SIRITIR*
Bilgi edinmenin bir çok yolu var.Hele zamanımızda o kadar kolay ki.Kafanı çevirdiğin her yer,elini attığın her şey bilgi kaynağıdır.Ama ’görgü’edinmek ne yazık ki öyle pek kolay olmuyor.Bir defa görgü edinmek için genlerinde bir şeyler olacak,ailede atılacak temelleri ...İlerleyen yıllarda aldığın eğitimle,yaşamdan kazandığın deneyimlerle,kişiliğinle besleyeceksin onu...Saldırılara karşı gözün gibi koruyacaksın.Değişen koşullara uydurup yozlaştırmayacaksın .Sosyal yaşamı çok iyi okuyacaksın,oturmasını,kalkmasını,konuşmasını bileceksin.Sınırlarını,haddini,kendini bileceksin.’.Bilgisizlik’ değil ama ’görgüsüzlük’ çok önemli bir zaaftır.Sol eldeki çatal,sağ eldeki bıçak değildir o.Aristokrat tarzı hanımefendilerin elini öpmek,varsılların özel toplantılarında boy göstermek,sükse yapmak da değildir.Samimiyetten uzak,yapmacık içi boş konuşmalarla olmadığın gibi görünmek hiç değildir..Görgü fukarasıysan karnın da çok ağrır,başın da.. .Görgüsüzlük böylesi bir şeydir işte... Terzilerin hangi provayı yaparsa yapsın bir türlü kişinin üzerine oturtamadığı elbiseye benzer.Sırıtır mı sırıtır! (Ahmet Çetin KARAMEHMETOĞLU