- 983 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
YÖNÜMÜZ BELLİ DEĞİL
Son zamanlarda öyle sıra dışı olaylar yaşıyoruz ki; sonunda nerede duracağımızı kestirmek gerçekten zor. Yangın yerine dönmüş, değişme arifesinde olan sınırlarla paralel olarak içerde cereyan eden artık adına ne derseniz çözüm ya da çözülme adı verilen süreç içinde gittikçe alevlenen bir özerk bölge talepleri. Ne kadar manidar değil mi?
Bir şeyi anlamakta güçlük çekiyorum. İsrail var gücüyle Barzani’ye destek vererek sınırımızda bağımsız bir Kürdistan hayalini gerçekleştirmek üzere iken, ne hikmetse başbakanımızda aynı değirmene su taşıyor. Bu ortak düşünce neden? Zannım o ki bu gidişle bu hayal gerçekleşirse Ankara ile Tel Aviv tanıma yarışına girişecek. İsrail öteden beri o bölgede varlık göstererek bizi rahatsız etti yıllardan beri. Belli ki; bundan sonra bizi daha da güçlü bir şekilde tehdit etmek için Barzani’ye koltuk çıkıyor. Yoksa orada ki Müslüman Kürdün has yüzüne hevesli değil. Peki biz neden destekliyoruz? Kocaman bir soru işareti. Acaba ABD-AB-İsrail üçlüsüne mani olamadık ki olamadık, bari Barzani ile dost olalım, iyi geçinelim mantığımı?
Bir vatandaş olarak kanaatim odur ki; Irak’ta kurulacak bir Kürdistan içimizdeki bölücülerin sır olmayan büyük Kürdistan hayallerine yaklaştıkları düşüncesiyle şevklenecekleri ve bu yönde faaliyetlerini hızlandıracakları bir dönemin de başlangıcı olacaktır.
Coğrafyamız karma karışık bir durumda iken siyasi durumumuz ise açıkçası beni büyük bir karamsarlığa doğru itip duruyor. Bir yanda halkın yüzde ellisini doğru-yanlış her şeye ikna edebilen bir başbakan, öbür yanda ne tabanı nede topyekûn milletinin değerleriyle buluşmayı becerememiş muhalefet liderleri. Tamda bu sırada alevlenen bir başkanlık sistemi gölgesinde cereyan eden cumhurbaşkanlığı seçimi. Başkan mı, yoksa yine cumhurbaşkanı mı seçeceğiz? Yarın çok şeye gebe.
Mevla yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.