- 720 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EYLÜL YAPRAKLARI
Ne çok şey gitti şimdi aklımdan sen giderken.Gül/yüzüm aniden karışmış elektrik yüklü bulut sanki,bir tufan bir kıyamet,fırtınanın şiddeti aklımda ne kadar kelime varsa kattı önüne savurdu karanlık göklere.Zihnimin kasırgalarından cümleleri toplayamıyorum.Kelimelerim isyan etmiş yeniçeri ocağı,yanyana getiremiyorum hiç birisini.Dimağım boş, iki çift lafı bir araya gelmiyor.Aslında içim bomboş,kalbimin dibine kadar sıyırdın giderken.İnsan bi’kaç kelime bırakırdı,ama isyanı haykıran deyimler,ama öfkeyi kusan vecizeler,Ne inşallah diyebildim arkandan ne de maşaallah..Hiç olmazsa cehennemin dibine kadar yolun var diyebilseydim,o kadar ağır gelmezdi bırakıpta gidişin..
’Ne o aşka karalar bağlamışsın gören de yüreğine incir ağacı dikildi sanır..’
Ne çok gittin öyle söylesene.Birden bire gittin,biran da bittin.Azar azar gitseydin keşke,alıştıra alıştıra.Az olsaydı kalışların. Yüreğin gelişleriyle o kadar coşmasaydı, kabullenirdim çok gidişini.Sindirmesi zor şimdi bu kadar büyük gidişi.Bütün gün aç kalıp,birden bire tabaklar dolusu yemenin verdiği bir sindirimsizlik.Lök diye oturdu çok gidişin kalbime.Şişelerce soda içsem hazmedemem,sindiremem ben bu çok gidişi.
Birgül AL
EYLÜL YAPRAKLARI adlı kitabımdan bir paragraf