İlk Çığlık

• 9 Temmuz 2014 Çarşamba 13:15:53

Nereye yolcusunuz, yönünüz istikametiniz neresi? Neresi gideceğiniz yer, ulaşacağınız menzil?
Bindiğiniz yer ana terminal mi yoksa ara terminal mi? Aracınız nedir, hangi tip, hangi model? Konforlu mu bari? Yaylı makaslı motorlu mu, yoksa raylı ve buharlı mı? İzzet, ikram var mı ? Hep aynı istikamet, aynı güzergah mı yoksa yön ve makas değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Zor bir yolculuk yapacaksınız farkında mısınız bunun? Tedbir aldınız mı kimi engellere karşı?
…………………………….

Nereden geldik nereye gidiyoruz. Bir yerden bir başka yere.. Bir alemden bir başka aleme. Seyahat halindeyiz hep. Yolcuyuz yani.. Bir istasyondan bir başka istasyona. Bir terminalden başka bir terminale. Bir gemideyiz aslında hep birlikte..
Biz doğrulduğumuz gün, hayata ilk gözlerimizi açtığımız gün, ilk nefesimizi alıp verdiğimiz, ilk çığlığımızı, ilk adımımızı attığımız gün var olmadık. Onun öncesi, daha öncesi ve önceleri var bu yolculuğun.
Yolculuk yapmışınızdır mutlaka.. Bir merkezden başka bir merkeze seyahat etmişinizdir. İstasyonu ara istasyonları bilirsiniz. Tıpkı terminali ve durakları bildiğiniz gibi. Kimi zaman siz de beklemeden atlamışınızdır bir başka trene. Ulaşmak istemişinizdir tez elden varacağınız yere. Kolay değildir sabır ve irade ister güç ve takat ister beklemek, bulunduğunuz yerde..
İstasyon ve ara istasyonlar.. Birinden kalkar diğerine ulaşırız. Ana istasyon işin merkezi ve başlangıç noktasıdır. Nihai yer ise varış noktasıdır.
……………………………

Kimimiz ariyiz bundan yalnız. Kimimiz muafız. Kimimiz uzağız bu söylenenlerden. Kimileri bu uzun bekleyişe sabredemez.
Hedefe kısa yoldan yani kestirmeden gitmek isteyenler, bir an önce menzile ulaşmak isteyenler, hedefi tutturmak on ikiden vurmak isteyenler vardır aramızda..
Kimi insanların istasyonları ara istasyonları olmaz. Mutlak inecekleri bir durakları olmaz. Sürekli yol alır, hız kesmez onların binekleri hiç bir zaman. Makas değiştirirler çoğu zaman. İnse de beklemez, vakit geçirmez, zaman harcamaz ilk gelen vasıtıya atlayıverir hemen.
Hep kazançlıdırlar bunlar, hiç kaybetmezler. Risk almaz, bedel ödemezler. Bugün burda yarın bir başka yerdedirler. Dur durak bilmezler.
Bakın çevrenizdeki insanlara ve toplum katmanlarına, kitlelere. En yakınınızda da vardır, görür farkedersiniz.
Bu kimi zaman kişi yani fert boyutlu olur, kimi zaman bir düşünce fikir ve akım boyutlu olur. En zararsız olanı kişi boyutlu olanıdır. Onlar ya kazanır ya kaybederler. Bunun zararı diğer insanlara yansımaz.
Ya kitlesel olanlar, ya düşünce ve akım boyutlu olanlar. Ya onların bir durağı, sabit bir noktası, nihai bir hedefi olmaz ise ne olur o zaman bir düşünün.
Esas olan durulan yerdir. Nerede durduğunuz önemlidir. Sabit bir noktada mısınız yoksa hep hareket halinde misiniz? Hep bir yerden bir başka yer mi savruluyorsunuz yani. Bugün burda yarın bir başka yerde misiniz. Belirli bir mekanınız yok mu,hep şartlara ve ortama göre mi hareket edersiniz,önce koklar sonra yer mi edinirsiniz?
Çok şikayetçi olmayın o zaman. Çok sızlanmayın, çok yakınmayın. Akıl sizin, irade sizin. Daha dün hızlı giden araca binmiştiniz. Diğerlerini beklememiştiniz. Bir an önce ulaşmak istemiştiniz. Bir an önce yer ortam ve mekan edinmek istemiştiniz. Bir an önce imkan edinmek istemiştiniz.
Bu iş böyle. Sabır ve irade gösterenler çok ağır yol alırlar. Bir çok zorluğa ve güçlüğe göğüs gererler. Hemen hazıra ve nimete konmazlar. Beklerler hep.
Ya siz!. Ne kadar da cezbetti değil mi sizi. Sofra hazırdı. Hemencecik oturuverecek, payınızı alıverecektiniz.
Ancak atladığınız bir nokta var. Bugün için kazançlı görünebilirsiniz. Bu sadece bugün için. Ya yarın, ya yarınlar. Yarınlar ne olacak. Güven ve itibar bir kez sarsıldığında tekrar geri gelecek mi?
Oysa en önemli sermayesidir insanın güven.Hemen her şeyden daha önemlidir. Bir servettir. Kolay edinilmez ama kolay kaybedilir. Çok emek sarfedersiniz güven kazanmak için ama bir çırpıda kaybediverirsiniz.
Varsa da yoksa da güven, hep güven hep güven. Hiç bu yönden baktınız mı meseleye? Yoksa günü kurtaralım, gerisinin hiç önemi yok mu dediniz. Eğer öyleyse zarardasınız, hem de ciddi zararda.
Geç olmadan dönebilirsiniz bu yoldan. Bir muhasebeyle gerisin geri döner ve güven tazeleyebilirsiniz. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Az kayıpla az hasarla kapatıverir yaşama bıraktığınız yerden dönüverirsiniz.
Değer mi bilmem ama bir düşünün söylenenleri...
Bir düşünün!.

Kemal GÜL
21.08.2013