- 652 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
TELİTZER VE ALLAHYAR
TELİTZER VE ALLAHYAR
Nadya Amerikada yaşayan, çok zengin bir ailenin tek evladıymış. Her isteği kanun gibi yerine getirilir, el bebek gül bebek yetiştirilirmiş. Anne Meryem ve baba Allahyar dünyalar tatlısı kızları Nadya’nın kılına bile zarar gelse, dünyayı yakabileceklerini düşünür, ilgilerini eksik etmezlermiş!
Nihayet Nadyanın okula gitme vakti gelip çatmış. Anne Meryem ve baba Allahyar oturup karakara düşünmeye başlamışlar.Nadya’dan ayrı geçecek zaman ne yaparız? Diye. Ne de olsa kızları Nadyayla okula birlikte gidemeyecekler!
Nihayet Nadyayı okula yazdırırlar. Baba Allahyar sabah kızını okula arabayla bırakıp, akşam dönüşte de alıyormuş.
Özellilke, anne Meryem Nadyadan ayrı geçen o zamanı cehennemde geçirilen bir zaman gibi düşünürlermiş.
Nadya ise, okula başlamanın sevinciyle, yeni arkadaşlar edinmenin mutluluğuyla hoşça vakit geçiriyor aynı zamanda da bilgi öğreniyormuş.
Diğer taraftan Türkiye’de Rize iline bağlı Pulihoz köyünde oturan Bakat adlı kişi, birgün karar verir ve kendi kendine der ki, bu topraklar beni doyurmuyor ve biricik oğluma bu topraklarda gelecek sağlamam mümkün değil! İyisi mi dünya devleti olan ABD’ye göç edeyim. Ve bunu zaman geçirmeden uygulamaya sokar, Bakat yanına eşini ve biricik oğlunu da alarak ABD’ye gider yerleşirler.
ABD yasalarına göre okul çağı gelmiş bir çocuğu okuldan alıkoymanın müidesi ağır olduğu için Bakat, biricik oğlu TElitzer’i okula yazdırır. Bu okul Nadya’nın da gittiği okuldur. Henüz ingilizce bilmeyen TElitzer fakirliğin de vermiş olduğu bir çekingenlikle okulda yalnız oynar kimseye sokulmazmış.
Tenefüslerde TElitzer’in yalnız oynadığını gören Nadya insani yönü ağr bastığından TElitzer’e yaklaşır ve neden yalnız oynadığını sorar ve arkadaşın doksa kendisiyle birlikte oynayabileceğini, arkadaş olabileceğini söyler. Nadyanın ne dediğini anlamamasına rağmen TElitzer durumdan oldukça memnun kalır. Ne de olsa hiç tanımadığı bir çocuk hem de kız çocuğı kendisini mahtap almıştır ve arkadaş olmayı teklif etmiştir!
Nadya ve TElitzer’in arkadaşlıkları Üniversite yıllarına kadar devam eder. Nadya ve TElitzer gün geçtikçe birbirlerine farklı yaklaşır ve arkadaşlıkla başlayan ilişkileri tutkulu bir aşka dönüşür! Nadya ve TElitzer Üniversite son sınıftayken evlenmeye karar verirler.
Nadya ve TElitzer almış oldukları evlilik kararını çok geçmeden ailelerine açıklarlarlar. Nadya’nın anne ve babası engin bir hoşgörüye sahip olmalarına rağmen, kızlarının züürt bir Türkle evlenmelerine razı olmazlar. Ama nihayetinde biricik kızları Nadya’nın ısrarlarına dayanamaz ve bu evliliğe rıza gösterirler.
Ne var ki rıza göstermelerine rağmen Nadya’nın annesi Meryem hanım sevgili eşi Allahyar’a;
- Evet Allahyar biz Nadyanın bu züürt tükle evlenmesine rıza gösterdik. Ama hele gitte kendisini bir gör ve tanı nedir, kimdir bizim kıza iyi bakacak, mutlu olması için gayret gösterecek mi? Lüks arabalar alacak, saraylarda yaşatarak alışık olduğu ortamı sağlayacak, her yıl farklı farklı dünya ülkelerinde tatil yaptırabilecek mi? Hem bunları yapacaksa nasıl yapacaktır?
Nadyanın babası Allahyar sevgili eşi Meryemin dediklerini mantıklı bulur ve kızlarının geleceği için gidip TElitzer’le görüşeceğini söyler.
Zaman kaybetmeden Allahyar, TElitzer’e gelir.
- Bak delikanlı, benim kızım ailenin tek kızıdır!
- Biliyorum efendim. Ben de ailenin tek oğluyum.
Neyse beni iyi dinle ve sorduklarıma cevap ver!
- benim kızım çok lüks arabalara biner, ceheck-up yaptırır gibi altı ayda bir araba değiştirir!
- Tamam efendim merak etmeyin dua ederiz Allah verir.
- Benim kızım Malum olduğun üzre sarayda oturur konakların dışında rahat edemez!
- Tamam efendim merak etmeyin dua ederiz onu da Allah verir.
- Benim kızım her yıl ayrı ayrı ülkelerde dünyanın en nezih mekanlarında tatilini yapar!
- Tamam efendim merak etmeyin dua ederiz Allah verir.
Allahyar, TElitzer’in verdiği cevaplar karşısında şaşkınlığa uğrar ama bir o kadar da takdir ederek geri döner ve sevgili eşi Meryem’in yanına gelir.
Meryem hanım merakını gizleyemez ve sorar; “Allahyar Telitzer’le görüşmen nasıl geçti anlat bakalım” Kızımızın mutlu olabileceği bir yaşam vaadetti mi?
Allahyar cevap verir;
- EVET MERYEM “BEN HİÇ BÖYLE ZEKİ BİR GENÇ GÖRMEDİM. İNAN ÇOK ŞAŞIRMIŞ DURUMDAYIM.
- Nasıl yani?
EVET, TElitzer SADECE KIZIMIZI SEVMİYOR AYNI ZAMANDA, GALİBA BENİ DE ALLAH OLARAK GÖRÜYOR…”
Lütfen adrese teslim edelim.
Hüma Efkan