- 1420 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Özür dilemek bu denli zor mu?
Muhteşem bir tatil gününden merhabalar derken kocaman sevgiler gönderiyorum tüm evrene ve canlara.Dostuma düşmanıma sevene sevmeyene.Anlar öylesine mucizelerle dolu ki gören gözler bunun farkındalığındadır.Can yakmak ,eziyet etmek,insanları birbirine yalan yere sokup geçip izlemek,insan kandırmak bana göre insanlığın karekterinin olgunlaşmamış ham nefis yönüdür.
Her ne kadar yaradanımız size kendimden üfledim dese de ,şeytan her saniye iş başında olabiliyor.Kimi zaman bir kadın kılığında,kimi zaman bir erkek kılığında..Şeytani zekaların berzahında kalan iyi huylu insanlarsa bir güzel yıpratılıp kullanılıyorlar tek şuçları insana inanmak halbu ki.
Hayatlarımıza bu türler munis tatlı dilli ve bizlere sanki yardım ediyormuş gibi girmekteler.Hepimiz bu gaflete düşüyoruz ne yazık ki uyandığımızda gerçeğe ise bir çok insan kullanılmanın ortasında kendisini bir harp meydanında buluveriyor.
Bizim gibi saf inananlar bu şeytan insanların ham maddesiyiz.RABBİMİZ(C.C)hü der ki:
<<Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş. Onlara karşı katı ol. Onların varacakları yer cehennemdir ve orası ne kötü bir yerdir.>>
demek ki yaratadanımız sevmemekte bu tür münafıkları.Bu türler hep iyilik için bir şeyler yapıyorum diye yanaşanlardır insanlara.Çevremiz de bol bol bulunurlar :
<<Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik." diye Allah’a yemin ediyorlar.>>
bu mübarek peygamber efendimize(S s), Rabbimizin (CC)gönderdiği ayetteki gibi konuşurlar.
İşte şeytanın suretleridir yer yüzünde bu tür insanlar öylesine ahreti düşünmeden günü kurtarmaya meyilli ve de insanları birbirine katıp geçip izlemeye iştahlılardır.Bizlerin kul olarak görevi bu türlere prim vermemek ve onlara inanarak masum insanların canını yakmamaktır.Tabii ki burada devreye nefsimize hakim olup artı ve eksiyi düşünüp davranmak kulluk görevimizdir .Yoksa yakıp yıkmak çok basittir ,iftira atmak çok basittir de atılan iftiraların gerçekliği yoksa verilecek hesap ne büyüktür.Bunu düşünmemiz lazım her zaman.İnsanı insana kırdırmak dünyanın en büyük günahlarındandır.Kırk bin secde de kalınsa ,kırk bin oruç tutulsa gece gündüz ibadet edilse yalan itham ve iftira ettiğiniz insanın vebalini karşılamaz der dinimiz.
O yüzden çocukluğumdan beri ağzımdan çıkan sözü ispatlayamazsam ve ya yapamayacaksam hiç bir zaman ne yazmışımdır ne söylemişimdir.Sağlam ve emin insan olabilmek toplumun gözünde çok önemlidir.Alınan bilim ve ilim ve de ahlaki eğitim işte burada açığa çıkmaktadır.Cahillerin oyunlarına gelmemek adına insanların kendilerini yetişmeleri bir vebaldir.Çünü bir cahilin oyununa gelenler rezil ve rüsva olurlar milletin önünde ..Kendilerini kurtarmak adına yapılan hareketler uzar gider.Burada zarar gören cahil sahtekar değil dişini geçirdiği kimliklerdir.Olgun kimlikler bu türlerin oyununa gelmezler.Hayatlarımızdan bu tür şeyanın elçilerini çıkarmamız lazım ,onurlandırmak yerine.Bu gün sizlere yanaşıp bir başkasını mahvettirmeye çabalayan ...bir müddet sonra başkasına yanaşıp sizleri mahvettirecektir.Çünkü bu şeytanın elçilerinin günleri bunlarla geçmektedir.Çok kez uyarılarda bulundum ama nedense dikkate alınmadı belkide bana bedel ödetilmeye çabalanmasıydı.Ben bedel ödemem ki...Beni reelden herkes tanır..Gerçekleri herkes bilir.Hr şeyden öncegerçekleri bizleri yaratıp bu evrene gönderen o muhteşem yaradan bilir başka şahide gerek var mı....?
İnsanoğlu hata yapabilir bilmeden ama nerede durması gerek ve çekilmesi gerek bunun hesabını iyi bilmeli başkalarına alet olunsa da?
Örneğin içki içmeyen birine alkolik demek,hayatına erkek almamayı düstur edinmiş bir kadına otobüs demek ve daha buna benzerleri...İki seveni ayırmak ,bu insanları kendi çıkarı için
kullanmak gibi...!
İnsanoğlu diline ,mantığına görüne dikkat etmek zorundadır.
<<Haksız ithamlarla karşılaşan bir insanın kendisini savunması en deoğal hakkıdıdr RAHMAN katında.Kendini savunan insan bilmeyerek uğradığı bir durum varsa zaten çekilmiştir.Bir başkası zarar görmesin diye.Şeytanın elinde oyuncak olupta bu olayları sümek şeytanın elçiliği değil de nedir.
Ben hatalı isem mutlaka özür diler ve çekiilirim bu büyüklüktür..Ve bana hata yapanın da bir özürünü beklerim.Yalan üzerine yalan eklemesini değil.Dilenecek bir özür her şeyi ,her fırtınayı dinginleştirir.Eğer ben iftira atılan kimlik isem yanımda ne işin vardı demekte benim en doğal hakkımdır.Yanımdayken iltifat kovalanınca iftira insan olanın diline yakışmıyor......
yine Peygamber efendimize gelen ayette der ki...
<<Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.>>
Şu mübarek günde ben bana yapılanları affediyorum.Dilerim YÜCELER YÜCESİ RABBİM de sizi af eder...
BENİM ŞAHİDİM ALLAHIM ...YA SİZİN ?
...............................................SEVGİLERİMLE.EMA
YORUMLAR
Gönlün ne kadar büyük. Özür dilense affetmeyi bile düşünüyorsun. Keşke özür dileseler ama sanmıyorum.
Şeytan şeytanı tettikler bir araya gelince.
Şu mübarek günlerde yapacağın onları Allah'a havale etmek. O seni de, muhataplarını da iyi biliyor.
Gönlünü ferah tut canım.
Gönül dolusu sevgilerimi gönderiyorum sana,
tatilin tadını çıkar.
KARDELEN'NİNİM
glenay
biz unutsakta..
Üzülme canım,
bende seni beklerim,
uygun bir zamanında,
sevgimle..
KARDELEN'NİNİM
Geçirmekte olduğumuz mübarek günlere uygun bir yazıydı Ema'cığım.Her birimizin yaşadıklarını tarafsız gözden geçirerek suçlarımızı kabul edip, içten af dilememiz gereken en özel günler ki kaçırmamak lâzım bence...İçten özür dilemek ne zor şey aslında düşününce, çünkü ne kadar zor birşey yaptıklarını, söylediklerini geri alma büyüklüğü gösterebilmek. Biraz gururlu olmak mıdır nedir sebebi bilemiyorum ama biz insanoğlu yanlış da olsa bile bile yıpratıyoruz hem karşımızdakileri hem kendimizi de. Ama iftira ayrı bir kategori bence ve bunun affı olur mu insanın gözünde bilemiyorum özür dilense bile( samimi oluşunu hissetmekle mümkün belki); hele hele çirkin yakıştırmalar...ben inanıyorum ki kötü konuşan insanın lafının sahibi her zaman yine kendisidir; Allah katında ve kul hakkı neticesinde eninde sonunda ya kendisi ya da en sevdikleri bu durumu aleni yaşar , yani kınadığını. Tek dua'm bu insanların af dilemesi inanın ve affedilmesi evrenin kötülükle dolmaması için.
Kucak dolusu sevgiler ...
KARDELEN'NİNİM
kalemine sağlık aklıma mevlananın sözleri geldi
Konuşsam dilim yanar, sussam kalbim...
Önce duruyorum...
Sonra susuyorum...
İçimden çıkan lafların etrafı, yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime...
Yan! diyorum içime!Sadece sen yan!
Ve Dayan! diyorum gönlüme!...
Herkes mutlu olsun!
Sen dayan! MEVLANA