- 1606 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜN MUZURLUĞUM ÜZERİMDE
Bu sabah rüyam’da ne gördüm ise hatırlayamıyorum ama çok neşeli uyandım...Oysa ki pazartesi septom’ları bazı kişilerde olduğu gibi bende de vardır. Ve haftanın ilk gününe nedense garezim vardı ..demek güncağızın günahına girmişim...
Kalkar kalkmaz penceremi açtım, güneş’ e göz kırptım,çiçeklerin kokusunu içime çektim, maviye bakıp bir ıslık çaldım. Yüzümü yıkadım, kızımın genç kız olduğunu unutup kanepeye yatırdım bir güzel gıdıkladım. Gerçi benim hareketlerime ev halkı alışıktır ama sabah saatlerinde pek yapmadığım şeylerdi...
Radyo’yu açtım şarkılarla dalga geçtim biraz...Mirkelam’ın "çalkala" şarkısıyla kıvırmaya başladım, annem’in hasta bacağını unutup onuda karşımda oynattım...
Yan dairemdeki arkadaşımı kahveye çağırdım, hem kahvemizi yudumladık hem falımıza baktık onuda oynattım...
Gardorop üstündeki hurçlarımı indirdim. İçinden çıkan bazı giysilere bakıp bakıp iç geçirdim...Niye saklamışsam. Rahmetli Ecevit’in sözünü hatırladım "otuz senede bir modayı yakalıyorum" demişti...Benimkiler o’nuda geçti...Çoğunun anısı vardı ve kıyamamıştım...Anıları yaşatanlar çoktan gitmişlerdi oysa...
Resim albümlerimi kaldırmıştım görmemek adına, ama şimdi göz ve el mahkumdu bakmaya... "Lili yâr lili yâr you are always in my heart da lili de lili yâr" şarkısını söylemeye başladım...Siyah beyaz çocukluk fotoğraflarım, rahmeti baba’ımn akordiyon çalarken çekilmiş neşeli bir evin tablosu... Öğretmenimin kurdela taktığı gün...Annemin kucağında süt emdiğim günlerin resimleri...
Daha fazla bakamadım...Balkona çıktım çiçeklerimi suladım ikinci kez umarım solmazlar...Bahçe de koşuşturan komşu çocuklarını izledim ve seslendim "bende sizinle oynayabilirmiyim" dedim... Sen şimdi iki saatte koşarsın oyunumuz bozulur dediler. Dudağımı büktüm asıl onlar oyun bozanlık yapmışlardı bana...
Ve açtım müzik setimi oyun havalarıyla göbek atıp ev işlerimi tamamlamaya çalıştım ...İşte dostlar daha uzun yazsaydım yaptıklarımı, şiirlerimi okumamanızdan belki de büyük üzüntü duyardım...
YORUMLAR
Resim albümlerimi kaldırmıştım görmemek adına, ama şimdi göz ve el mahkumdu bakmaya... "Lili yâr lili yâr you are always in my heart da lili de lili yâr" şarkısını söylemeye başladım...Siyah beyaz çocukluk fotoğraflarım, rahmeti baba’ımn akordiyon çalarken çekilmiş neşeli bir evin tablosu... Öğretmenimin kurdela taktığı gün...Annemin kucağında süt emdiğim günlerin resimleri...
öf ki öf
tebriklerimle...
Harikasın be üstad...hepimiz zaman,zaman yaparız yani kendimizle yüzleşiriz ama kimimiz kaleme senin kadar anlamlı bir anlatım getiremez.Demek ki çocuklar oyun bozanlık yaptı ha..yooo bizden geçti bazı şeyler.Az önce Berşah la bunu konuşuyorduk ..Korkularımızı kabul etmek çok zor....ama yaşlanıyoruz ve hiç aklımıza getirmemiştik.Kalemini kutluyorum çok zevkli bir yorum üstad.
yazınızı okuyunca gülümsedimm,ne güzel hala hayatın farkında olan birileri var dedim..toplum bilincimizi kaybetmeden de gülümseyebiliriz değilmi?ve siz yapmayı unuttuğumuz ufak ayrıntıları anımsattınız..bir kez yaşama şansımız var ve bizler gülümsemezsek çevremizde kimseyi gülümsetemeyiz..muzurluğunuz hiç kaybolmasın)yazılarınızı hep okuyorum ama haddimi aşar diye her zaman yorum yapmıyorum..hep yazın lütfen bizleri sizden mahrum bırakmayın..
içtenlikle gülümseyerek kutluyorum..saygılar..
Harikasınız...bende dün buna benzer şeyler yaptım..disco partizane..kesinlikle oynatıyor insanı..aynaya gülüp dil çıkardım..bunlar muzurluk mu?bence hayata bağlıyor insanı..bu bizim kaygısızlığımızı göstermiyor ki..tabiki bilinçliyiz..ama hayatta güzel canımmm..durun ben bi kalkıp tekrar aynaya bakıp glümseyeyim..sevgilerimle..:))
ARKADASLAR; YANI NESEYI ANLAMAYAN ARKADASLAR,
KESKE HEPINIZ BLUECOULD GIBI OLSANIZ; BU DÜNYA BAM BASKA DÖNERDI; TEK TÜRKIYEDE DEGIL; DÜNYANIN DÖRT BIR YANINDA KÖTÜLÜK VAR; O ZAMAN OTURALIM HAYATIMIZI KARARTARIM HERGÜN BUNLARI DÜSÜNE DÜSÜNE;
EN GÜZEL SEY NESELI OLMAK; BENIMDE ANNEM RAHATSIZ;HAYATINDA HIC DOGRU DÜRÜST GÜN GÖRMEYEN ANNEM; SADECE COCUKLARIN BÜYMESINI VE OKUMASINI SAGLAYAN, KOSKOCA ALMANYA GIBI YERDE TARLALARDA CALISAN ERKEK GIBI OLAN ANNAM, FELC GECIRDIKTEN SONRA SAG TARAFI TUTMAZ OLDU, HAYATI KARARDI;YASAMAYA HIC MÜDALESI YOKTU;AMA BEN ONU HASTAYATAGINDA HERGÜN GÜLDÜRDÜM, ONA SAKALAR YAPTIM VE GÖZÜNÜN ÖNÜNDE OYNADIM:) KARDESLERIME HERKESE SÖYLEDIM GÜLSÜNLER ANNEMIN YANINDA,YASAMAYA YENIDEN MÜCADELE ETSIN DIYE; BIRAKMASIN KENDINI DIYE;
VE ARKADASLAR INANIN BANA YUKARDA ALLAH VAR, YINE HAYATA GÜLMEYE BASLADI, VE BEN BUNDAN COOOOOOOK MUTLUYUM, ALLAH ANNEMIN YÜZÜNÜ HEP GÜLDÜRSÜN VE NICE ANNELERI DAHA;
ÖPÜYORUM SENI BURDAN CANIM BLUECOULD; SENIN NESEN HIC KAYBOLMASIN;ALLAH SENIDE HERGÜN GÜLDÜRSÜN
Yüzünü yıkamamışsın sabah:) Ondan için duyargalarının gözenekleri tıkalı kalmış bence sosyal içerikli sorunlara:)
Bak yüzünü yıkayanlara:)
Hem biz sosyal de içerik bireysel de içerik:):):) Sanki onlarınkini içmişsin gibi:):):)
Hade lülülülü yar:) İçerik sıkıntın olursa bana gel.
Ben bi de benim sabahı anlatayım sana:):) Çok içerikli kalkarım yataktan ben:) Sağ yanımda ekonomi sol yanmda politika:) içerik yüklüyümdür.Önce lavaboya bi içeriğimi boşaltrım:)
Sonra çay demlerim içeriklerime rağmen.Oysa bunca içerikte çay mı içilirmiş? Ayıplarız ev ahalisiyle birbirimizi bunun için ama içerik gene:)
Sonra bunca içerik içerisinde gülümseriz birbirimize..Aa! ne ayıp yine!!
:) hadi gittim ben. Görüşürüz yine:)
yazıklar olsun size. türk insanına yakışır mı neşeli olmak?
her sabah somurtkan kalkıp ilk iş memleketi kurtarmak olmalı.
kınıyorum sizi hem de çok. hem hasta annenizi oynatmışsınız hem de komşuyu kahve içmeye çağırıp sonra da onu da oynatmışsınız. belki de komşu hanım o anlarda bireysellikten uzaklaşıp tam da toplumsal kaygı ve sorumluluk hissetmek üzereydi.
ne geliyorsa sizin gibi neşeli insanlar yüzünden geliyr başımıza.
somurtun biraz.
Ben okuduğum bu yazıyı günümüz sorunlarına duyarsızlık olarak algılamadım kesinlikle.
Aksine her satırda içinde bulunduğumuz olumsuz koşullara rağmen, hayattan keyif alan, yaşamı ve insanları seven sürekli gülümseyen neşeli bir dost canlandı gözlerimde.
Kutladım sevgilerimle...
çok haklısınız doğrus chlorotoxin...bireyselliğin ne olduğunu toplumsal kaygıları ve sorumluklarımı iyiki hatırlattınız bana...tamamen unutmuştum...Ekonomiyi,üniversiteye giden çocğumu ve öss sıınavına hazırlanan diğer çocuğumu, yakında ameliyat olacak annemi, geçim derdini, toplumun ne hâle geldiğini..bu kadar şiir dostlarımız sosyal içerikli şiirler yazsa dahi benim duyarsızlığımı....aymazlığıma verin lütfen olmazmı...
teşekkürler ediyorum...saygı ve sevgimle....
bluecould tarafından 5/26/2008 7:46:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Türkiye ve dünya bu kadar içinden çıkılmaz ekonomik ve çevresel krizlere at koştururken sizin bu kadar keyifli olmanız ne güzel ve çelişkili..
bireysellikten kurtulup toplumsal kaygılar ve sorumluluklar hissedeceğimiz günlere acilen erişme umuduyla.. çünkü yakında böyle gülüp eğlenemiyor olacağız..