ATATÜRK'ün HÜZÜNLENDİĞİ AN...
Değerli İNKILAP ÇOCUKLARI,
Sevgili arkadaşlarım..
Cumhuriyet severler, vatanseverler, halkı sevenler, kısaca Atatürkçüler;
Atamız kısa ömründe çok şey yapmıştı ve bence O, bunca yaptığı, başardığı iş ve devrimde, hiçbir yanlışı olmayan ender bir insan olmuştu.
Yanlışı Olmayan bu Büyük Adam’la ilgili bir anıyı paylaşarak, bu vesile ile, Türk Gençliğine armağan ettiği büyük bayramımızı ve ATA’mızı anmak istedim...
Ve yalnızca on kasımlarda değil, sürekli olarak da kurtarıcımızı anlatmamız gerekli olduğuna inanıyorum.
Bu anı, Atatürk’ün memleketi Selanik şehrinin Manastır ilçesi, Kesriye kazası, Zabordini köyünde 1919 yılında doğup, 21.mart.1997 de Ürgüp’te 78 yaşında hayata gözlerini kapayan Ürgüp’ün Mimar Sinan’ı, rahmetli ve sevgili babam Elmas Öner’e ait olup, şöyle yazmış:
ATATÜRK’ün AĞLADIĞINI GÖRDÜM..
"Ben 15 yaşında idim. 1935 senesinde işçi olarak o zamanın hariciye vekili Rüştü Aras’ın köşkünde çalışırken öğle yemeğini yemeye oturduk. O zaman öğle yemeği demek 3-4 zeytin, kuru soğan ve biraz da peynir gibi şeylerle geçiyordu. O sırada sofradayken, Dumlupınar’da ki fotoğraflarında gördüğümüz kırmızı çizme, elinde kırbaçla yukarıya bahçe kısmına Atatürk geldi, yanında çok sevdiği bir de köpeği vardı.
Geldiğinde köpeği sevincinden bahçedeki çiçekleri karıştırdı. Çiçekleri karıştırınca, Atatürk sert bir şekilde köpeğine seslendi ve baktı, köpeğin adını söyledi ama şu anda ismini hatırlamıyorum; O andan sonra Atatürk kalkıncaya kadar köpek sanki bir insan gibi divan durdu. Sonra Atatürk çayırda yemek yediğimiz yere doğru yürüdü.
Ben o zaman küçüktüm. Atatürk’ü resimlerden tanıyordum. Fakat kendisini görmemiştim. Sofrada bulunan büyüklerin hepsi birden ayağa kalktılar.Bende kalktım, bu arada Atatürk Bir daha sofradan kalktığınızı görmeyeceğim, sofradan kalkılmaz, nimetten büyük bir şey yoktur dedi.
Yanımıza-sofraya oturdu. Sofradaki durumlarımızı seyretti. Üstü başı yırtık ve fakir bizlerin önünden bir iki zeytin ve diğer şeylerden aldı, bizimle beraber hiç gurur ve kibir olmadan sofrada bulunan yiyeceklerden yedi. Ancak Atatürk’ün gözünden bir iki yaş süzüldüğünü gördüm. Bunu hiç unutamıyorum.
Bu durum bende çok büyük bir etki yaptı. Atatürk’ün bir fakir babası olduğunu ve o zamanın şartlarına göre nasıl zor geçinme durumunda bulunduğumuzu Atatürk bildiği için ağladı kanaatindeyim.
Bu büyük insanın ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün her ölüm yıldönümünde ve hatıraları anıldıkça da bende ağlarım.
19.1.1981 Elmas Öner, ÜRGÜP "
Babamın ölümünden sonra özel eşyaları arasında bulduğumuz bu yazı benim için, mirasının en değerlisi olduğuna inanarak alıp özenle sakladığım parçasıdır.
Ruhun şaad olsun sevgili MUSTAFA KEMAL ATA’MIZIN..
Ve bu değerli anıyı bırakan sevgili babamın.
YORUMLAR
Paylaştığınız bu güzel yazınız için teşekkür ederim.
Bağımsızlık düşüncesinde olmayan, bunun şerefini göremeyen,Türk olabilmek şöyle dursun insan müsvettesi bile oldukları şüpheli olan yöneticilerimizin(!) kulakları çınlasın.
Asıl soru hep şudur:
En güzeli giysen de, yesen de, içiyor olsan da; sonuçta buyuran kim yapan kim?
Buyuranlara tabi olmaktan kurtulmuş Türk birey,ulus ve devleti azmiyle..
Saygılar.
Göktürkmen tarafından 5/24/2008 10:58:41 AM zamanında düzenlenmiştir.