- 533 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Derman Sendedir
DERMAN SENDEDİR
“Derman arardım derdime
Derdim bana derman imiş
Bürhan arardım aslıma
Aslım bana bürhan imiş”
Niyazi-yi Mısri’nin bir dörtlüğü. Derde düşen dermanını arayacak. Araya ki bula...Aramakla bulunmaz, meğer ki rasgele! Aramış bulmuş Mısırlı Niyazi. Nerede bulmuş. Derdinde bulmuş. “Derdim bana derman imiş” demiyor mu? Diyor. Öyleyse öyledir efendim.
Neşet Usta da derde düşüp dermanını aramış. Arayan bulur. Bulmuş tabii. Bunu şöyle dillendiriyor ustamız:
“Derde düştüm dermanını ararım
Derdimin dermanı yarimiş meğer”
He kurban he! Yarimiş meğer! Tanrı yardımcı ola o derde düşene...Aşk derdiyle hoş olana! Bir hoş olana...Serhoş olana! İşte Üstad Fuzuli! Bakınız “Aşk derdi”yle olan ahvalini nasıl dökmüş dizelere:
“Aşk derdiyle hoşem,el çek ilacımdan tabip
Kılma derman,çün helakim zehr-i dermanındadır”
Bak!..Bak !..Baaak!..Üstadımız aşk derdine düşmüş. Halinden memnun ki olursa o kadar olur... Bu derdine çare arayan tabibe çıkışıyor:”Ben aşk derdiyle hoşum.Benim derdime derman arama. Bana vereceğin ilaç derman olmaz. Sebebim olursun. Helak eder beni verdiğin ilaç...”
Himmet Baba da muzdarip. Derman arıyor derdine. Dermanı buluyor serçeşmenin gözünde. En iyisi biz Himmet Baba’nın dizelerine Hasret Gültekin’in avazında kulak verelim:
“Vakt-i seherde
Açılır perde
Düştüğüm yerde
Derman sendedir
Düşmüşüm kaldır
Mihnetim oldur
Ağlarım güldür
Derman sendedir
Benim biçare
Kaldım avare
Yürek püryare
Derman sendedir
Nefs-i zalimi
Gözle halimi
Sundum elimi
Derman sendedir”
Bu kadar gezip tozma yeter. Yetmez yetmemesine de sabırlar taşmasın. Laf aramızda ben yukardaki dizeler üstüne sayfalar doldururum. Kitap yazarım kitap... Övünmek gibi olmasın. Olursa olsun be yav! Neyse konuyu dağıtmayalım. Sadede gelelim. Anlatımıza geçelim.
Babam bir zamanlar Şefaatli’nin köylüklerinden birinde imam. Kuzayca’da mı, Alibar’da mı? Birinden birinde. Hastalanmış. Pek doktora gitmezdi rahmetli. Soğuk algınlığıymış. Gripmiş,nezleymiş...Ufak tefek rahatsızlıkları umursamazdı. Ayakta geçirirdi. Bu son rahatsızlığında bakmış ki hali hal değil. Gitmiş doktora. Doktor muayene etmiş babamı. Tetkik,tahlil...
“Hocam,demiş doktor. Seni birkaç gün konuk edeceğiz hastanemizde.”
Babam ne yapsın. Çaresiz kabul etmiş. Yatmış hastaneye. Oda arkadaşı da dünya tatlısı bir can. Akşam demiş ki babama:
“Hocafendi! Beni bi oku. Doktur inne ilaç virdi. Vurunuyom. Bi faydasını gormedim. Beni bi oku hocam...”
Babam olmazlandıysa da adam ısrarcı. Dayanamamış okumuş şifa niyetine.
Sabah olmuş. Doktor çıkmış vizite. Hasta geziyor. Gelmiş bizimkilerin odasına. Usuldendir sormuş:
“Nasılsınız beyler?”
Babamın oda arkadaşı hemen atılmış:
“Bugün çok çok iyiyim doktur bey. Senin ilaçlarından sanma ha...Akşam hocafendi okudu. Hiç bi şiyim galmadı. Allah razı olsun hocadan...”
Doktor bir adama bakmış bir de babama:
“Yaaa öyle miii?”
Biraz sonra bizimkilerin taburcu işlemi yapılmış. Babamın arkadaşı halinden memnun. Lakin babam bu işten bir şey anlamamış. Çıkmış doktorun yanına:
“Ben daha dün yattım. İyileşmedim ki doktor bey...” demiş.
Demiş demesine de doktora laf anlatamamış. Doktor babamın yüzüne bile bakmamış. Babam da anlamış apar topar hastaneden taburcu edilmesinin sebebini. Anlamış anlamasına da iş işten geçmiş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.