- 1179 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM-27-
HER DERDE DEVA POLAT ALEMDAR MI YOKSA İŞİN İÇİNDE BAŞKA İŞLER Mİ VAR?
27 Ocak 1973 de Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet BAYDAR ve Konsolos Bahadır DEMİR’in 78 yaşındaki bir Ermeni tarafından öldürülmesiyle başlayıp 1984 yılı ortalarına kadar süren Ermeni teröristlerin Türk diplomatlara karşı giriştikleri katliamlar 1985 yılına gelindiğinde artık şak diye kesilmişti. Peki ne olmuştu da artık Ermeni teröristleri Türk diplomat öldürmekten vaz geçmişlerdi?
Bu sorunun cevabı aslında oldukça basittir. Ne olacak, bizim her derde deva Polat Alemdar’ımız dalmıştı Ermeni Teröristlerin içine adeta koyun surüsüne dalan kurt gibi ve hepsini tarümar eylemişti(!)
Şimdi ’ Eyvah eyvah, Sami Hoca’yı da kaybettik. Yorgunluktan radyatör su kaynatmaya başladı ’ Diye düşünebilirsiniz. Yok..Yorgun olduğum kesin ama henüz balataları yakmış, kayışı koparmış değilim. Evet. Bu Ermeni terör örgütlerini Bizim Polat Alemdar halletti.
Kafanız karışmasın efendim. Polat Alemdar nasıl Ali Candan, Efe Karahanlı gibi isimler kullanıyor ise bizim Ermeni terörünü bitiren ve Kurtlar Vadisi dizisini seyreden pek çokları için ’ Aha da işte bu ’ diye düşünülen Abdullah Çatlı’dan bahsediyorum aslında. O da Susurluk kazasında ölmeden önce Mehmet Özbey takma adını kullanıyordu ve bir rivayete göre Asala Terör örgütünün kurucusu Agop Agopyanı öldürdüğü zaman kullandığı isim Yakup Cemil’di. Yine bir rivayete göre Osmanlı’nın meşhur Teşkilat-ı Mahsusanın kurucularından, en önemli tetikçilerinden Yakup Cemil’in torunuydu.
Biliyorum ve farkındayım ’ Rivayetle tarih yazılmaz ’ Diyen ben çok fazla ’ Bir rivayete göre ’ dedim ama böyle maalesef. Çünkü artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki at izi hangisi, kurt izi hangisi ayırt edebilene aşkolsun.
Dede Yakup Cemil 1916 yılında Talat Paşa tarafından idam ettiriliyor. Suçu ise çok çok uzun bir süre emrinde çalıştığı Enver Paşa’yı öldürmek istemesi. Enver Paşa öldüğü takdirde ise onun yerine Harbiye Vekaletiene getirilecek olan Paşa Mustafa Kemaldir. Lakin Mustafa Kemal de Yakup Cemil’in idamı haberini aldığında ’ Eğer dediğini yapıp da beni iktidara getirseydi bu iktidarı kabul ederdim ama yapacağım ilk iş daha sonra onu ortadan kaldırmak olurdu.’ diyor. Zaten Talat Paşa da farklı bir şey söylemiyor. O da “Bunlar kenef kağıdı gibidir, kullandın mı yallah kubura!” diyor dede Yakup Cemil için. Oysa efsaneler Bekirağa koğuşunda vücuduna on dört kurşun saplanan bu vatanseverin yere dökülen kanının ’ Önce vatan ’ Yazdığını söylüyor.
Peki torun Yakup Cemil için de durum aynı mıdır? Kullanıldıktan sonra kubura mı atılmıştır? Susurluk kazası aslında kaza maza değil de bir suikast mıdır? Aman amannn..O soruya girmeyeyim. Bir yirmi yedi bölüm yazı da onun için yazmam gerekir. Yazmak dert değil de o kadar çok yalan yanlış bilgiler var ki kaş yapayım derken göz çıkarmak işten bile değil. Zaten Abdullah Çatlı’ının torun Yakup Cemil olduğu da kesin değil. Dahası Yakup Cemil Kod adıyla eylem gerçekleştiren kişinin Atina’da bir tren kompartımanında 1984 yılında boynunu keserek öldürdüğü kişinin Asala’nın kurucusu Agop Agopyan olduğu bile kesin değil.
Aslında böyle bir fasıl benim konum da değil. Çünkü ben hiç bir zaman ’ Abdullah Çatlı ya da Hiram Abas veyahut Yakup Cemil kod adlı bir serdengeçti Asalanın başı Ara Toronyan’ı 21 Aralık 1983de Parist’te Pont De L’Alama köprüsünde öldürdü böylece Asala bitti ’ söylemlerine inanmadım. Zaten Ara Toronyan bu olaydan bir müddet sonra capcanlı çıktı ortaya bir protesto eyleminde. Abdullah Çatlı ise ona karşı yapılan iki bombalı saldırıdan ikincisinde rol almış ama adamı öldürememişti. Aram Agopyan da öyle...Bize göre Atinada16 Kasım 1984 de bir banliyö treninde boynu kesilmişti Yakup Cemil, ya da Abdullah Çatlı tarafından lakin Ermeniler onun 1988 yılında Ermeni örgütleri arasında çıkan bir çatışma sonunda öldüğünü söylediler.
İki kurucu liderinin öldürülmesiyle bir örgüt çöker miydi? Bana göre hayır. Ama daha da önemlisi var ki hep göz ardı ediyoruz. Biz hep bizim var olan ya da hayali kahramanlarımızı ’ Asala’yı bitiren insanlar ’ olarak anıyoruz da şu soruyu sormuyoruz? Peki "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" ve "Ermeni Devrimci Ordusunu (Taşnak) Kim bitirdi?" Öyle ya zannedildiği gibi bizim diplomatlarımızı sadece Asala değil bu örgütler de öldürmüşlerdi. Ne oldu bu örgütlere?
Aslında ortada kaybolan bir örgüt yoktu. Ermeni terör örgütleri artık ateşi elleri ile tutmak istemiyorlardı çünkü en büyük destekçileri Fransa’nın gözünde bile Orly Katliamında - kazara- üç Fransızı öldürdükleri için kaka çocuklar olmuşlardı. Eski sempatiyi ve desteği yeniden sağlamak için eylemlerden geri çekilmeliydiler. Evet geri çekileceklerdi...Geri çekileceklerdi ama eylemler devam edecekti bir başka terör örgütü tarafından. Bu örgüt ise pkk dan başkası değildi.
Pkk ile Asala arasındaki ilişkiler Abdullah Öcalan’ın savunmasında bile yer alır. Tabii ki bu savunmada bazı hususları atlamıştır Abdullah Öcalan..Neyse..O atladığı hususlara geçmeden önce direkt Abdullah Öcalan neler demiş pkk-asala ilişkileri hakkında ona bakalım:
“Lübnan’da bulunduğumuz süreçte ASALA ile görüştük. ASALA’dan Mafyan (K) ile görüştük. Kendilerine göre kapalı bir yapıları vardı. Bizle ortak eyleme girmiyorlardı. ASALA 1983 yılında dağılma sürecinde idi. İkiye ayrıldılar. Bekaa’da birbirlerini vurdular ve örgüt, örgüt olmaktan çıktı. ASALA daha çok Kurtuluş Örgütü ile ilişkiliydi. ( 6 Mayıs 1979 da benim kafamı dağıtan örgüt ) Onlarla ilişkileri sonucu parçalanma oldu. ASALA’nın bize verecek adamları yoktu. Bunların bizim eğitimimize de ihtiyacı yoktu. Yıllarca FKÖ içerisinde eğitim görüyorlardı. Bunların bize yardım edecek ne paraları, ne de kadroları vardı.”
“ASALA ile görüşmelerimizde, kendi Ermeni iddialarını getiriyorlardı. Ermeni katliamında Kürtler’in de rolü olduğunu, Van, Bitlis, Diyarbakır, Dersim, Erzincan, Artvin illerinin Batı Ermenistan olduğunu söylüyorlardı. Harita anlaşmazlığı yüzünden ilişkilerimiz koptu.”
“Uzun bir süre temas kuramadık. Ancak Avrupa üzerinden kiliselerin ve zengin işadamları vasıtasıyla mali destek sağladılar. Buna karşılık metropollerde eylem yapmamızı istediler
Bizzat Abdullah Öcalan’ın kendi ifadelerinden pkk nın asala ile temas halinde olduğunu ve Ermenilerin pkk dan eylem istediğini görüyoruz lakin Apo aralarında harita sorunu olması sebebiyle anlaşmazlığa düştüklerini de ilave ediyor. Bizzat Abdullah Öcalan’ın bu ifadelerine rağmen ’ Kürtler ayrı devlet kurmak istemiyorlar, sadece demokratik haklar istiyorlar ’ diyenler ne düşünür bilemem.
Evet ’ Kürtler bağımsız devlet değil sadece demokratik hak istiyorlar’ Diyenleri bir tarafa bırakıp tekrar pkk- asala ilşkilerine dönelim.
Bu konuda o kadar çok şey yazılıp çizilmiş ki şaşarsınız. Mesela 1987de yapıldığı söylenen bir pkk-asala antlaşmasının şartları şöyledir:
Ermeniler PKK terör örgütü içinde eğitim faaliyetlerinde bulunacaklar
PKK terör örgütüne her yıl için adam başına 5.000 ABD Doları ödenecek
Ermeniler küçük çaplı eylemlere katılacaklar.
PKK-ASALA ilişkilerinden sorumlu Hermez Samurouyan adlı şahısla birlikte 18 Nisan 1990 tarihinde yapılan toplantıda ise şu kararlar alınmıştır:
PKK ve ASALA terör örgütlerinin artık ortak yönetilecektir
Türkiye’de güvenlik kuvvetlerine yönelik eylemlerde istihbaratı Ermeniler yapacak
Muhtemel devrimden sonra elde edilen topraklar eşit olarak bölüşülecek
Kamp masraflarının % 75’ini Ermeniler karşılayacak
Türkiye’deki metropol şehirlerde eylemler yapılacak
Lakin ne 1987de ne de 1990 da yaıldığı iddia edilen antlaşmalarla ilgili herhangi bir belge karşıma çıkmadı maalesef. Varsa bile ben ulaşamadım ama Pkk ile -bittiği söylenen - asala arasındaki bağa ilişkin bir belge var elimizde... Tarihi 2012...
Ramil Seferov, NATO’nun Barış İçin Ortaklık programı dahilinde kurs gördüğü Budapeşte’de ülkesine hakaret eden Gurgen Markaryan adlı Ermeni subayı öldürmekten ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen Azerbaycanlı subaydır. Sekiz sene hapis yattıktan sonra31 Ağustos 2012 tarihinde Azerbaycan’a iade edilmiş ve aynı gün içerisinde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından hakkında af kararı çıkartılmıştır.
Ramil Seferov’un ülkesine iade edilmesi ve hemen serbest bırakılması üzerine de sözde Polat Alemdarımız - Abdullah Çatlımız ( Ya da Yakup Cemil’imiz veya Hiram Abas’ımız) Tarafından bitirilmiş olan Asala hemen Macaristan-Budapeşte elçiliğine bir tehdit mektubu yollar ve der ki: ( Yukarıdaki resim )
Azeri ve Türk katiller...
Ramil Seferov adlı bir katili serbest bırakarak Ermenilere karşı zafer kazandığınızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz.Ermeni halkı tarihin her döneminden büyük acılardan geçmiş, ancak her zaman var olmayı başarmıştır.
Ermenileri batıda Türkiye, doğuda Azerbaycan ve müttefikleri olan zionistler ( bu kelimeyi doğru okuduğumdan emin değilim ) bir çember altına almışlardır.
Ermenistana karşı uyguladığınız siyasi, ekonomik, askeri baskı daima fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Azm, direnç, onur ve azmimiz sayesinde nüfusumuzun küçük olmasına rağmen, daima sizin Pantürkist, Ermeni halkını yok etme çabalarınızı boşa çıkarmışızdır.
Türk katillerin geçen yüzyılın sonunda yaptıkları, Türklere yakışan ve 600 bin Ermeninin katliamıyla sonuçlanan soykırım, halen bu gün Ermenilerin zihninde tazeliğini korumaktadır.
Biz bu soykırımın intikamını bu gün PKK nın silahlı hareketine destek ve direktif vererek fazlasıyla almaktayız .
Mektubun bundan sonrasını ben yazmayacağım. Yukarıdaki resimden okuyabilen okusun. Yazmayacağım çünkü yazdığım takdirde çok eminim ki ’ Hocam sen ne yapıyorsun yahu..Bir Türk-Ermeni savaşı mı başlatmak istiyorsun?’ Ya da ’ Hocam, memlekette bir iki Ermeni kalmıştı şimdi senin bu yazından sonra onları da katlerler kesin ’ Diye tepki gösterenler olacaktır.
Pkk’nın asala, asala’nın pkk olduğuna sanırım bundan daha iyi bir kanıt olamaz ve inşallah şu belgeyi gören ve pkk yı destekleyen bazı şaşkın Kürt kardeşlerim aslında pek çoğunu yüz yıl kadar önce bizzat kendi atalarının öldürdüğü Ermenilerin bu gün intikamını almaya çalıştıklarının farkına varırlar.
Bu arada ben Budapeştedeki Azerbaycan konsolosluğuna bu mektubu yazan Ermenilere de teşekkür edeceğim müsaade edersiniz. Çünkü bizim nobel ödüllü yazarımız bile ’ Türkler 1 Milyon Ermeni öldürdü ’ Derken onlar sayıyı 600. Bin olarak göstermişler. İnşallah gidip kulaklarına fısıldamaz ’ Lan 600 bin değil 1 Milyon...İntikamınızı almak için listeye 400 bin kişi daha ekleyin ’ Diye.
YORUMLAR
Hocam ne zamanki abdullah çatlı gibileri ortadan kaldırdılar pkk ondan sonra her tarafta cirit atmaya başladı ve bütün değerlerimiz yerle bir edildi emeğinize sağlık kolay gelsin saygılarımla
sami biberoğulları
Abdullah çatlı konusu başlı başına incelenmeye değer bir konu. Çünkü esas itibariyle onun hiç bir şey yapmadığı hatta Agop Agopyan öldürüldüğünde onun uyuşturucu suçundan Fransa'da bir hapishanede olduğu bile söyleniyor.
Selam ve sevgilerimle.
başından beri sıkı takipteyim.... sanmaki okumuyorum sadece okumuyorum da....tarih benim için çok önemli ..ve senin araştırmacılığını verdiğin önemi her zaman ayrı tutuyorum
sami biberoğulları
Sınava hazırsın yani.)))
O zaman başlayalım mı:
Yaz bakalım Soru 1-
Yav ciddi ciddi kağıdı kalemi aldı eline))))))))))) Sözlü yapacam. Vazgeçtim yazılıdan )))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Yazı serini merakla takip ediyorum...
bir çok olayı da daha yeni öğreniyorum..
Hadi bakalım internetten araştırıyorum...
Tabi ki; tarihimizi öğrenmek bizim hakkımız..
Neden öğrenmediğimizi,neden bunların antılmadığını da merak ediyorum..
Osmanlı tarihini bile son on yılda yazılan romanlardan,oynayan dizilerderden öğrendi çoğumuz...
Geçmişte neler yaşanmış olursa olsun...
Bunlardan ders çıkarmadığımız sürece..
Neler olabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil..
Selam ve sevgiler...
sami biberoğulları
Osmanlı tarihini son on yılda dizilerden öğrendiğimiz (!) içindir ki hep dizi bekiyoruz...İşin kolay tarafı bu. Okuyayım, araştırayım diye bir şey yok..Öyle olunca da Artık ne Hürrem Sultan'ın ne de Mihrimah Sultanın fingirdekliği kalıyor; Şehzadeler karşımıza ayyaş , eşleri entrika peşinde koşan hatunlar olarak çıkıyor.
Dizilerin bize verdiği hiç bir şey yok maalesef.
Selam ve sevgilerimle.
Artık uyuyanları uyarma zamanı batarsa gemi hepden boğuluruz.Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Merhabalar güzel hocam ceddinin ruhuna rahmet olsun güzel ve hakikatlı bir yazı okudum zaten şüphem yoktu.Lakin bu yazınız gerçeği ayan eylemiş.Umarım bu yazıyı Kürt kardeşlerim okur ve ihanetten geri dönerler selam ve saygılarımla
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Bir gül niyetine,bir gün niyetine,bir insan dileğinde.Bir can için bin fikir çürütene. Kar altında soğuk kelimelere sıcak cevap verenlere,Mevsimler değişti,güç değişti denildiğinde kişilğin den ödün vermeyen sizin gibi kalemlere Teşekkürler
Tahammül red değildir....Dinlemek kabul değildir.Okumak inanmak değildir.El sıkışmak taraf değildir.Küsmek düşmanlık değildir.
Siz yazdıklarıma İnsan gibi cevap verdiniz,kırmadınız,anladığınız için sonsuz sevgi ve Saygılarımı Sunuyorum.Bazen insanı bulmak ve anlamak zormuş.Keşke dinlemeyi ve dinletmeyi herkes sizin gibi öğretebilse.
En Önemlisi: İnsan olmak mı,Yoksa insan Bulmak mı? Bence Her İkisi de...
Saygılar Değerli Hocam
sami biberoğulları
Karşı görüşler ve düşünüşler, sert eleştiriler elbette olacak. Olmalı da. Yeter ki uslupta sorun olmasın.
Bu güne kadar zaman zaman zıt görüşlerde de olsak sonuçta saygı ve sevgi çerçevesinden çıkmadığımız müddetçe her zaman el sışışmaya devam ederiz.
İnsan olmak da insan bulmak da önemlidir ama insan olmadan insan bulmak mümkün değildir.
Selam ve sevgilerimle.