- 645 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Algılanabilir Olmayan Soyut İnançlar İspat Edilemez
Algılanabilir Olmayan Soyut İnançlar İspat Edilemez
Algılanabilir olmayan soyut inançlar ispat edilemez! Bir algılama oluşturmak gerek!
Aksi iddia edilemeyen bir şeyin doğruluğu, ispatlanmamış demektir!
Bir konu aleyhinde fikir üretmek suç kabul edilir ya da ayıplanırsa o konu lehinde üretilmiş fikirlerin alayı, abartı ve yalandan öte geçemez!
Potansiyelde olanlar açığa çıkınca fark edilebilir yani algılanınca. Kabul edilmiş olasılıklar, diğer olasılıkları perdelemek için kullanılınca potansiyel de engellenmiş oluyor!
Özetle; Galileo, “Dünya Yuvarlak!” dediğinde o zamanın din mahkemeleri olan Engizisyon tarafından ölüme mahkum edilmiş! Tövbe edip, “Dünya yuvarlak değil!” deyince de affedilmiş! Dünya’nın yuvarlak olduğu sonradan ispat ediliyor elbet! Yani yasaklanan bir iddianın doğruluğu sadece inanç olarak vardır! Aksinin ispatlamasına müsaade edilmemişse o kabul, inanç olarak kalacaktır! Günümüze kadar gelen, böyle aslında yanlış ama inanç olarak “Doğru” kabuller yok mudur? İnancın ispatı engellediği durumlarda inanç, ne kadar değerli olabilir?
Algılanabilir olmayan soyut inançlar ispat edilemez! Bu nedenle "İnanç" kapsamında işletilir! Yani bilinç olarak gelişmez ise ezber bir işletim söz konusu!
Mesela bir kişi hakkında suçlama yapmak yasak, bu firavun ya da kral olsun; suçsuzluğunun da bir değeri olmaz!
Eski Mısır’da Sacarab, kepher (Bokböceği), “İlah” olarak düşünülmüş bir dönem, bunun mantığı da şöyle; Bokböceği, boku yuvarlar ve onu döller, yavru bu toptan çıkar! Dünyanın gaz bulutu halinde iken dönerek sertleşmesi ve üzerinde insan tohumu ile döllenmesine benzetilmiş. Yani inanç, ispatlanmaya çalışılmış. Bir algılama yaratılmış.
Bir değer karşıtıyla iki yerde olmaz! Yani bir şey yasaklanmışsa onu yapmamak ayrıca bir değer kazandırmaz! Yasaklama eylemi onu karşılamış zaten. Mecbur olmadığı bir iyiliği yapan için artı bir değerden söz edilebilir! Mecburen ya da riya ile toplum baskısıyla yapılan bir eylemin ibadet değeri olmaz! Bu hal, kırmızı ışıkta geçmediği için trafik polisinden takdirname isteyen sürücünün hali gibidir! Mesela; Deccal, "Sureti Hak’tan" görünecek ise kötü olarak tanınanların içinde olamaz! İyi olarak bilinenlere bakılacak!
İsa "Mesih" geçmişi silip "Reset" önerdiği için klasik sömürü kurmuş olanların kurdukları düzen tarafından istenmedi ama "Tekrar gelip görevini tamamlayacak!" beklentisi de bir işarettir! Yani reset olacak! Önce birikmiş kalıntılar yaşanır ve bıkkınlık gelince biter! O zaman "Altınçağ" olur!
Son tahlilde; düşünce, inanç ekseninde engellenir ise eski zaman nakillerine olan inançlar kalır, yeni düşünceler imha olur! Ya da insanlar birbirine rol keser! İnanıyormuş havası ile yalancı bir eylemler dosyası oluşturulur! Buna göre roller oynanır! Hayatın gerçekleriyle karşılaşılınca da insanlar birbirlerinin “Münafıklık” lığından şikayet ederler! Buna da “Debelenmek” diyebiliriz! Oysa inanç kullanılarak düşünceler bastırılmasa eylemler, inanca endeksli yaptırılmasa işler daha kolay olacak ama “Sektör” var! Bu alandan menfaat elde edenlerin sektörü İsa’yı çarmıha layık görenlerin sektörüdür!
Tekamül devam ediyor! Pek çok “Yanlış”; “Bu yanlış” denilmesi yasak olduğu için “Doğru” olarak kabul edilmiş olabilir! Yani kral çıplak olabilir ama kimse kalkıp “Kral çıplak” diyemiyor ise bu iş bir çocuğa bırakılmış ise daha tekamül aşamaları tamamlanmamış demektir!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.