- 807 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BUDİZM
Budizm:İ.Ö.V. yüzyılda, Çakya Muni (yani, ’’sazlıkların münzevisi’’) tarafından kurulan öğretidir. Hintlilerce geçerli sayılmayan bir Çin efsanesine göre Buda, aslında Lao Tsö’den başkası değildir. Budizm, Hindistan’ın Nepal bölgesinde doğmuş ve kısa zamanda değişik şekiller içinde çeşitli Asya ülkelerine yayılmıştır. Öğreti, bütün arzuların söndürülmesi amacını gütmektedir;çünkü asıl gerçeği bizden gizleyen arzularımızdır. Kişi, yogo uygulamasına dayanan bir çile dönemi sonunda Nirvana’ya erecek , yani ’’nurlanacaktır.’’ Ruh göçünden kurtulmanın biricik yolu, ruhun kesin dinginliği demek olan eksiksiz, yetkin bilgeliğe ermektedir. Acının varoluşa, sadece bilgisizlikten doğan varoluş duygusunun da arzulara bağlı oluşu gibi belli başlı dogmalarını bırahman felsefesinden alan budizm; bir dünya görüşü olmaktan çok bir hayat anlayışı, yani bir felsefe olmaktan çok bir din şeklinde karşımızdadır.Belli başlı budizm akınları arasında en yaygınları, Çin’deki ’’tantra’’ okulu ile Japonya’daki ’’zen’’okuludur.
Günümüzde de budist düşünce yaygınlığını hala korumaktadır ve özellikle kendine dünya gençliği arasında yandaşlar bulmaktadır.
YORUMLAR
Buda bir insan, babası ise bir beyliğin hakimi idi. Rivayete göre annesi çeşitli rüyalar görmüş, bunları babasına anlatmıştır. Babası onun bir hükümdar veya ilhama kavuşan bir kimse olmasını istemediği için sarayında muhafaza etmiş, fakat Buda 29 yaşında babasının sarayından kaçmış ve bir ormanda inzivaya çekilerek şiddetli bir riyazet (açlık) çekmiştir. Riyazet ile bir şey halledilemeyeceğini anlayarak, normal hayata dönmüş ve tefekküre (düşünceye) dalmıştır.
Nihayet 35 yaşında, Nerancara Nehri kenarında bir incir (bo) ağacı altında oturup düşünürken, zihninin aydınlandığını, ilhama kavuştuğunu söylemiştir. Böylece Guatama Buda olmuş, 80 yaşında ölünceye kadar fikir ve düşüncelerini yaymaya çalışmıştır. Buda, Brahma itikadının (inanışının) bozulduğunu, puta tapmanın yanlış olduğunu söylemiş ve putların kırılmasını emretmiştir. Onu dinleyenler, bu yeni düşüncelere hayran oldular ve arkasından gittiler. Böylelikle Budistlik ismi verilen yeni bir din meydana geldi. Buda, kendisinin ancak bir insan olduğunu söylüyor ve hiçbir zaman ilahlık iddia etmiyordu. Fakat öldükten sonra, talebeleri onu tanrılaştırarak namına mabetler (tapınaklar) kurmuşlar; heykellerini yaparak, tapmaya başlamışlardır. Böylece, Budizmi putperestlik şekline sokmuşlardır.
Budistlikte, yani budizmde, tanrı yoktur. Buda, bir nevi tanrı yerine konulmaktadır. Bu tanrılaştırma yüzünden, geçen yüzyılın sonuna kadar Buda, budistlerce tanrı zannediliyor ve dünya yüzünde yaşamadığına inanılıyordu. Ancak, geçen asrın sonunda, onun doğduğu ve yaşadığı yerler bulunduktan ve hayatı hakkında esaslı bilgiler elde edildikten sonra, bir insan olduğu meydana çıktı.
bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir din.ise
Yandaş bulurmu bulur ..
Saygılar..