Özlemim
Hayallerimin içinde tutsak bıraktığım özlemim. Koşarak gelirken birden duraksadığım hasretim. Kollarımın yetişebildiği yere kadar saracakken havada asılı kalan ellerim. Uyandığımda seni düşlemediğim anlarda boş kalan beynimin hoşnutsuzluğuyla yorulanım. Fazla görmeye alışık olmasa da artık hiç görememekten yorgun ve üzgün düşen gözlerim. Hiç alamadığım kokuna hasretim. Tutamadığım ellerine bakmaya kıyamadığım ve öpemediğim hiçbir yerini öpmeyi düşünmeyi bile göze alamadığım. Dünüm bugünüm ve yarınım. Geçmişim şimdim ve geleceğim...
Geleceğim, bir sonbahar günü, hayat vereni olduğu ve nefes aldığı halde solmaya yüz tutmuş yapraklar gibi. Çaresizlik içinde ve sonumu bildiğim halde yaşamaya devam eder gibi.
Yarım bile kalmayanım. Hiç başlamayanım ve de başlamayacak olanım. ?
Çok kitap okudum mısralarında seni bulduğum ve çok şiir okudum şairlerin dokunaklı cümlelerinde seni sakladıkları. Çok yazı yazdım satırlarında seni anlatmaya çalıştığım ve çok yalnız kaldım, her gece uyuttuğum.
Yalnızlık öyle bir çöktü ki üstüme gerek kalmadı ne yorgana ne battaniyeye. Isıttı içimi hatta yaktı yokluğun. Ne kadar derinden ve içten olursa olsun söylenilen söz, ne desem de sana, saramaz hiçbir yazdığım ve onların yazdıkları hayalim de avucunun yüzümü sardığı gibi. Hiçbir dokunuş veremez senin verdiğin haz gibi ve hiç kimse veremez senin verdiğin acı gibi…
Artık düşlerimden atmaya çalışmıyorum seni. İnsan geçmişe baktığında en çokta kendisini üzen olayları hatırlarmış veya unutmazmış. Zaten unutulmuyor ki çoğu şey. Zaman ilacı olmuyor hiçbir şeyin. Sadece alışıyor insan ve bende alıştım sana yokluğunda. Bu yüzden atmaya çalışmıyorum artık.
Hasretim, diyorum sana bilmem anlatabiliyor muyum? Sen ise geçer diyorsun.
Özlemim, diyorum sana sen ise neden tatmin olmuyor diyorsun.
Oysa ben sana “benim” diyorum, başka bir şey demiyorum sen bilmesen de…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.