KIZIL KIMERLER: KAMBOÇYA SOYKIRIMI
KIZIL KIMERLER: KAMBOÇYA SOYKIRIMI
Çoğu insan Hitlerin, Mussolinin vb. diktatörlerin yaptığı katliamları bilirler yada duyarlar. Kamboçya da Kızıl Kımelerin akıl almaz katliamı Hitlerin ve Mussoliniyi kıskandıracak derecede büyük bir kanlı katliamdı. 2 milyondan fazla Kamboçyalı hayatını kaybetti. Tarihin tozlu rafları Kamboçya gibi kanlı katliamlarla dolu sadece okunmayı araştırmayı bekliyor...
Kızıl Kımerler, Kamboçya’da gerilla savaşıyla iktidarı ele geçirerek 1975-79 arasında ülkeyi yöneten radikal komünistlerdi. 1960’ların başlarında Fransa’da eğitim görmüş Marksistlerin yönetiminde Prens Norodom Sihanouk’a karşı bir ayaklanmaya katılan komünistler, 1967’de bir köylü isyanında, 1968’de ise hızla yayılan bir kabile ayaklanmasında yer aldılar. Mart 1970’te Prens Sihanouk’u deviren General Lon Nol liderliğindeki sağcı darbeyle Kımer Cumhuriyeti kuruldu.
Darbeden kısa bir süre sonra ABD ve Güney Vietnam birliklerinin ülkeyi işgal etmeleriyle Kamboçya Vietnam Savaşlarının taraflarından biri durumuna geldi.
Yaklaşık beş yıl süren iç savaş boyunca komünistler kırsal kesimlerinin tümünde iktidarlarını pekiştirdiler. Nisan 1975’te başkent Phnom Penh’i başarılı bir saldırıyla ele geçirdiler. Ardından Demokratik Kamboçya hükümetini kurdular.
Mart 1976’da Khieu Samphan devlet başkanı, Pol Pot başbakan oldu. 1977’de ise Çin çizgisindeki Komünist Parti resmen devlet partisi olarak tanındı.
Pol Pot
1925 yılında Kamboçya’da doğdu. 6 Yıl Budist manastırında kaldıktan sonra, 1954-1963 yılları arasında özel bir okulda öğretmenlik yaptı. Siyasî hayatına 1940’larda Fransa karşıtı hareketlerde başlayan Pol Pot 1953’te Kamboçya’nın komünist partisi Kızıl Kmerler’e katıldı. 1960’ta parti lideri olan Pol Pot Kamboçya’dan kaçmak zorunda kaldı ancak 1975’te Kızıl Kmerler’in Kamboçya’yı işgal etmesiyle birlikte Kamboçya’nın başbakanı oldu.
Pol Pot’un hayali Demokratik Kamboçya; Pol Pot yeni bir siyasî ve sosyal düzen kurmayı amaçlıyordu. Kurmayı planladığı bu düzene Demokratik Kamboçya adını verdi. Pol Pot’un aklında çok basit ama çarpık bir ideoloji vardı. Buna göre tüm insanlar eşit ve doğuştan iyiydi. İnsanları bazen yozlaşmış bir toplumda yaşamaktı. Teknoloji, piyasa ekonomisi, iş bölümü, para ve din toplumu yozlaştıran unsurlardı ve yapılacak en iyi şey bunları yok etmekti.
Sonunda Kızıl Kmerler, iyi insanların çiftçiler olduğuna karar verdi. Onların gözünde çiftçi olmayan herkes modern toplumun yozlaşmış insanlarıydı. Pol Pot, çiftçilerin güçlenmesiyle Kamboçya’nın zenginleşeceğine inanıyordu ve bu rüya için kapitalizme dair tüm unsurların yok edilmesi gerekiyordu. Böylelikle, ne Kamboçya’da ne de Kamboçyalıların hafızalarında kapitalizme dair hiçbir şey kalmayacaktı.
Kapitalizmin yok edilip tarım toplumuna dönülmesi amacıyla Pol Pot şehirleri boşalttı, şehirdeki insanları köylere doğru göçe zorladı, ‘parayı kullanımdan kaldırdı, dine ve özel mülkiyete savaş açtı, kırsal kesimde kolektif çiftlikler kurdurdu. Entelektüel olduğu düşünülen herkes öldürüldü. Pek çok kişi gözlük kullandığı ya da yabancı dil bildiği gerekçesiyle suçlandı.
Ülkedeki meslek sahiplerinin ve teknik elemanların hemen hepsi yok edildi. Kentlerde yaşayan milyonlarca kişi köylere yerleştirilerek, kolektif çiftliklerde çalışmaya zorlandı. Rejim düşmanı ilan edilenler aileleriyle beraber toplu olarak katledildi.
Okullar kapatıldı ve Toul Seng denilen” yeniden eğitim merkezlerini” (re-education center-Toul Seng-S21 Hapishanesi) açıldı. İsmi sizi yanıltmasın bunlar eğitim değil, işkence merkezleriydi.
Pol Pot döneminde, yani sadece 3 yıl 8 ay içinde, an az 2,5 milyon insan katledildi. Hem Kamboçyalılar hem de yabancılar hiç gerekçe gösterilmeksizin işkence yapılarak öldürüldü. Pol Pot, Kamboçya’nın birçok yerine mayınlar döşetti ve bu mayınlar birçok insanın ölümüne ya da sakat kalmasına sebep oldu.
Kızıl Kımerlerin sapık rejiminin kalbi, S-21 olarak bilinen işkence merkeziydi. Kımer dilindeki adıysa açıkçası daha iyi seçilemezdi: Tuol Sleng, yani ’ Zehirli Ağaçlar Tepesi’. Başkent Phom Peng’de bulunan bir okul binası, Pol Pont ve adamları tarafından güvenlik hapishanesine dönüştürülmüş ve 4 yıl boyunca rejimin güvenliğini tehdit ettiğine inanılan 15 binden fazla kişi, akıl almaz tekniklerle burada öldürülmüştü. Pol Pot’un güzeller gezeli rejimini tehdit edenler arasında hamile kadınlar, çokçuklar ve ihtiyarlar da vardı. Burada genç kızların boğazı kesiliyor ve hangisinin ölüme ne kadar dayana bileceğine dair kronometre tutuluyordu. Yine bir başka teknikse, karnından bıçaklanan insanları su dolu bir varile sokup, ne kadar sürede öleceklerini gözlemekti. Waterboarding ( ellerinden ve ayaklarından bağlanmış, kafası sabitlenmiş ve sırt üstü yatırılmış mahkumun yüzüne yukarıdan sürekli su dökmek ama tam boğulacağı anda ara vermek, kendi gelir gibi olduğu anda tekrar başlamak şeklinde icra edilen en iğrenç işkence tekniklerinden biri), kızgın demirle dağlama, elektrik verme, tecavüz, naylon torbayı kafaya geçirerek boğma ( kızıl kımerlerin neredeyse habisiydi). Tırnak çekme ve benzeri teknikler, S-21’deki günlük hayatın ayrılmaz parçası olmuştu. Rejimin sonlarına doğru yaşanan cephane sıkıntısından dolayı idam edilmesi gerekenler, döve döve öldürülüyordu.
Çiftçiler tarlalarını ekmeyi reddettiler ve Kamboçya’da çok geniş çaplı bir açlık başladı. Kamboçya bir harabeye döndü ve Pol Pot’un toplum mühendisliği deneyi Kamboçya ve Kamboçya’da yaşayanlar için bir trajediye dönüştü. Ve Pol Pot’un ütopyasının sonu, en az 2,5 milyon insanın ölümü ve 129 toplu mezarla çevrilmiş bir ülke oldu.
Dünya kamuoyu uzun süre Kamboçya’daki soykırımdan haberdar olmadı. 1985 yapımı Killing fields ( ölüm tarlaları ) isimli film bomba gibi patladı. Film bile dünya kamuoyunun kanını dondurmaya yetmişti. Ölüm tarlaları tabirinin müellifiyse kendisi de kızıl kımer rejimi tarafından tutsak edilmiş ve dört yıl işkence görmüş Kamboçya doğumlu Amerikan gazeteci Dith Prand’dı.
1979 yılında Pol pot eski yoldaşları tarafından sadece 30 yıl ev hapsine çarptırıldı. 15 Mayıs 1998’de Amerika’nın Sesi radyosunda haberleri dinleyen Pol Pot, Ta Mok’un kendisini yargılanması için Amerika’ya göndereceğini öğrendi. Karısına kendini kötü hissettiğini söyleyen Pol Pot akşam saat 18:00 sularında vefat etti. Resmî raporlarda kalp krizi geçirdiği yazılsa da ölüm sebebinin intihar olduğunu düşünenler de var.
kaynakça; Ali çimen ’’ tarihi değiştiren Diktatörler, Seval YAMAN, ’’ Kamboçyanın kanlı tarihi, Mehmet muhsinoğlu ’’ Köşeden Bucaktan’’
YORUMLAR
Daha hala insanları sağcı, solcu. komünist filan diye kategorize eden, Amerikan jargon soğuk savaş imgeleriyle yetiştirilimiş şakirt evladım..
Biraz çoklu okumalar yap.. Beynindeki *ok, yüreğindeki tezek arısın ! Sürü elemanlığından ve kula kulluktan huruc et !
Dünya değişti, çok oluyor.. emperyal kapitalizm çoktandır hegemonyasını sürüyor, kapitalizm epeydir tek tabancadır, yeni sömürgecilik ve yeni sürüleştirmenin kullaştırması Allah'a değil Allah yerine ikame ve idame edilmiş İlahi sömürgeciliğedir...
Oku biraz oku, oku ama doğmatik okumayı bırak, biraz bilimsel ve zıtların birliğine dayalı ve karşılaştırmalı oku, yoksa otlamaya devam edeceksin biteviye ...
Göktürkmen tarafından 7/1/2014 2:28:01 PM zamanında düzenlenmiştir.