- 1711 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÖZLERİNE BİR BAKTIM
Daldığı hülyadan uyandırılmanın verdiği düş kırıklığıyla deliye dönen Ziko, kızın duymayacağı bir sesle iyice gerdiği dudaklarının arasından ağız dolusu küfrü boşalttı. Mesajı alan mahallenin piçleri Tefik’in
-Moruk biz Ayvansaray’a doğru kayıyoruz, uyarsa gelirsin, sözüyle ortamı boşalttılar.
Ziko, uzun kara saçları çıplak omuzlarına dökülmüş, kocaman kara gözleri yanık teninin gölgesinde elaya çalan, yüzünü Eyüp mezarlığına dönmüş oturan Albana’nın önünden geçerken bir an kendine dönen kederli kara gözlerle karşılaşan bakışlarını hızla kaçırıp, deli gibi atan kalbine kulak asmadan,
-Bekleyin lan lavuklar, kalpsiz Allahsızlar diye bağırıp, Ayvansaray’a doğru yolalmış fırlamaların ardına düştü.
*Öykümde kullandığım fotoğraf/resim bana ait değil, internetten alıntıdır.
YORUMLAR
Bir eski İstanbul masalıdır bütün yarım kalmış sevdalar.. zamanlardan bir eski zaman akşamında, beklenmedik bir anda söylenmeye başlamış bir kış masalıdır.. çoktan unutulmuş bir şarkının ağyar duymasın diye gizlenen, sessizce ağlayan, inleyen sözleridir .. sabaha çalmış gece sonlarında eski İstanbul sokaklarını yapayalnız dolaştığını sanırken, yanıbaşındaki yarısı acımasızca çekip alınmış Albana'nın sessiz kederini farketmemektir..Yarım kalmış öykülerin yarıyolda bırakanları, yarım bıraktıklarını aklına getirir bazen..oysa yarım bırakılanlar ..oysa onlar…
Öykünüz içime işledi.. öyle işte..