- 483 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
medya gücü
medyanın taraf olduğu yerde fikirlerin özgürlüğünden bahsedilemez. günümüzde medya sadece kendini savunma adına bir güç mekanizması olarak kullanılmakta bu durum büyük holdinglerin yada güç erklerinin mücadelesine sebep olmaktadır. şöyle ki medya gücünü elinde bulunduran güç odaklarının halk nazarında konum kaybetmesi olanaksızdır. Zira halk olarak bizlere medya üzerinden aşılanmak istenen her türlü fikre karşı savunmasız konumdayız. o dikdörtgen kutu bize sadece doğruları gösterir. yalan söylemesi düşünülemez. elbette bu duruma ek olarak millet olarak araştırma yoksunu olmamız ve söylenen herşeye hiç düşünmeden inanma eğilimini taşımamızda önemli bir faktördür. o küçük kutu bizim düşman ve dostlarımızı belirler ve hayatımızı ona göre şekillendirir. biri ekranın karşısına çıkar ve kendi düşüncelerini bizlere mal ederek saatlerce konuşur. Konuşması bizi o kadar etkiler ki o saat düşman olarak ilan ettikleri kişi yada kişiler karşımıza çıksa hiç düşünmeden haddini bildiririz. tüm siyasi erkler şiddetten beslenir. zira şiddet ayrımları doğurur. ayrımlar ise onların varlık sebebidir. tüm insanlar aynı fikirleri paylaşsaydı siyasi erklere yada siyasi partilere ne gerek vardı. bizlere her zaman bardağın boş tarafını gösterirler. bir siyasi parti için başarı tek başına iktidar olabilecek reye sahip olmaktır. bu durum gerçekleşince yapması gereken tek şey kendisini tek başına iktidara taşıyan bu oy oranını muhafaza etmek ve siyaseti sadece onların üzerine inşa etmektir. kendisine oy vermeyen zümrenin durumu pekte önemli değildir. zira siyaset oy ütme üzerine kurulu bir düzen olarak algılanmakta temel amaç ise koltukta en uzun süre oturma prensibine dayanmaktadır. bu durumu kolaylaştıracak faktör halkın kendisini bu siyasi erklere muhtaç hissetmesidir. bu durumu sağlamak adına insanlara kendi ideolojilerini kabul ettirmek ve onları bu ideolojinin savunucusu haline getirmek hayati önem arzetmektedir. bu durumun sonucu olarakta insanlar arasında ayrışma sağlanıp kardeşi kardeşe düşürerek şiddetten beslenme yolu açılmış olur. kardeşin kardeşe düşmesi ayrımların ayrılıkları doğurması pekde önemli değildir onlar için. genç neslin çeşitli faliyetlerle yada açılan kulüplerle siyasetin içine çekilmesi ve parti ideolojisinin savunucusuna dönüştürülmesi toplum içerisinde ki huzursuzlukların ve kargaşanın yatsınamayacak sebepleri arasındadır. hiç dikkat ettiniz mi bu kargaşanın sebebini bildikleri halde bunu engellemek adına neden önlem almadıklarını? Millet olarak Türkiye’nin çıkarlarına hizmet eden tüm partileri desteklemeli ve yapılan her yanlışıda eleştirebilmeliyiz. yapılmış yada yapılacak tüm yatırımlar bu milletin canla başla kazandığı sermayeden sağlanmaktadır. siyasi parti erklerinin baba parası değil seksen milyonun alın teridir. ve o koltuğu hak ettiğini düşünerek o koltuklara kurulanlar bu paranın sadece emanetçileridir. zira bu millet emanetçiliklerinin karşılığını fazlasıyla ödemektedir. bu milletin alın terine el uzatmak sadece nankörlüktür ve sadece bu vebal bile cehennem için kafidir. bizleri birbirine düşürerek kendi saltanatlarını sağlamlaşıran güç erklerine verilebilecek en iyi cevap kardeşliğimizi perçimlemek ve kuvvetlendirmektir. bunu sağlayacak temel faktör hiç şüpesiz doğru bilenen ve doğru uygulanan islam inancıdır. İslam’a sıkı sıkıya sarılan bir Türkiye Osmanlı gibi bir imparatorluğu yeniden doğurmaya muktedirdir. bu imparatorluğu yeniden yaşatacak olan siyasi partiler yada sözde liderler değil altın nesli yetiştirecek olan bu ülkenin mazlum halkıdır...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.