SİTEM
Yine sabah oldu, kaç kere söyledim şu perdeyi açık bırakmayın diye! Her sabah doğan güneş gözümü almasa olmaz. Söylüyorum ama dinleyen yok ki. Bak yine okula geç kalacak bizim ki söylemedi demeyin. Zeki! Keşke ismi gibi olsaydı evin tatlı belası! Liseyi ite kaka bitirmeye çalışıyor, çocuğun okula gitmeye hevesi yok. Hadi okula gitmiyorsun bari aileni yorma, mahallede yapmadığı haylazlık kalmadı. Ben en çokta bu evde Huriye teyzeye üzülüyorum, gelini arkasından komşularıyla dedikodusunu yapmıyor mu? Yazık kadına, diyeceğim ama Huriye teyze de kendi komşularıyla gelininin dedikodusunu yapınca asıl bana yazık diyorum. Bizim küçük kız cimcime Ayşecik, eve kedi getirdi. Önceleri ev halkı karşı çıktı fakat kızlarına kıyamadılar işte. Olan yine Huriye teyzeye oldu. Evde kedi beslemesini hiç sevmez, belki de Safinaz’ın tahtına aday olmasından korkuyor. Safinaz? Kedi kedi. Ayşecik işte, çocuk. Tutturdu kedimin adı Safinaz olacak diye. Anne, babası çok uğraştı vazgeçirmek için ama fayda etmedi. Kedinin adı Safinaz olarak kaldı. İlk başta evde dışlanan kedi sonraları herkesin baş tacı oldu. Huriye teyze kızmakta haklıymış. Şuna bak geldi bizim ki. Aa! Eyvah! Huriye teyzenin koltuğuna oturdu! İşte bu yüzden Safinaz’a savaş açtı zavallı kadın. Eyvah! O Huriye teyzenin ip yumağı değil mi? Daha fazla bakamayacağım. Safinaz bu sefer fazla kaşındı, kaç kere söyledi kadın ona; ’Benim yerime oturmayacaksın!İpliklerimle oynamayacaksın!’ diye. Safinaz’da çok saygısız. Neyse, beni de dinlemiyor bu kedi, o yüzden çok konuşmuyoruz. Böyle selamsız sabahsız geçip durur önümden. Alıştım artık saygısız hareketlerine. Ooo! Bizim delikanlı uyanmış hayret. Bu hiç erken kalkmazdı. E bugün pazar? Ne deli çocuk şu Zeki, bütün hafta uykusundan uyanmaz hafta sonu evde herkesten önce kalkar. Haaa. Yine sevgilisiyle buluşacak, dur şöyle gizleneyim de beni görmesin. Bakalım ne yapacak? Yok artık! Evde bir söylenti vardı ama ilk defa gözlerimle şahit oluyorum. Zeki, kendi çapında zekice bir hareket yaparak evin kumbarasındaki paraları alıyor. Yani çalıyor! Annemiz Serap, çocuklara tutumlu olmayı öğretmek amacıyla eve bir kumbara aldı. Çocuklara para biriktirmesini, tutumlu olmasını aşılamak istedi. Bizim eşek sıpası da tam tersini yaptı. Evdekiler biriktiriyor bizimkisi aşırıyor. Ayıp ayıp be harçlığın ne çabuk bitti? Bize bu kadar para harcamazsınız? Benim halimi soran mı var? ’Hasta mısın, canın sıkıldı mı?’ diye. Valla başlayacağım şimdi ağlamaya ha! Düşünen yok, iş bekleyen çok! Git hadi, edepsiz! Haaa! Biraz önce gelseydin yakalıyordun, duydun mu beni! Biraz önce senin oğlan sizin kumbarayı soydu haberin olsun! Aman, havalara bak. Suratsız herif. Hah! Konuşmazsan konuşma, kumbara açıldığında boş çıktığını görünce apışıp kalırsın. Bende senin o nemrut suratının aldığı şekli görünce böyle havalanarak kurulacağım karşında. Abuzittin! Evin reisi. Aldı gözlüğünü çıkıp gitti bana bir selam vermeden. Her sabah bana öküz gibi bakıp geçer bir selam da vermez. Sanki ben bu ailenin bir parçası değilim. Serap kalktı. Sağ olsun bu evde en çok bana o bakar. Her gün sayamadığım kadar çok bakar. E bana ihtiyacı var tabi. Kahvaltı kuracak galiba. Yine bana baktı. Yardım etmek isterdim ama biliyorsun. Şaka şaka. Beni çok severde sağ olsun, benimle çoğunlukla o ilgilenir. Beni besleyen, temizleyen, gezdiren o dur. Serap benimde annemdir efendim. Diğerleri gibi sadece işi olunca yüzüme bakmıyor. Ayşe de kalktı tam oldu. Bıktım her gün çizgi filmden ama! Bak bak Huriye teyze de kalktı, şimdi başlar çizgi film kavgası. Yaşlılarda çocuklaşıyor bir süre sonra, koskoca Huriye teyze küçücük çocukla televizyon kavgası yapıyor. Serap mutfakta kahvaltı hazırlıyor, Zeki paraları alıp çoktan tüydü. Bizim suratsız nerede? Hah iti an çomağı hazırla. Geldi. Bak bak ikisi bir olup çocuğun elinden kaptılar kumandayı. Aa! Bir şey demedim demedim! Bana ne baktınız ya ikiniz de aynı anda? Korkutuyorsunuz beni, tamam sizin aile işlerinize karışmıyorum ben. Ayşe ağlayarak annesinin yanına gitti. Huriye teyze hala Safinaz’ın onun yerine işediğini ve iplikleriyle oynadığını bilmiyor. Çok şom ağızlıyım şimdi öğrendi! Huriye teyze Safinaz’ı arıyor, Ayşe’ de babaannesinin peşinden koşuyor. Bizim suratsız Abuzittin televizyon da maç kanallarını geziyor. Adamın tek derdi futbol, ayol daha yeni uyandın. Bak yine bana baktı. İyi tamam konuşmuyorum! He-p s-i-z ko-nuş-u-un za... Ne oldu bana? Eyvah yine pilim bitti! Çenem çok açıldı bugün tabi. Heyyy pilim bitti pilim! Bak hiç ilgileniyorlar mı? Efendim ben Gülücük ailesinin uzun yıllardır evlerinde onlarla birlikte yaşayan duvar saatiyim. Ayıptır söylemesi cüsseli, gösterişli, güzel özelliklere sahip olan iyi bir saatimdir. Hiç unutmam hediyelik eşya mağazasında kös kös otururken Huriye teyze beni Zeki’nin sünnet hediyesi olarak almış aileye hediye etmişti. Aldılar başlarına belayı, evin bütün sırlarını sizlerle paylaştım. Onlarda hak etti ama hala pilimin bittiğini fark etmediler. Abuzittin arkası bana dönük şekilde oturuyor. Efendi! Şimdi dönüp bakarsın sen bana izleyeceğin maç saat kaç taymış diye. Ama bana hiç bakma avucunu yalarsın. Acıktım acıktım! Pilim bitti diyorum heyyy! Hah! Bak baktı. Ee? Öyle baktı sonra önüne döndü. Anlamadı mı acaba? Serap girdi içeri. Adama bak pil almaya üşeniyormuş kahvaltıdan sonra gidermiş, Zeki neredeymiş! Zeki evde yapmış olduğu küçük çaplı soygundan sonra kız arkadaşıyla gezmeye gitti. Çok beklersin anca akşam gelir. Ohh siz orada doyurun karnınızı ben burada aç aç senin keyfini bekleyeyim. Amannn! Kolunda saat varmış, cep telefonunda saat varmış. Daha düne kadar benden başkası yoktu, onları ben cebimden çıkarırım. Saat mi be onlar! Aaa, fena oluyorum halim kalmadı. Haa bu arada değiştirin artık şu yerimi çok sıkıldım, camdan vuran güneşte cabası! Kime diyorum ben. Hepsi tıkınmaya oturdu masaya. O da ne? Ah canım, Serapcığım. Yanıma geldi bana dokunuyor. Bak ya insan işte eline bez aldı beni siliyor. Sus lan! Bak ağzımı bozduruyor bana zorla! Abuzittin bey, kadına kızıyor, ısrar ediyor! Yok efendim; ’Saat silecek zaman mıymış, kahvaltıdan sonra bir ara silermiş!’ Sana ne pasaklı herif! O kadın senin gibi pis değil. Elinden gelse kadına temizlik yaptırmaz bu herif! Suratsız. Pazar ya. Hafta içi olsa da işe gitse. Sağ ol Serapcığım ellerin dert görmesin biraz da sırtımı silsene duvardan toz kaptım. Yaa bir de değiştir şu yerimi ne olur. Özellikle şu kocanın oturduğu koltuğun üzerine doğru asarsan beni sevinirim. Bazı hain planlarım var da. Kocan oraya oturduğu zaman her an kendimi aşağıya atabilirim. Hahahaha! Ne kötüyüm ama? Pilsizlik bana kafayı yedirtiyor galiba. İşin yoksa birinin keyfini bekle. Nereye? Serap gidiyor. Masadakiler kahvaltıya başlamış bile. Tıkının tıkının. Bizim pilsizlikten halimiz kalmadı, bunlar. Serap geldi. Aaa! Elindekiler! Benim için alıp bir köşeye saklamış belki pilim biter diye. Yaaa insan işte. Seni seviyorum Serapcığım. Valla beni hayatta tek düşünen kişi şu kadın, valla. Suratsız buna da söylendi. Pilleri kaça almışmış, nereden almışmış. Tövbe tövbe, sorduğu sorulara bak. Sıra hizmete gelince beklersin ama her gün gözlerini koca koca açarak gelip bakarsın sen bana. Gelme yanıma bundan böyle, kolundakiyle, cebindeki zamanı söylesin sana. Huriyeciğim, sende bunlara sünnet hediyesi olarak alacak başka hediye bulamadın mı şeker topağım? Beni soktun bu pinti oğlunun salonuna. İşte bu. Piller takıldı saat gibiyim! Ya ben zaten saatim. Yine saçmaladım. Bakmayın yahu utanıyorum! Hep böyle yapıyorsunuz. Hepsi aynı anda beni inceliyor şu an. Tekrardan çalışmaya başladım ya ondan. Hadi Serapcığım sende soğutma çayını, ellerine sağlık. Hala bana bakıyorlar. Kulaklarıma inanamıyorum! Abuzittin bey beni övüyor. ’Güzel saat, sağlam saat bu zamana kadar bozulmadı.’ diyor. Sağ ol Abuzittinciğim o senin güzelliğin. Böyle konuş yelkovanımı ye. Sağ olun sağ olun. Beni övüyorlar da. Huriyeciğim bundan tam on yıl önce beni görünce çok beğenmiş sağ ol sağ ol. Aaaa! Oldu mu şimdi ağzını hayra aç. Abuzittin! Bu adamın dilinin ayarı yok! On yıl olmuş bozulur muşum, kul yapısıymışım. Uğursuz bu ya, valla. Koru beni koru. Serapcığım beni koruyor. Hiç bir bozuk hareketimi görmemiş bugüne kadar. Ne ne? Bugünün en güzel iltifatı Huriyeciğim den geldi ’Zehir gibi çalışıyor, bu saate bir şey olmaz pahalı kaliteli saattir.’ dedi. Ellerinden öpüyorum Huriye teyzem. Ya ben ne diyeyim ki. Canlarım bunlar benim. Yok ya, her şeye rağmen seviyorum ben bu aileyi. On yıl oldu. Seviyorum sizi.
Ö.E
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.