- 1225 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
EKMELEDDİN BEY KONUŞMALIDIR!
Türkiye onun ismini 2004 yılında duydu.
Çiçeği burnunda AKP iktidarı ve özellikle Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ilgili ülkelere tavsiye ve telkinleri ile İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’na genel sekreter seçildiğinde, ismi duyuldu.
Doğrusu şudur ki, 2014 yılına kadar o görevi çok da başarılı olmayan bir şekilde yürütmüştür. Özellikle Mısır’da Sisi Cuntası’na karşı dik duramayan teşkilat dolayısıyla, kendisini o makama önerene Recep Tayyip Erdoğan ile ters düştüğünü bilmeyen yok.
Ancak, bu başarısız görüntü kamuoyunun görebildiği kadarıdır. Şimdi merak edilen asıl konu, kendisi ve Genel Sekreter’i olduğu teşkilatı ile; Türkiye’nin, özellikle başta Sayın Başbakan olmak üzere iktidar yetkililerinin aralarında geçen gayrı resmi ilişkilerdir. İİT’nin İslam Ülkelerinin başına sarılan belalar karşısında bu kadar silik bir duruş sergilemesi, kendi hatalarından mı, diğer İslam Ülkelerinin tutumundan mı, yoksa Türkiye’deki AKP iktişdarının bir politika tercihi ve kendisine telkininden mi kaynaklanmıştır?
Daha açık şekilde yazalım:
2001 yılındaki İkiz Kuleler mizanseninden sonra ABD Başkanı Bush’un ve İngiltere Başbakanı Blair’in İslam ülkelerine karşı Haçlı seferi başlatacaklarına dair açıklamaları, 2005 yılında Kolorado Milletvekili Tom Tancredo’nun Mekke, Medine ve Kabe’nin de bombalanacağına dair tehditleri olmuştu. Tam bu süreç içinde de AKP iktidarının yetkilileri, Sayın Başbakan Erdoğan, Sayın Dışişleri Bakanı Gül sık sık ABD’ne gidip kırmızı halılarla karşılanıyor, Afganistan ve Irak’a karşı yapılan işgal hareketinde koalisyon ortağı olmakla iftihar ediyorlardı. Daha sonra Sayın Davudoğlu’da benzer ilişkileri sürdürmüştür.
Acaba İİT’nin bu tehditler ve işgaller karşısında bir tepki göstermemesi husunda Ekmeleddin Bey özel görüşmelerinde uyarılar almış mıydı?
Başbakan Sayın Erdoğan’ın Cidde toplantılıarında D-8’in önünü kesmek amaçlı açıklamaları, İslam ülklererinin üst düzey yöneticilerini dini eksenli birliktelikler kurmamaları konusunda uyarmaları, dini eksenli olan İİT’nda nasıl karşılanıyordu? Kendisine bu toplantılarda söylenenler konusunda bir tepki gösterilmemesi için özel olarak bir telkinde bulunulmuş muydu?
Türk limanları, hava alanları, hava koridorları ve topraklarında bulunan üslerinin Irak’ın vurulması ve işgali sırasında ABD’ne kullandırılması konusunda İslam Ülkelerinden bir tepki gelmemişti. Acaba böyle davranılması konusunda, kendisi İİT’nın Genel Sekreteri olarak önerilirken, AKP iktidarının yetkilileri gayrı resmi bir telkinde bulunmuşlar mıydı?
Başbakan Sayın Erdoğan’ın, Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanı sıfatıyla tarihteki büyük Haçlı seferlerini İslam ülklerine karşı yapılmış olmasından ziyade bir medeniyet alışverişi olduğunu sık sık açıklaması teşkilatta nasıl karşılanıyordu?
Libya’ya karşı başlatılan Haçlı operasyonu İİT’nda nasıl karşılanmıştır. NATO’nun bir üyesi olan, aynı zamanda bir İslam ülkesi bulunan Türkiye’nin de saldırganlar safında bulunması dolayısıyla bu konuda bir tepkinin oluşmaması için, kendisine veya teşkilata gayrı resmi bir telkin yapılmış mıdır?
İİT’nin, İslam ülkelerine karşı yapılan saldırı, katliam, yıkım, sömürü, tecavüz ve yağmalama esnasında neden etkisiz kaldığı, İslam Birliği için kimlerin ve hangi devletlerin ne şekilde lehte veya aleyhte çalıştığı, Türkiye’nin bu konuda tatminkar bir tavır takınıp takınmadığını mutlaka açıklamalıdır. Mısır’da 2013 Sisi darbesine kadar çok iyi iken Sayın Başbakan’la araları neden bozulmuştur?
Bilindiği gibi Milli Görüş Lideri Merhum Necmettin Erbakan İslam Birliği’nin kurulması için bir ömür harcamış, D-8’i hayata geçirmeyi de başarmıştı. Türkiye’nin İİT’na üye olmasını sağlamıştı. Acaba kendisi İİT Genel Sekreterliği’ne seçilmeden önce veya sonra Merhum Erbakan’la görüşmüş müdür, birikimlerinden istifade etmiş midir?
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı adayıdır. Herkesten oy isteyecektir. Ama bu millet kendisine neden oy versin? Öyle görülüyor ki rakibi de Sayın Erdoğan’dır. İşte bu açıklamaları; hem tarihin karanlık noktalarını aydınlatacak, hem de rakibine rağman kendisine neden oy verilmesi gerektiğini ortaya koyacaktır. Ancak elbette millet açıklamalarından tatmin olursa oy verecektir.
Şimdi gözlerimiz kendisine çevrilmiştir.
Bu ve benzeri konularda konuşmalı ve tarihe ışık tutmalıdır.
Seçilip seçilmemesi kendisi açısından önemlidir ama, konuşması tarihi gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması, İslam Birliği’nin kurulması ve Türkiye’nin buna önderlik yapması açısından çok daha önemlidir.
OY’UNDA OYUN
Ey vatandaş beş yılda bir oy’un var,
Uyanık ol yılda beş bin oyun var!..
Ekrem Şama
[email protected]
YORUMLAR
Verdiğiniz tarihi ve kişisel bilgiler için teşekkürler Ekrem Hocam.
Cumhur Başkanı çatı adayı Ekmeleddin beyin adını tüm halkımız gibi bende yeni duydum ve biyografisini okudum.
Bence de, kendisini hizmetlerini ve ileriye dönük aday olduğu göreve dair düşüncelerini halk ile paylaşmalıdır.İslam Ülkelerinin sorunlarını ve edindiği bilgileri paylaşmalıdır.
Bilgi dolu yazınızı ve sizi yürekten kutluyorum.
Saygılarımla.