Geceyle Düşlenen
Sabah saatleri, işyerindeyiz..Konuşuyoruz kimi hafif konulardan..Uyku sersemiler, yeni yeni açılıyorlar arkadaşlar..Bu arada çay simit faslı,ekmek arası faslı yapanlar var..Hemen her günki alışkanlıkları..Evden aç susuz gelip, bir iki lokma atıştırarak güne başlıyorlar. Tanıdığımdan beri tarzları bu..Yıllardır hep böyleler..
Diğerlerinden biri farklı yalnız..O hem evde hem işyerinde atıştıranlardan..Yani hakkını verenlerden kahvaltının. Bir fasılla iktifa etmeyenlerden..Zaten o sebeple arayışa girenlerden..İki fasıl kahvaltı ama belki üç dört öğün de yemek günde..Tabii bu kadar yüklenmenin arkasından birikintileri atmanın, eritmenin,yok etmenin peşinde..Biraz yağlandığında sorun yapanlardan..Kolayını da bulmuş..Ya işten eve yürüyerek,ya dağa tırmanarak,ya da onuncu kata merdivenden günde sekiz on kez inip çıkarak..Sonuç da alıyor..Formda..Pek fazlası yok..İyi görünüyor..
………………………
Söz ettiğim arkadaş tam kahvaltı esnasında vallaha arkadaşlar dedi inanmazsınız ama gece ben bir kaç kez uyandım ve sabah erken olsa da bir kahvaltı yapsam dedim içimden dedi..
İlginçti gerçekten..Gece uykusundan uyanıyor ve kahvaltı sayıklıyor arkadaşımız..
Akşamdan yerleşiyor anlaşılan zihne.. Geceden düşleniyor..
Sabırsızlanıyor..
Bir an önce sabah olsun istiyor..
……………………….
Beni geçmişe götürdü bu olay..Çok eskilere..Çocukluk yıllarıma..Kahvaltının henüz yeni yeni icat olduğu döneme..
Hemen mahalleden yakın komşumuz olan Ekrem amcaya,onun yapıp ettiklerine..
Anlatılırdı ama bir anlam veremezdik.Pek alışıldık şey değildi çünkü..İlgimizi de çekerdi..Unutmamışız bakın..Bu kahvaltı meselesiyle onu da hatırlamış olduk..
Allah rahmet eylesin, şimdi hayatta değil..İyi insandı..Nur içinde yatsın.
Ekrem amca evli barklıydı..Çor çocuk sahibiydi..Ağır iş yapmaz,pek çalışmazdı ama yine de geçinip giderdi.
Ekrem gece kalkar,derin uykusundan uyanır,herkes yatarken o bir güzel pilav yapar tek başına yermiş derlerdi..
İşitirdik ama hayretimizi de gizleyemezdik..
Gecenin o vakti hangi iştahla diye..
Kimi insan böyle anlaşılan..
Gece günüz dinlemiyor..
Fırsatı yakaladı mı hiç erinmeden bir şeyler atıştırıyor..
Gece kalkıp sigara sarıp dumanlayanları işitmiştim ama uykudan uyanıp pilav yapıp yiyen bana daha ilginç gelmişti...
……………………………
Biraz boğaz meselesi anlaşılan bu..
Boğazı büyük olanlar dayanamıyor..
Gece uykusundan da olsa uyanıyor..
Çevreyi rahatsız etmeyi hiç umursamadan bir hazırlığa girişiyor..
……………………………
Ekrem amcanınki öyle sade pilav da değil anlatılana göre..
Yani suyu kaynatıp,bulguru ilave etmekle bitmiyor işi..
Adam akıllı bir iş..
Salçalı pilav onun yaptığı..Salçalı ve sebzeli..
Su kaldıran türden yani..Çok su..
Uzun iş..
…………………………..
Önce sıvı yağda soğan renklendirilecek..
Arkasından biberli domatesli patatesli sebze ve arkasından su ilave edilecek..
En nihayetinde bulgur..
Tam bir merasim..
Kokusuna değil ev halkı, konu komşu hatta tüm ahali bile uyanır..
Zaten nereden biliniyor gece yarısı pilav pişirip yediği..
Herhalde kendi söylemiyor,işin yaygarasını yapmıyor..
Anlaşılan kokusundan..
Kokusundan olsa gerek..
Kokuyu alan anlıyor,Ekrem bu gece pilav pişiriyor.
Bu durum da bir sıkıntı yalnız..
Ya kokuyu alan üşüşürse..
Gece demez uyanır gelirse..
…………………………..
Tek başına yediğine göre anlaşılan korktuğu başına gelmiyor Ekrem amcanın ama hikayesi bak günümüze kadar geliyor..
Hayatta değil,aramızda yok..
Kaybedeli yıllar oldu.
Hatırlamış anmış olduk böylelikle..
Kahvaltı meselesi vesile oldu..
Özlüyoruz, arıyoruz onu..
Pilavı güzel, kendisi zararsız insandı..
İyi ve zararsız…
Kemal GÜL
08.06.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.