- 732 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞANLI BAYRAĞIMIZ
ŞANLI BAYRAĞIMIZ
(BAYRAK OLAYI VE SONRASI)
Dr. Sadık Özen
Varlığımızın nedeni, Türklüğümüzün güvencesi, bağımsızlığımızın sembolü, rengini şehitlerimizin kanından alan şanlı, şerefli, ayyıldızlı bayrağım !..
Dünyanın en güzel bayrağısın sen.
Namusumuzun, onurumuzun bedeli, göklerimizin süsü, şehitlerimizin örtüsü, geleceğimizin güvencesi ayyızdızlı, nazlı bayrağımızsın sen..
Senin gölgen olmadan yaşayamayacağımızı söyledik,
seni korumak için gerekirse uğrunda öleceğimize binlerce kere yemin ettik.
Şiirler yazdık sana yan gözle bakanların gözünü oyarız diye. Sana yakın uçan kartalın kanadını kırarız dedik..
Bütün sözlerimizde samimiydik, sana asla yalan söylemedik.
Sana olan sevgimizin, saygımızın, bağlılığımızın ifadesi oldu bu sözlerimiz. Bir taraftan da geleceğimizin güvencesi...
Hiç beklemediğimiz anda, alçağın biri tırmandı dalgalandığın direğin gönderine. Kırılasına ellerine aldı seni ve hayasızca yere indirdi. Hem de bir askeri birliğin içinde, seni korumak için nöbet tutan askerin gözleri önünde.
O asker, o anda hiç düşünmeden basmalıydı tetiğe. Ve sana el uzatan alçağı devirmeliydi yere. Ama yapamadı bunu, korktu.. Çünkü emir büyük yerdendi,
Düşmanla pazarlık masasında oturanların karşısında boyun eğdi o asker. Tıpkı komutanları gibi. Yoksa bunu yapması işten bile değildi.
Hani "Korkma sönmez" diye başlıyor ya İstiklal Marşımız . Peki bundan sonra marşımızı söylerken biz, söylediğimiz "Korkma" sözüne kendimiz inanabilecek miyiz ?
Çünkü artık bir "Korku İmparatorluğu" nda yaşıyor, egemenlik ve bağımsızlığımızdan yavaş yavaş uzaklaşıyoruz.
Ne yazık ki bunun bir türlü farkına varamıyoruz. Çıkarlarımızı düşünüyoruz, atılan yalanlara inanıyoruz.
Çünkü biz artık bağımsız değiliz. Demokrasi denilen garabetin getirdiği çoğulculuğun tutsağıyız.
İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilirmiş denir ya,
işte biz de verdiğimiz oylarla layık olduğumuz şekilde yönetilmekteyiz.
Sevgili bayrağım, durup dururken o piç indirmedi ki seni gönderinden Kim bilir bunun arkasında neler var bilinmeyen. Belki de bir deneme bu arkadan gelecekler için.
Kim bilir ne ince hesaplar var bunun ardında; BOP Projesinden Arap Baharı’na..
Belki de
ileride yapılmak istenenler için bu bir prova.
Yakalanmadı bile kafasına maske takan piç,
Elini kolunu sallayarak kalabalığı karıştı, kaybolup gitti. Ama hakkında yaşı on altı diye beyanat verildi.
Acaba bu ite bu emri kim vermişti ? PKK mı, derin devlet mi, yoksa ülkemizi uzaktan kumandalı yürütmeye çalışan emperyalistler mi ?
Mutlaka, ipleri ellerinde tutan, bu sayılanlardan birileri...
Demek ki bu alçağın kim olduğu ve ne yapacağı önceden bilinmekteydi. Yoksa, yakalanmamış yüzü maskeli birinin yaşı nasıl bilinebilirdi ki !...
Nitekim bir gün sonra DURUM anlaşıldı.
Bayrak olayının arkasından eşzamanlı IŞİD saldırısı başladı. Kerkürk, Musul işgale uğradı, konsolusluklarımız kapatıldı, içindekiler rehin alındı.
Saldırı harekatı büyüyor, IŞİD’ ci saldırganlar neredeyse elini kolunu sallayarak Bağdat’a doğru yürüyor.
Birden ülkemizde bir "Milli Birlik" sağlandı. Ama doğrusu bunun anlamının ne olduğu pek de anlaşılamadı.
Milli Birlik sağlanması için "Kırmızı Çizgilerimiz’ e saldıırılması ve yok edilmesi mi gerekirdi. İktidar ve muhalefet bugüne kadar neredeydi ?
Egemenlik ve bağımsızlığımızın sembolü sevgili bayrağımız;
Öyle bir düştük ki içinde bulunduğumuz şu zillete biz. Bilerek, yavaş yavaş adım adım geldik bulunduğumuz bugünkü yere.
Bir gün önce söylenenler ertesi gün inkar edildi,
Bölücülere verilen ödünler tıpkı birer oya gibi işlendi.
Önce "Açılım" sözü atıldı ortaya,
Sonra bundan vazgeçildi "Demokratik Açılım" denildi.
Teröristbaşı kahraman ilan edildi birden,
Kendisine "Sayın" sözcüğüyle hitap edilmesi uygun görüldü.
Terörle mücadele eden askerler ise birer birer "Bertaraf" edidi.
Kurulan kumpaslarla "Ergenekon", "Balyoz", "Andaç" davaları açıldı. Arka arkaya gelen dalgalarla şerefli Türk subayları kodeslere tıkıldı. Aralarında kansere yakalanan, hastalıkltan ölen, intihar edenler oldu.
Bununla da yetinilmedi yüzlerce genç subaya "Casus" damgası vuruldu.
Olanları şöyle bir anımsayalım sırasıyla; Önce, Milliyetçiliğimiz, Türklüğümüz ayaklar altına alındı Devlet dairelerinin isimleri başından "TC" amblemi kaldırıldı
Sonra ulusal bayramlarımızın kutlaması valiliklerin emrine verildi.
Anıt ve şehitliklerin bakımları TSK’ dan alındı, Kültür Bakanlığı’na devredildi.
Okullarımızda "Andımız" ın okunması yasaklandı.
Bayrak törenleri ise okul müdürlerinin insiyatifine bırakıldı. Stratejik önemi olan yamaçlardan "NE MUTLU TÜRKÜM" yazısı silindi.
Sevgili bayrağımız, bu günlere işte böyle gelindi.
Sonra da sıra, senin gönderinden indirilmene kadar geldi.
Büyük Atatürk, Cumhuriyetimiz’ le birlikte gençliğe emanet etmişti seni Ve de egemenlik, bağımsızlık, devrimlerimizle ilgili tüm değerlerimizi. Ne yazık ki o günlerden bu günlere milletimiz o kadar çok değişti ki...
Kimileri Atasının izinden gitti sahip çıktı Cumhutiyete ve ilkelerine. Kimileri ise; kul ve ümmet olmaktan kurtulduk demedi, eskilere özendi.
Bölücülerin arkasına takıldı, "Yeni Osmanlılar" adıyla örgütlendi,
Bu koşullarda ne yazık ki artık zor güvenilir oldu milletimize, Zira, kimileri çıkar sağlama, kimileri ise iyi bir mevki kapma peşinde.
Geleceğimizin umudu gençlerimize gelince;
Bir kısmı kuva-i milliye ruhuyla kelleyi koltuğa alıp çıkmış alanlara, Sahip çıkmaya çalışıyor Atatürk’ ün kendilerine emanet bıraktıklarına.
Diğer bir kesim ise "Savaşma seviş" sloganıyla keyfinde, zevkinde Baldır bacak caddelerde, barlarda, kafelerde... Bayrak asan bile olmadı evinin balkonuna, penceresine Ne yazık ki bu elim ve vahim olaydan sonra bile...
Bir zamanlar "Bir Türk dünyaya bedel" denirdi, ne olduysa oldu Türklük yerle bir edildi. Şimdi düşünmek gerek; ya Türklük bu değil, ya da biz Türk değiliz. Ama, içimizde Türklük bilincine sahip olmayanların olduğu bir gerçek.
Galiba Osmanlı döneminde yapılan üst düzey evlilikler sonucu genleri değişti milletimizin ve değişe değişe melez bir ırk meydana geldi sonunda ve bu günlere gelindi böylece. Artık bu gerçek görülmeli ve daha fazla vakit geçirilmeden aslımıza dönülmeli.
Osmanlı Sevdalıları önce şunu bilmeli: Osmanlı’ yı Atatürk yıkmadı. Onlar ülkeyi sattılar, savdılar, emperyalistlere borçlandılar, sonra da kendi kendilerini yıktılar.
Bu topraklarda yaşayan herkes aklını başına almalı, kendini kulluktan, kölelikten, ümmetlikten kurtaran Cumhuriyet’ in ipine sarılmalı ve saptığı yoldan dönerek doğru yolu bulmalı. Zira budur işin olması gerekeni...
Şanlı bayrağım, sana bir kere daha söz veriyor ve yemin ediyoruz; ilkelerimizden ayrılmayacak, umutlarımızı yitirmeyeceğiz. Seni korumak için gerekirse canımızı vereceğimize inanmanı isteriz. Çünkü bu bizim sana ve vatanımıza namus borcumuz.
Hiç beklenmedik bir anda; bu millet birden silkinir, Türk’ü-Kürt’ ü, Çerkez’ i-Laz’ı, Alevi’si-Sünn’ si bir araya gelir, tek yumruk olur, birleşir. Öyle bir şamar vurur ki kendisini bölmek isteyenlerin suratına, onlara tam yedi takla attırır. Sesi taaa dünyanın dünyanın öbür ucundan duyulur. Yadi düvel şaşar kalır ve ellerini oğuşturur.
14 Haziran 2014
www.sadikozen.com
YORUMLAR
Türk Bayrağının Anlamı
Türk bayrağı; Devletlerin, milletlerin ulusların halkının sembolü olarak tarif eden değerdir.
Birlik ve beraberliğini temsil eden her zaman önemli kutsal manalar ve değerler taşımıştır.
Hiç bir bayrağın şekil ve renkleri rastgele meydana gelmemiştir. türk bayrağı ülke ve milletimizin varlığı ve bağımsızlığını temsil eder.
Türk bayrağının üzerinde ki al renk şehitlerimizin kanını üzerinde ki Hilal ve Yıldız ise bir efsaneye göre cephede şehit olan askerlerin kanının biriktimi üzerine gökyüzünde ki Hilal ve yıldızın yansımasından türk bayrağının oluştuğu yönündedir.
Mithat Cemal Kuntay " Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." dizesinde ki bu satırlar Türk bayrağının tarihine hitaben yazılmıştır.
Türk bayrağı tarihinde bir çok zafere tanıklık etmiş ve bir çok zaferde ellerde taşınmış kutsal değerdir. Bayrak üzerine günümüze kadar süregelen bir çok şiir, bir çok anı yazılmıştır.
Tarih boyunca bayrak uğruna savaşıdı binlerce şehit verildi Mehmet Akif Ersoy'un "Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor" dizesinde ki bu satırlar en güzel anlatımlı türk bayrağı örneğidir.
•Türk Bayrağının rengini şehitlerin kanından ilhamını da kan gölüne yansıyan Ay ve yıldızdan aldığını biliyoruz. Fakat bayrak hakkındaki bu bilgi bayrağın taşıdığı kutsal anlamı o anlamdaki sembolizmi ondaki derinliği ve yüceliği anlatmaya yetmez.
"Bayrak bir ülkenin ,bir Ulusun,onuru,gururu,namusu,haysiyeti, şerefi,tarihi mazisi,misak-ı millisi,,birliği,dirliği
Millet olarak var olma, simgesi,var olma sev dası,bir ülkenin olmazsa olmazlardan olan,kıskançlıkla korunan adeta göz bebeği,bir yüce miletin nefesinin simgesi,damarlarındaki asil kanın rengi
Çok kıymetli paha biçilmez çok değerli
Böyle bir değere nasıl uzanır hainin eli,30 yıldır bir iç savaş v ar ,bu savaşta binlerce şehit ve gazi var,
bayrağa saygısızlık yapılmadı hiç bir zaman lakin son çirkin millet olarak bizi hüzne gark eden düşündüren bu menfur hareket oldukça manidar
Görsel yazılı basına düşen görüntüsü ile çocuk deği,l her ne kadar çocuk diye açıklansada, kaldı ki bir çocuk bu cüretkar davranış içinde ise, bu çirkin olayda başarı sağlamış emellerine ulaşmışsa bu çok daha vahim çok daha acı bir durum,
Şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, durumdan vazife çıkaran vahim bir başka durum
Failin elini kolunu sallayarak gitmesi ,kaybolması bir başka dalalet,
Biraz insan hafızasını yoran,düşündüren,varsayımların sorgulanmasını, akla,izana getiren bir durum
Akli selim, bilge bir kişi ,bunun üç aşağı, beş yukarı boyutunu amacını,her ne kadar yetkili ağızlar basite indirgemesi tahmini mümkün,,tahmine muhtaç,
Vatanı,bayrağı,Laik Cumhuriyeti koruyup kollamakta, adaleti nizamı kanunların işlevleri hakkında gözetmen olan, birinci derece namus şeref yemini ile görev başında olanların,gerek kanun gerek nizam,gerek anayasal ,sorumlulukları var
Bu sorumluluklara ,bu kesimin kulak tıkamaları ,ağma görünmeleri ""manidar""
Yani oyun içinde bir oyun var
Manidar, düşündüren,,değerlendirmeye değer ,saygın dimağları zorlayan ,arif bir yazı
Duyarlı engin ,bilge yürekli sayın hocama saygılar
___________* * * * * * * * * * *_____________
sadikozen
şair67
gönül elçiliği yapan,tarihi misyonlarımıza gelecek adına ışık tutan Sadık hocamız var
Engin yüreğinize, mahir, cesur keskin kaleminize, aydınlık menzilinize arif kişiliğinize selam olsun
Saygılarımla