bulduk,imanlarını tahkiki düzeye taşıyan mümtaz insanları tenzih ederek söylemek gerekirse, babalarımız etiket olarak ta olsa İslam üzerindeydi.Çoğumuz hiç sorgulama gereği duymadık, ister istemez kabul etmek durumunda olduğumuz dini,bize öğretilenlerin ne derece sıhhatli olduğunu merak edip araştırmadık.Elinden hiçbir şey gelmeyen zavallı bir pc gibi hangi programlar,yamalar ,eklentiler yüklendiyse beynimize ona göre inandık,hareket ettik.Tabi bilgisayarlardan farklı olarak birde nefsimiz olduğu için ,ihtimal doğru programlar yüklenmiş olsa bile ya kendimize uydurduk İslamı yada bin bir türlü mazeretler bulduk yaşamak için dilediğimiz hayatı.
Bir yere kadar dayanabiliyor ama insan,insan olan bir yere kadar tahammül edebiliyor hayatı manasından uzak bir şekilde yaşamaya.Ve başlıyor kendisine format atacak bir mürşit aramaya.Dini ilk kaynağından geldiği gibi saf,bidat,hurafe, sapkınlık ,fazlalık yada eksiklik olmadan Allah Azze ve Celle neleri emretti ise ,O Şanlı Resulü neyi ne şekilde tebliğ etti ise olduğu gibi alıp ve sanki dini islam yeni indiriliyormuş gibi, her şeyden önce tevhit akidesi temel alınarak farz ve vacipleri ve bütün bunların tamamlayıcısı olan hadis ve sünnetleri maddi ve manevi hayatımızda tatbik edilmeliyiz ki fikir ve gönül dünyamızı karanlıklara boğan belirsizliklerden kurtulabilelim.Bu gün neredeyse ne kadar müslüman varsa o kadar İslam var.Yetmiş üç fırkaya bölünmüş bir ümmet ve her birimizin kafasında kuşkusuz! en doğru olan inanış var.İşte hep bu yüzden dökülüyoruz,hem maddi hem de manevi sahada.İşte bu yüzden dünyanın dört bir yanında öldürülüyoruz,kâh Filistin de kâh Irak ta.Dünyayı kurtarmaktan vakit bulamadık bir türlü kendimizi kurtarmaya.Herkesi Müslüman yapmaya,irşat etmeye uğraştık ta bir kendimizi Müslümanlaştıramadık her nasılsa.İman ettiğimizi zannettik ama neye iman ettiğimizi hiç merak etmedik.Bir gayri müslim gelse de ,dese ki bizlere;Ben Müslüman olmak istiyorum ama önce şu sizin inandığınız Allah ı tanımak istiyorum.Bana O nun sıfatlarını sayarmısın,inandığın İlahı bana tanıtırmısın? Ne cevap vereceğiz? Acaba kaç kişi baştan sona sayıp izah edebilecek Allah ın Zati ve Subuti sıfatlarını.Evet inanıyoruz ,inanıyoruz ama ne yazık ki inandığımıza kendimiz dahi tam olarak inanıp iman edemiyoruz.
Birkaç örnek vermek gerekirse sünnet olan teravih namazını kaçırmayıp farz namazını eda etmeyen,vacip olan kurbanı aksatmayıp o sabahın namazını kılmayan bir çok insan vardır etrafımızda.Bunlara ilave olarak şeyhinin eline kendisini meyyit gibi teslim edip,körü körüne bir teslimiyetle şeriatten bi haber olanlar ,bir sürü yalan yanlış şeyleri din zannedip sımsıkı tutunanlar,eğri ile doğruyu birbirinden ayırma zahmetinde bulunmayan insanlar vs vs saymakla bitmez bu tür örnekler.İslamın on dört asırlık tarihi boyunca,her geçen gün eklenen her ne kadar fazlalık,eksiklik varsa gönül dünyamızda bir bir ayıklayıp saflaşmak zorundayız.İslam cevherini bunca yıldır bulandığı tozdan ,topraktan ayırmak zorundayız.Sözün özü her şeyden önce,herkes den önce biz Müslüman olmalıyız..yeni baştan,sil baştan