KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Acımasız hayat
Bu gün alışveriş yapmak için markete gittim.
Kapının önündeki sebze meyve standından domates seçiyordum.stantın yan tarafında yere bir kaç kasa koymuşlar
İçinde yarısı çürümüş sebze ve meyveler var. Temiz giyimli , orta yaşlı bir hanım geldi kasaların yanına çömeldi,
Elindeki torbaya biraz daha az çürümüşlerinden sebze seçmeye başladı.
O anda içimin açıldığını ve gözlerimin yandığını hissettim ve bir müddet baka kaldım.seçtiğim domatesleri
Geri boşaltım ve marketin içine girdim.
Boş gözlerle etrafta bir müddet sepetimehiç bir şey koyamadan dolaştım içerde.mübarek Ramazan ayında gördüğüm bu manzara beni çok üzmüştü? ne oldu bu millete nasıl bu kadar acımasız olduk kabullenmek çok yaktı canımı.
Yaşadığımız zaman diliminde herkesin malumu halkın durumu.çoğu insanlar açlık sınırında yaşıyor.
Ve mübarek ramazani yaşıyoruz. tezgahlarda her şey var ve albenili dizilmiş tezgaha
Alan var alamayan var dire düşünmedikleri gibi zam üstüne zam yaptılar temel gıdalara.
Bu zalimlik, utanmazlık değilde ne. Insanların çoğu oruçlu, oruçken insanın canı çok çekiyor her şeyi.
Ve bu durum karşısında başımızdakilerden tık yok. Ortalık Diego’nun ahırı sanki.
Para hırsı hem vicdanları hem de gözleri kör etmiş.
Allah sonumuzu hayır etsin
Güler Elmalı
YORUMLAR
İçim bir hoş oldu yazınızı okuyunca
yazık ki ne yazık...
paylaşım için teşekkürler..
Minos
Hoş geldiniz duygu dünyama.evet malesef çok kötü günler yaşıyor bu güzel insanlarımız.yazmayı unutmuştun sitresten o çürük sebzelere bir tl de fiyat koymuşlar en çok o dokundu bana.hoşça kalın saygılar
Bir ülkede hiç çalışmadan yiyenle olduğu sürece bu acı durum hep var olacaktır.Ömrün çoğu gitti azı kaldı,giyilenin çölü alanların hesabı bilinmez,ömrün baharı geldi geçi ne yazı kaldı ne de güzü...Duyarlı yüreğinizi kutlarım.Sevgi ve selamlarımla...
Duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum. açılımı itibariyle gerçeklere şu acı gerçeklere parmak basmışsınız: Görmezden geldiğimiz, insanlığımızı unuttuğumuz gerçekler.
Belli bir gelir düzeyine sahip olup geçim sıkıntısı çekmeyen azınlık haricinde ne yazık ki zor koşullar altında direnen sayısız insan var ülkemizde.
Duyarlı bir anlatımla aksetmiş.
Saygı ve selamlarımla...
Minos
Çok tşk ederim bu duyarlı yüreğinize
Malesef haklın çoğunluğu bu durumda iftar sofraları bile önemini yitirdi
Ekabirler lüks otellerde tıksırana kadar yiyenlere açılıyor.allah yardım etsin halkımıza hoşça kalın
Ben kazanıyorum yiyorum,
O da kazansın yesin demeyen yüreği tebrik ederim saygılarımla.
Minos
Her çalışan acaba yeteri kadar hakkını alıyor mu.
Askları üçretliler çalışmıyormuş.
Emekliler yıllarca döktüğü alın terinin yitirdiği gençliğinin hakkını alıyorum
.nereden nereye geldik nutukları atanlara hala pirim vermede bizim hiç mi
Suçumuz yok hoşça kal
Güler hanım merhaba
Yazınızı ilgi ile okudum
Evet, maalesef yaşam şartları giderek ağırlaşıyor nerdeyse yaşantımızda lüks diyeceğimiz bir şey kalmadı hemen her şey gündelik yaşamda zaruri ihtiyaç oldu.
hayatın acımasız olmaması için evet;
İşte bu nedenle de mutlaka ülkemiz deki gelir dağılımı bozukluğunu düzeltmemiz ve ülkemizi gelir dağılımı bozukluğunda dünyanın 10. Ülkesi olmaktan çıkarmamız gerekir. bunun içinse ( demokratik sosyal hukuk devletinin prensiplerini geliştirmemiz lazım.) aksi halde bir kısım insanlar milyon dolarlık evleri ve arabaları kapış kapış alırken bir kısım insanlarda, çöpten ekmek toplayıp pazarlarda yere dökülmüş çürük yiyecekleri evine götürmeye çalışan insan manzaralarıyla daha çok karşılaşırız.
Güzel ve duyarlı yazınızı kutlarım.
Saygı selamlarımla.
Minos
Baştakiler milli gelirin nereden nereye geldiğini haykırın duruyor. Ama insanlar günden güne yoksullsşıyor. Ben çok merak ediyorum bu benim ve o zavallı insanlara düşen pay nerde. Bunu kaç kişi soruyor acaba,
. İşte bu algılama yoksunluğundan bu halleri düşüyoruz hoşça kalın saygılar
