- 501 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
gercege dönüş
Seni sevmek kolay mı sanıyorsun?bana sor hele bir: Hangi dilde karşılığı var ki; kendini çok sevdiğini sanan ama hiç sevmeyen bir insana sevdayı kelimelerle anlatmanın dilini yolunu endamı nı ?yaşanan onca şeye,pay edilen ekmeğe,birlikte ilk defa dinlenen şarkılara,cep tekini birleştirmeye,ilk aşklara,ilk reddedil işlere,salondaki çekyatta yattığımız eş-dost gezmelerine,sırf ucuz olsun diye yediğimiz ketçaplı pilavlara,yoklukta kaynatıp içtiğimiz çayları suda pişirdiğimiz salçalı yumurtaları,kaçak binilen trenlere,esnaf lokantalarına,görüşmediğimiz arkadaşlarımıza,eski sevgililere,Kimine göre yenilgi kimine göre anlamsız bir mücadele. Ya bana göre…En güzeli, işi deliliğe vurmak değil mi? Mantık hak getire. Az deli dolu da değilimdir hani bende burada.bilirsin Üç beş kelam sarf etsem hiç fena olmaz. Zira sizin lisanından konuşmuyorum.Yıkılmadım yıkıl mayada niyetim de yok
Nitelik değil ki! önem arz eden bu denli güçlü bir taarruz altındayken. İnanılmaz bir strateji uygulanan. Oysa dersini görmüştüm fakültede deli gibi not tutarken. Demek ki iyi bir öğrenci olmak,meslek sahibi olmak , annen baba için iyi bir evlat ,çocukların için iyi bir baba ,eşin için mükemmel eş , çevren için saygın güvenilir,kariyerli yardım sever iyi niyetli dost .san Şöhret bile yetmiyormuş. hayat okulununu bitirmedikten sonra şimdi anlıyorum .okulu olmayan şeylerin anlamını,:On sekiz sene dirsek çürüt, sayısız diploma ile taçlandır kariyerini ve şimdi bu basit ve anlamsız oyunda mağlup ol.
Birkaç lisanda konuşmak da yetmiyormuş. Bilmediğim bir lehçe, onca argo kelime ve anlamını bilmediğim, öğrenmek dahi istemediğim kalın bir sözlük.yaşamak artık umurumda bile değil. Onlar kendi aralarında anlaşsınlar. Asla da kompleks yapmam benzemediğim için kimseye zira egom hiçbir zaman önde gitmedi hep pozitif olup hoş görüyü yakalamak istedim Ve ne yazık ki tam da bu noktada uğradım yenilgiye.
Kimine göre yenilgi kimine göre anlamsız bir mücadele. Ya bana göre… İşte önem arz eden de bu değil mi?
İşin ilginci, bir o kadar kendime olan inancım had safhada en az O’na duyduğum sevgi ve inanç kadar. Ve bilmekteyim de O’nun beni koruyup kolladığını. Her şeye vakıf ve kadir yarabbim
sen her ne kadar sarmaşık güllerle yüksek duvarlarla çevrilmemiş kalbine ulaşan bir yol çiz sende
kalmış beni beni sevdiğini söyle diyorsun ya Seni sevmek kolay değil, anlamıyorsun. Ne kadar istesem de, tırmanırken düşüyorum o yükseklerden, kanıyor bacaklarım,cam kırıkları dolu kalbim, fark etmiyorsun.Ne varsa aşka dair önüne sersem, hiçbir zaman sana yetmeyecek ve hep daha fazlasını isteyecek biliyorum.
Her gece, yarın sabah uyandığımda sen başka baka bilsin bakış acısını değiştirsin diye dua ediyorum. Dua ediyorum çünkü sadece karanlıkta görmeye alışmış bir yüreği güneşe döndürmeye gücüm yetmiyor, yoruluyorum.bu kadar ka us bu kadar entrika aklım almıyor seni..
Hep bir sonraki hamleni düşünmekten seni sevmeye vakit bulamıyorum,ı kuruyorum içimden, ne yapabileceğine dair senaryolar hazırlıyorum söylediğin üç kelimeden, sessizliğinden, yazdığın şiir yada makaleden Bunun ne büyük bir ıstırap olduğunu bir bilsen ..
Her gün bu ilişkiyi ayakta tutmak ve tıpkı seni bir bebek gibi, iyiler normal insanların hatta gereklerin dünyasında görmek için, kendimden, ömrümden bu kadar çok taviz vermenin kadar zor olduğunu biliyor musun?
Elbette bilmiyorsun! Tıpkı güzel doğan ve hep el bebek büyütülen bir kız çocuğunun, çirkin biri olmanın ne demek olduğunu bilmediği gibi. Her zaman dört ayak üstüne düşen ve hayatında hep ona yardım eden insanlarla çevrili olan birinin, şanssızlığın ne olduğunu bilmediği gibi…
Ancak bir yandan diyorum ki; acaba bu da benim kaderim mi? ağır yolculuğum mu?imtihanım mı? Çünkü bir insanın ömrünü bu kadar boşa harcaması, üstelik buna hiçbir mecburiyetinin olmaması, mantıksız değil mi? sana yaratandan ötürü değer vermemden ve alışkanlıktan başka hiçbir bahanem yokken, üstelik bu bahaneleri oluşturan nedenler de her gün azalıyorken, seninle hiç bir şeyi hiçbir olayı paylaşmazken neyin hesabını yaptığımı niçin katlandığımı kendime bile açıklayamıyorum.
Bunca mücadelenin ve seni bildiğim doğrulara döndürmenin her yolunu denemenin ardından, bir karar vermeliydim.Ya ömrümü sana amaçsızca hediye edip, boşa akıp gitmesini izleyecektim; ya senin de bu kaderle doğduğunu kabul edip, kendi yolunda yürümene izin verecektim. yapamadım .belki zaman ilaçtır dedim yanıldım şimdi bunu KDV’si ile hesabını ödüyorum..hemde her seferinde başladığım yere dönerek..senin canın sağ olsun .
benim Allah yar ve yardımcım olsun.. boşa gecen bir ömür ve geçecek olan ömürde ..
Ancak bildiğim bir şey var: Bu saatten sonra hem yanında durup, hem şikayet etmek, sadece ahmaklıktır!Geçmişimden bir anı sunulması bana üç şeyi hatırlatıyor: Eğitim, gelişim, dönüşüm… şunu beynime kazıdım ki .en kötü kara bile karasızlıktan iyiymiş.her şey zamanında yapılırsa güzel oluyormuş . yoksa gerisi bahanelere sığınılarak yazılan uzun hikaye..[10:47:35]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.