- 395 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
BEN DE ONU DEMEK İSTEDİM ZATEN
Yaşlı amca doğum kliniğinin kapısında sıkıntılı, heyecanlı ve bir o kadar da tez canlı bir şekilde bir sağa bir sola yürürken, genç bir doktor doğum kliniğinin kapısından koridora çıkar adam doktora yaklaşır.
-Nasıl oldu mu?
Doktor
-Ne oldu mu dede
Adam:
-Çocuk oldu mu? Doğumhanedeki benim karı. Acaba doğurdu mu?
Doktor:
Bilmiyordum. Gerçekten senin eşin mi dede. Sen 80 yaşındasın hanım 30’unda nasıl oldu bu iş? Doğum gerçekleşti, anne de iyi çocuk da gözün aydın.
Adam:
Berhudar olasın evlât. Hakkını helâl et.
Doktor:
-Helal olsun dedem bu iş bizim asli görevimiz
Doktor kanatlı kapıdan içeri girer hemen geri döner.
Doktor:
Aklıma geldi dede. Ben fakültede iken yaz tatillerinde köye gider tarlada çalışırdım. Dedem senin yaşlarında idi. Bastona dayanmıştı artık. Gençliğinde hatırı sayılır bir avcı imiş. Havada kuş gördüğü zaman dayanamaz, geçmişteki avcılık günlerini ah çekerek anlatırdı. Ben tarlada çalışken aynı zamanda havada kuşlar süzülüp duruyordu. Dedem beni yanına çağırdı. Nasıl oldu bilmiyorum. Bastonunu tüfek gibi havaya doğrulttu nişan aldı. “Taaaak” dedi. Kuşlardan biri başladı yere doğru sağalıp düşmeye. Git getir vurdum onu dedi. Ben şaşırdım kaldım. Koşarak gittim. Bir de ne göreyim kuş gerçekten al kanlar içinde yerde yatıyor. Aldım dedeme getirdim.
Adam:
-Yok artık evlât olmaz öyle şey başka bir avcı vurmuştur onu.
Doktor:
Ben de onu demek istedim zaten. Ama dedem işin gerçeğini bir türlü kabul etmedi.