BABALAR VE ÇOCUKLARI
BABALAR VE ÇOCUKLARI
BİRİNCİ BABA
Ali Ağa’nın iki oğlu bir kızı vardır. Belli bir yaşa gelince servetini iki oğluna paylaştırır. Kızına zırnık vermez. Kendisine bir emekli maaşı kalmıştır.
Eşi vefat edince büyük oğlunun evine taşınır. Bir süre güzel güzel geçinirlerken zamanla usanırlar birbirlerinden. Büyük oğlu münasip bir dille artık ayrılma vaktinin geldiğini bildirir babasına. Gururlu baba küçük oğluna sığınır. Aynı gelişme orada da tekrarlanınca durağı bir otel odasıdır.
Bir gece yarısı kapısı çalınır, otel odasının.
-Kim o? Muhatap otel görevlisidir.
-Yakınların gelmiş. Seninle görüşmek istiyorlar.
-Benim yakınım makınım yok. İki oğlum vardı. Benim gözümde öldüler. Bir kızım vardı. Onun gözünde de ben öldüm.
-Hele aç bakalım kapıyı. Her şey düşündüğün gibi olmayabilir.
Bin bir ısrar ve itirazdan sonra kapıyı açınca otel görevlisinin yanındaki kızı ve damadıyla karşılaşır. Mahçup mahçup bakınırken damat:
- Çabucak hazırlanın bize gidiyoruz.
- Gelemem. Otele bir aylık parayı peşin ödemiştim. (Aslında otel ücretini günlük ödemektedir. Mazeret için yalan söyler.)
- Aylık değil, altı aylık olsa ücretini öderim. Hemen hazırlanın gidiyoruz. Çağrıya uyar çaresiz.
Birkaç gün öyle ilgi ve ikram görür ki hatasını anımsadıkça ezim ezim ezilir. Bir yolunu bulup kapağı İstanbul’a atar. Böylece hatasının cezasını çekeceğine inanır. Artık eziklikten kurtulmuştur. Bundan sonra başına gelecekleri tevekkülle karşılamaya kararlıdır.
Bu kısa ve gerçek öykü, cinsel ayrım gözeterek çocuklarına farklı davrananlara ders olur mu acaba?
İKNCİ BABA
Hastanenin bahçesinde avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Evlenmek için anlaştığı hanım telefondaymış. “Doktorların hepsi imzaladı. Raporu öğleden sonra alacağım” diyordu.
Yanına yanaştım.
-Hayrola hemşerim neden bu kadar yüksek sesle konuşuyorsun? Yavaş konuşsan da duyar karşındaki.
-Evlat büyütüyorum sanıyordum. Düşman büyütmüşüm. Astsubay emeklisiyim. Memlekette tarlam imara girdi. Çocukların her birine birer daire verdim. Üç daire de kendime ayırdım. Eşim sizlere ömür. Çocuklarım bana bakmıyor. Evleneyim diyorum. Karşı çıkıyorlar. En sonunda şimdi konuştuğum hanımla bir daire karşılığı anlaştım. İşlemleri tamamladım. Düşmanlarım nikâh salonunu bastılar. Ne imiş efendim? Bunamışım da işlemlerim geçerli değilmiş. Bu gün ile geldim de tam teşekküllü hastaneden akıl sağlığım yerinde diye rapor alacağım. Doktorlar beni sağlıklı buldular. Raporu beklerken hanıma haber vereyim dedim. Sen olsan sinirlenmez misin?
Haklısın arkadaş. Senin yerinde kim olsa sinirlenir. Az bile bağırıyorsun. Devam inşallah.