Her fiilin faili Allah’sa (kadere iman bunu gerektirir) yaşadıklarımız, karşılaştıklarımız bize inen ayetlerdir. Bu nedenle şahidi olduğumuz her olaydan kendimize pay çıkarmalıyız ve bilmeliyiz ki başımıza gelen hiçbir şey tesadüf (zaten bu anlayış insanı inkara götürür) değildir.
Peki nasıl okuyacağız, neye dikkat edeceğiz. Bize uzak yada yakın sevdiğimiz yada sevmediğimiz her insan bizde karşılığı olan bir esmadır. Önce bunu farketmeli ve çözümünü aramalıyız. Bilmeliyiz ki kendimizde bir hasta huy varsa o hastalığı yapan mikrobu bulmadıkça hastalık iyileşmez, belki yok zannederiz ama zayıf düştüğümüz anda bizi yakalar.
En zor hastalık insanın iç çekişmesidir. Akıl bir yana, gönül bir yana akar. Kişi bazen aklını bazen gönlünü kullanır. Bu kişiyi dengesiz yapar. Çünkü Allah tektir. Gönlün Allah’ı kabul eder, aklın görmediği için inkar ederse münafık olursun; gönlün inanıyor diye aklın şahitlik yaparsa görmediğine şahitlik yapar yalancı şahit olursun. Ancak gerçekten görüp gönlünle iman edersen Muhammedisin.[