Affet bizi Gazze
Affet beni bu ara yazamadım sana. Ama sakın düşünmedim sanma. Seni düşündüğüm her zamanki gibi kalbimde o acıyı hissediyorum yine ama artık sadece sen yoksun kalbimi acıtan. Bir sebep daha var yaralanmama neden olan. Gazze… İçimi acıtıyorsun Gazze. Üstüne insanların umursamazlığı körüklüyor bu ateşimi. Herkes yazıp çiziyor hakkında Gazze. Ama kimse bir şey yapmıyor kudüs için, kutsal topraklar için, masum canlar için… Söylenecek haykıracak çok şey var Gazze. Bir İzzeddin el Kassam daha yok,” Kudûs yâhûdîlerin elindeyken gülmek bana hârâm olsun” diyen bir Selahaddin Eyyubi’miz daha yok ki bizim Gazze… Affet bizi mübarek Gazze.
Sözde ümmetin namusuymuş Gazze. Bakın, ‘Sözde’ den sonra virgül koymuyorum cümleme. Hangi ümmet? Hani ümmet? Nerde ümmet?
Her mübarek Ramazan’da kalbinden vuruyorlar seni Gazze. Dualar yükseliyor Arş’a her Ramazan’da, feryatlar yükseliyor yaralı annelerin o mübarek ağızlarından sana Allah’ım. Sen duy o feryatları. Affet bizi Allah’ım… Aciz bir kulun olarak elimden bir şey gelmiyor affet bizi… “Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Amin… Amin…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.