- 547 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BETON YIĞINLARINDAN KURTULMAK
Bazen özlemlerimiz öyle bir kabarır ki kendi halimize acırız.
Geçmişe dönüp bakarız sonra.
Ne de güzel gelir hatırımıza, sabahın ilk ezgisini bir serçe orkestrası mırıldanır. Gecele yıldızların ihtişamına dalıp uyuya kaldığımız o açık hava hayat damında uyurken.
Öyle güzel sesleri vardı ki, gözlerimizi açar açmaz gülümseyişler eksik olmazdı yüzümüzden.
Buradaki serçeler öyle değil, bırakın ötmeyi yanı başınızdan geçmeye bile korkarlar.
Bir başka kokardı toprak mesela. Bir başka açardı çiçekler.
Her anımız huzur doluydu.
Bir derdimiz tasamız olsa, hep birlik olur çözüm yolu bulurduk. Birinin derdi tüm köyün derdiydi. Düğünlerimiz apayrı bir güzelliğe sahipti.
Betonlaşan dünya, insanların yüreği de beton kaplamış. Acıma duygusundan yoksun, salt ego tatmini peşinden koşan kişilikler e bürünmüşler.
Güven duyacağınız kimse yok mesela. Oysa bizim topraklarda öylemi!
Bir söz vardır. “doğduğun yer değil, doyduğun yer senin vatanındır.”
Yok, arkadaş sizin vatanınız size kalsın, ben istemem.
Bana geri verin yeter o yıldızlar altında ucu belirsiz kurduğum düşlerimi, biz kokulu çiçeklerimi geri verin, daha da bir betonlaşmaya gitme yolunda olduğunuz nehirlerimi kurutmadan geri verin, ellerinizi çekin hayvanlarımızın otlaklarından, çocukların oyun oynamalarına engel olmayın, çocukları katletmeyin yeter.
Bana huzuru geri verin.
Doyduğum yer değil benim olan, beni doğuran toprak, ilk suyunu içtiğim nehirlerin aktığı kaynaklardır benim olan
YORUMLAR
Güzel ve içten bir yazı olmus; nesir diliniz şiir dilinizden daha donanımlı. .
Saygımla. .