- 1067 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YOKSA SİZ HÂLA MUHTEŞEM SÜLEYMAN DÖNEMİNİ YAŞADIĞIMIZI MI SANIYORSUNUZ?
Büyük bir çoğunluğu tamamen zırvalarla dolu olsa da Muhteşem Yüzyıl adlı dizide zaman zaman doğrular da vardı tabii ki. Bunlardan biri de Kanuni’nin Belgrat Seferiydi.
Tahta çıktığını bildirmek üzere elçisi Behram Çavuşu Macar Kralı Layoş’a göndermişti Muhteşem Süleyman. Ayrıca her yıl ödenen verginin bundan böyle de ödenmeye devam edilmesi istenmişti. Ancak Layoş hayatının hatasını yaparak elçi Behram Çavuşu öldürünce Kanuni Macaristan’a sefer açmış ve kendisinden önce Osmanlı tahtına oturanlar içinde en büyük padişahlardan olan büyük dedesi II. Mehmet’in ( Fatih ) bile alamadığı Belgrat kalesini feth etmişti.
İbni Kemal, Zembilli Ali Cemali Efendi, Ebu Suud Efendi gibi en büyük islam alimlerinin yaşadığı bir dönemde bunca zahmete hiç girmeden şöyle büyük camilerden birinde, örneğin büyük dedesi Fatih’in camiinde, ya da dedesi Bayezıd’ın Bayezıd’daki camiinde, Babası Selim’in Selimiye Camiinde ( Edirne’deki Selimiye değil..Onu II. Selim yani Kanuninin oğlu yaptırmıştır ) Bu ulema ile el açıp ‘’ Ey Rabbim..Gökten Ebabil Kuşlarını gönder de şu elçimi öldüren Layoş soysuzunu helak etsinler. ‘’ Diye dua edebilirdi. Öyle ya Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi:
Demek ki: her şeyin Allah... Yanaşman, ırgadın o;
Çoluk çocuk O’na âid; lalan, bacın, dadın O;
Vekîl-i harcın O; kâhyan, müdîr-i veznen O;
Alış seninse de, mesûl olan verişten O;
Denizde cenk olacakmış... Gemin O, kaptanın O;
Ya ordu lâzım imiş... Askerin, kumandanın O;
Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı O;
Tabîb-i âile, eczâcı... Hepsi hâsılı o.
İdi nasılsa
Çok iyi hatırlarım. ABD II. Körfez savaşı dediğimiz savaşı başlattığında Ortadoğu ve Arap dünyası uzmanı (!) olarak ünlü olan ( Şu sıralar piyasada yok her nedense) bir gazeteci yazar sık sık tv lere çıkıyor ve ‘’ ABD başına belayı aldı. O çölü aşıp, o kum firtınalarını geçip de Irak’a ulaşması mümkün değil, Hem ulaşsa da Rabbim Ebabil kuşlarını gönderecektir havadan’’ diye öyle bir konuşma yapmıştı ki pek çok insan ‘’ Amerika hapı yuttu. Geliyor Ebabil kuşları.’’ Diye bayağı bir rahatlamıştık. Sonra baktık ki uzmanın ‘’ Aylarca,yıllarca aşılamaz’’ dediği kum çölünü bir iki saatte aştı ABD , Ebabil kuşu diye bir kuş da görmedik. Tam tersine ABD nin çelik kanatlı kuşları yağdırdı Bağdat’ın üzerine ağızlarındaki kızgın taşları…
Şimdi…
1.5 Milyar nüfuslu bir İslam dünyasıyız. Bütün dünyadaki toplam nüfusları 10 milyon bile olmayan İsrail günlerdir Gazze’yi bombalıyor ve bizler el açmış Allahtan ebabil kuşlarını göndermesini bekliyoruz. Hani Allah Zülcelal yarattığı biz aciz ve sefil varlıklarla muhatap olsa belki de günümüz tabiriyle hâşa şöyle diyecektir ‘’ Oldu canım..Başka bir emrin?’’
Şimdi olaydaki vardığımız nokta bu. Yani gözlerimizi dikmiş öylece ebabil kuşlarını bekliyoruz. Ama bu arada oldukça faideli işler de yapmıyor değiliz hani. Mesela katılımcı sayısı elli-altmışı bulmayan protestolar yaparak ‘’ Lan İsrail, sabrımızı taşırma, gelirsek oraya ananı amuda dikeriz’’ diye göz dağı veriyoruz (!) Gözdağımızdan yürekleri çatlamalı ama hiç diklemiyorlar bile. Sanırsın deveye köpek ürüyor. Adamlar bombalamaya devam ediyor. ‘’ Ulan bana bak mallarını boykot ederim. Bak valla Coca Cola içmem bir daha ‘’ Diyoruz ‘’ İçmezsen içme angut. Ben olmasam aç kalırsın. Benden aldığın tohumlar olmasa tarlana, bağına, serana atacak tohumun mu var? Sıkıyorsa tohumu da boykot et’’ diyor; lök gibi oturtuyor resmen.
Bir başka konu da şu:
Yahu etmeyin eylemeyin. Biz otuz senedir bir terör örgütünün hakkından gelememişiz şimdi bakıyorum herkesin gözü Türkiye’nin üzerinde. Sanırsın Muhteşem Süleyman dönemini yaşıyoruz. Hani şu bir elçisi öldürüldü diye Macaristan’a savaş açacak, Fransa’ya dansı yasaklayacak olan Kanuni devrinde...
Yeri gelmişken Kanuni’nin Fransa Kralı’na yazdığı o tehdit dolu mektubu da zikredelim burada. Bakın Kanuni Fransa’da dans denilen bir modanın başladığını duyunca neler yazmış Fransua’ya:
"Ey Fransa Kralı Fransuva!
Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas (halkın huzurunda) Fuhşiyyat ve Lubiyat (ayıp davranışlar ve oyunlar) yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun (fermanım) eline vusulünden (geçtiğinden) itibaren bu mel’anet rezalete (lanetlenecek davranışa) son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum." Kaynak: Tarihimizdeki Muhteşem Mektuplar" – ( Necdet Bayraktaroğlu ) ve Hammer Tarihi
Hammer’a göre bu fermanının ulaşmasının ardından Fransuva derhal dans edilmesini yasaklar ve ülkede 100 yıl boyunca dans edilmemiştir.
‘’Ey Allah’ım ebabil kuşlarını gönder şu sapıtmış Fransızların üzerine’’ dememiş Kanuni. ‘’ Gelirsem oraya canına okurum. Dans mans yasak ‘’ demiş kestirip atmış.
Şimdi böyle yazınca yani Kanuni’nin dansı yasaklamış olmasını alkışlanacak bir davranış gibi yazınca çok itirazlar çıkacağından da eminim. Çünkü daha önce bu konuda yazan başka birine yorum göndermiş birileri ‘’ Dansı yasaklamışmış..İyi b.k yemiş geri kafalı yobaz…’’ Hemen peşin peşin belirteyim benim derdim yasaklanan şeyin ne olduğu değil. Konu böyle bir yasağı koyabilecek güç ve kudrete sahip olmak… Neyse konuyu dağıtmayalım.
Dünya üzerinde 1.2 Milyar müslüman var lakin gelin görün ki yine dünya üzerinde Burma, Doğu Türkistan, Çin, Afganistan, Çeçenistan, Kırım, Karabağ, Irak, Suriye, Filistin , Mısır, Libya, Tunus, Bosna, Cezayir gibi ülkelerde yaşanmış ya da yaşanmakta olan her türlü Türk ve müslüman katliamında gözler Türkiyenin üzerinde ‘’ Aman yetiş Türkiye’’
Dünyanın bütün müslüman ülkeleri ellerini kollarını bağlayıp otursunlar yani 1.5 Milyar nüfus öylece sussun 76 Milyonluk Türkiye -Sanki Kanuni dönemini yaşıyormuşuz gibi – Bir tarafta Avrupa içlerine girip Fransız keferesinin kralını hapisten kurtarsın öte taraftan Hindistan müslümanlarını Portekiz ve İspanyol zulmünden kurtarmak için seferler düzenlesin.
Türkiye -gerileme dönemlerinde bile ( I. Mahmut Döneminde )- İran, Avusturya ve Rusya gibi üç devletle birden savaşıp üçüne de diz çöktürebilen Osmanlı Devleti değildir. Olsa bile 1.5 Milyar müslüman elleri böğründe öylece bakarken ne diye tek başına kendisini ortaya atsın? Ya da bu kadar mezalimin hangisine yetişsin? Daha da vahim olanı. Kesinlikle olmaz ya haydi diyelim ki gözü karattık ve İsrail’e ‘’ Aha da geliyorum namusszuz Yahudi. Kolla kendini ‘’ dedik, gerçekten de. Jetlerimizi havalandırdık filan…İnanın İsrail ağzını bırakır kıçıyla güler. O jetleri zamanında kim iyileştirmişti? İsrailin iyilileştirdiği jetlerle İsrail’i vurmak?
Peygamberimiz ‘’ Bir yerde bir kötülük görürseniz ona elinizle müdahale edin, buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle müdahele edin, Ona da gücünüz yetmiyorsa kalben buğz edin ‘’ demiş de vicdanen rahatlıyoruz biraz, kalben buğz ederek(!) Ya sadece ‘’elinizle müdahale edin’’ deseydi? Yok yok..ona da bulurlardı bir sürü yorum. ‘’ Orada kullanılan elden maksat…’’ diye bir başlarlardı o el, el olmaktan çıkardı.
Kalben buğzumuzu da ettiğimize göre artık iftar sofralarımız oturabiliriz. Ha bu arada % 99u müslüman olan ülkemde müslüman Suriyeliler hâla sokaklarda yaşıyorlar. Gerçi sağolsun belediyeler iftar çadırları vasıtasıyla doyuruyor karınlarını da ben ( Kendimi de dahil ederek söylüyorum ) bir tanecik olsun bu muhacirlere ensar olan Allah’ın kuluna rastlamadım.Onlara evini açan, altlarına yatak seren,’’ işte kardeşim tüm malım bu, yarısı senin yarısı benim’’ diyen… Doğru haklısınız elin Arabının ne işi var evimizde değil mi? Aaa Hakketen Hz İsa’ya ve ümmetine gökten sofra, Hz Musa ve ümmetine gökten kudret helvası ve bıldırcın gönderen Yüce Rabbim, Muhammed (S.A.S) Ümmetine de bir şeyler gönderir nasılsa. Kafayı takmamak lazım değil mi?
Demek ki?
Demek ki mesele İsrailin sayısında değil…Onlar Ms 70 Yılında sürüldükleri Kudüs’e bir gün döneceklerine inandılar hep. Dünyanın her tarafına dağıldılar ama inançlarında en küçük dağılma olmadı. Hep bir gün Kudüs’e bu günkü Filistin’e gelip yerleşecekleri hayaliyle yaşadılar ama hiç bir zaman hayal olarak kalmadı bu idealleri. Tam bin sekiz yüz yetmiş sekiz sene bu ideali korudular. Bunun için uğraştılar.
Kafir bile olsa Allah çalışana verir oturup ebabil kuşu bekleyene değil. Ki Kur’anda geçen o hadise de bir defaya mahsustur. Yoksa Ebreheden sonra Kabe defalarca saldırıya uğramış, hem yakılmış hem de yıkılmıştır.Yani bizzat müslümanlar kendileri sahip çıkmadıkları takdirde Kabe bile Allah’ın (C.C.) Ebedi koruması altında değildir.
Sözün özünü yukarıdaki resim söylemiş zaten. Aman sakın gelmesin o kuşlar. Tepesine kızgın taş atacakları kişiler Yahudiler değil, günümüzün islamiyetle alakaları olmayan müslümanları olur.
Bir de tabii ki Almanya’nın Brezilya’ya attığı yedi gol var…Şimdi hiiiç kıvırmadan cevap verelim O gece o yedi gol mü daha fazla ses getirdi yoksa İsraili’in Gazze’yi bombalaması mı?
Son olarak: Bu gün Bosna Katliamının 19. Yıldönümüydü. 2 Temmuz’da ‘’ Sivas’ı unutma’’ Diyenlerin bir tanesinin bile aklına gelip de ‘’ Bosna’yı unutma’’ Yazdığını görmedik nedense.
YORUMLAR
Anlamlı bir yazı Sami hocam,çalışıp uğraşmadan hiç bir şey olmaz,saygılar,selamlar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Önce güçlü olmalıyız ki sözümüz dinlensin,Bir savaş olsa israil ile uçaklarımızı kilitlerler sistem onların elinde saddam gibi oluruz bu adamın hiç mi uçağı yoktu dedikleri gibi.Çok şeyler var da söylenecek..
Tebrik ederim hocam saygılarımla.
sami biberoğulları
Ne güzel bir tespit yapmışsın. Evet..Saddamın hiç mi uçağı yoktu?
Dediğin gibi..Söylenecek şey çok..
Selam ve sevgilerimle.
Kalemine sağlık Sami Hocam.
Bir tarihçinin kaleminden doğru tespitler.
Hayırlı sahurlar.
sami biberoğulları
Sana da hayırlı sahurlar.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Sana da hayırlı sahurlar.
Selam ve sevgilerimle.